1 Haziran 2001 gecesi Nepal'in başkenti Katmandu'da tahtın varisi Veliaht Prens Dipendra, bir anda bir aile katiline dönüşerek, anne ve babası da dahil olmak üzere dokuz yakın akrabasının hayatına son verdi. Peki neden?
Kraliyet aileleri genelde masallardaki gibi zarafet, görkem ve düzenle anılır. Ancak Nepal’de 2001 yılının o uğursuz gecesi, saray duvarlarından dışarı taşan bir sessizlik yerini akıl almaz bir dehşete bıraktı. Dünyanın dört bir yanında manşetlere taşınan bu olay, bir veliaht prensin kontrolden çıkan öfkesi ve bir monarşinin son nefesiyle de hatırlanıyor. Peki 29 yaşındaki Veliaht Prens Dipendra’yı, doğduğu hanedanın neredeyse tamamını yok etme noktasına getiren neydi? Bu karanlık hikayenin içine biraz cesaretle girersek, sadece bir cinayet gecesini değil, aynı zamanda bir hanedanın çöküşünü de görebiliriz. Peki tüm ailesini öldüren Nepal veliaht prensi Dipendra hikayesi nedir? Nasıl bu noktaya geldi?
Dipendra Bir Bikram Shah Dev, 1971 yazının sonunda kraliyet ailesinin ilk oğlu olarak dünyaya geldiğinde, geleceğin kralı olacağı neredeyse doğumuyla birlikte kesinleşmişti
Kral Birendra ve Kraliçe Aishwarya’nın göz bebeğiydi fakat bu sevgi dolu görüntünün arkasında, çok az kişinin fark ettiği çatlaklar zamanla derinleşiyordu. Küçük yaşlarından itibaren özel bir eğitim programına dahil edildi, disiplinli fakat ihtişamlı bir hayat yaşadı. Nepal’de aldığı eğitimin ardından İngiltere’deki ünlü Eton Koleji’ne gönderildi. Daha sonra ülkesine dönerek akademik anlamda ve askeri alanda dikkat çeken bir eğitim sürecinden geçti. Tribhuvan Üniversitesinde doktora yaptı, Gurkha Ordusu Akademisinden mezun oldu, hatta pilotluk yetkinliği bile kazandı.
Saray dışında ise son derece enerjik, eğlenceyi seven, sporla iç içe biri olarak tanındı. Fakat bu parlak dış görünüşün ardında, zaman zaman sertleşen bir mizacın işaretleri vardı. Yıllarca sarayda görev yapan subaylar, onu dışarıdan nazik bir prens olarak görseler de iç dünyasında huzursuz ve öfkeye yatkın bir taraf bulunduğunu aktarıyordu. Çocukluk yıllarında gösterdiği, başkaları için rahatsız edici olabilecek davranışlar da bu karanlık tarafın ipuçları olarak hatırlanıyordu.
Dipendra’nın öfkesini büyüten bir diğer etken de babasının aldığı politik bir karardı
Nepal, 1990’da halk hareketinin ardından mutlak monarşiyi geride bırakarak anayasal monarşiye geçmişti. Bu karar Kral Birendra’nın Batılı eğitim anlayışıyla uyumlu olsa da, Veliaht Prens için kabullenmesi zor bir değişim olmuştu. Siyasi güç kaybı fikriyle uzlaşamadığı, hatta bu dönüşümün duyurulması sırasında sinir krizine benzer bir tepki verdiği söyleniyordu. Fırtına yaklaşsa da kimse kopacak olanın böylesine büyük olacağını tahmin edemedi.
1 Haziran 2001: Nepal sarayının karanlığa gömüldüğü gece
Katmandu’daki Narayanhiti Kraliyet Sarayı, o akşam sadece aile bireylerinin katıldığı sakin bir davete ev sahipliği yapıyordu. Yaz başlangıcının getirdiği hafif hava, saray bahçelerinde hoş bir akşam geçirileceğine dair izlenim yaratıyordu. Ancak saatler ilerledikçe gecenin atmosferi, tarihe geçecek kadar korkunç bir yöne evrildi. Görgü tanıkları, Veliaht Prens Dipendra’nın etkinliğin başlarında alkolün etkisinde olduğunu ve hatta bir süre sonra odasına götürüldüğünü aktarıyordu. Fakat başka tanıklar, Dipendra’nın kontrollü göründüğünü ve içki dolduracak kadar ayık olduğunu ifade ediyordu. Daha sonra yapılan soruşturmada, yalnızca viski değil, esrar ve içeriği tam olarak bilinmeyen farklı maddelerle de etkileşimde olduğu ortaya çıktı.
Dipendra bir süre ortadan kaybolduktan sonra geri döndüğünde, üzerinde askeri üniforması ve elinde cephaneliği andıran bir silah koleksiyonu vardı. Doğrudan oturma salonuna yöneldiğinde içeride Kral Birendra başta olmak üzere aile bireyleri sohbet ediyordu. Veliaht prens babasının gözlerinin içine baktı. Ne bir uyarı, ne bir konuşma, ne de bir işaret. O anda silahın sesi salona yayıldı. Kralın şaşkınlığı birkaç saniye sürdü, ardından yere çöktü.
Dipendra’nın hareketleri babasını vurduktan sonra durdurulamaz hale geldi. Salonları dolaşarak önüne çıkan herkese ateş etmeye devam etti
Annesini vuran kurşunlar, onu korumak isteyen küçük kardeşini de hedef aldı. Kız kardeşi Shruti, yaralanan eşine yardım etmeye çalışırken hayatını kaybetti. Saldırı yalnızca birkaç dakika sürmüş olsa da, sonuçları tüm Nepal’in kaderini değiştirecek kadar büyüktü. O gece toplam dokuz kraliyet ailesi üyesi hayatını kaybetti. Dipendra salonlardan uzaklaşıp bir köprüye yöneldiğinde, son kurşunu kendi başına sıkmıştı.
Tüm saldırının ardından hayatta kalan tek fail olan Dipendra, ağır yaralı şekilde komaya girdi. Ancak monarşi geleneğine göre, Kral Birendra’nın ölümüyle birlikte taç otomatik olarak veliahda geçmişti. Böylece Nepal halkı, tarihinin en kısa süre hüküm süren ve muhtemelen en trajik hikayeye sahip kralını tanımış oldu. Komada geçen üç gün boyunca resmi olarak kral kabul edildiği için, ona Hayalet Kral adı verildi. 4 Haziran’da hayatını kaybettiğinde taht amcası Gyanendra’ya geçti ve ülkede büyük bir tartışma fırtınası yeniden alevlendi.
Dipendra’nın niçin böyle bir felakete sebep olduğu uzun yıllar boyunca sorulmaya devam etti
Bu sorunun kesin bir cevabı hiçbir zaman bulunamadı, fakat iki ana teori öne çıktı. İlki, babasının ülkeyi mutlak monarşiden çıkarıp daha sınırlı bir krallığa dönüştürmesine duyduğu öfkeydi. Diğer popüler iddia ise prensin aşık olduğu Devyani Rana ile evlenmesine ailelerin karşı çıkmasıydı. Rana’nın ailesinin sosyal statüsü ve siyasi bağlantıları, iki hanenin de birleşmeye mesafeli yaklaşmasına neden olmuştu. O gece Dipendra’nın Rana’yı defalarca araması da bu teoriyi güçlendiren detaylardan biriydi.
Buna rağmen, başka komplolar da zaman zaman gündeme geldi. Bazıları, Dipendra’nın sol şakağından vurulmuş olmasına ve sağ elini kullanmasına dikkat çekti. Amcası Gyanendra’nın olay sırasında sarayda olmaması ve oğlu Paras’ın hayatta kalması da soru işaretlerini artırdı. Fakat olayın üzerinden yıllar geçmesine rağmen, veliaht prens dışında bir suçluyu işaret eden hiçbir kanıt ortaya çıkmadı. Bu trajediden sonra Nepal monarşisi giderek güç kaybetti ve 2008 yılında tamamen kaldırıldı.
Bugün Nepal veliaht prensi Dipendra katliamı hakkında yeni teoriler üretiliyor. O dönemin tanıkları, saray görevlileri ve hayatta kalan aile üyeleri, olayların detaylarını farklı açılardan anlatmaya devam ediyor
Fakat çözülmemiş sorular, bu trajedinin karanlığını daha da derinleştiriyor. Veliaht Prens Dipendra’nın iç dünyasında biriken öfke, siyasi huzursuzluk, aile içi anlaşmazlıklar ve aşk acısı gibi birçok unsurun birleştiği düşünülse de o gece olanların gerçek nedeni belki de hiçbir zaman tam anlamıyla aydınlanmayacak.
Nepal’in yüzyıllardır ayakta duran monarşisinin belki de en kanlı gecesi olan 1 Haziran 2001, bir aile trajedisi ve bir çağın kapanışıydı. Tüm ailesini öldüren Nepal veliaht prensi Dipendra ve kontrolsüz öfkesi, bir hanedanın kaderini belirlemiş, ülkenin siyasi yapısı bu olaydan sonra geri dönüşü olmayan bir değişime sürüklenmişti. Bugün geriye kalan ise, tarihin en şaşkınlık verici soru işaretlerinden biri: Veliaht Prens Dipendra gerçekten neyin peşindeydi?