Trekking, İstanbul gibi bir kaos şehrinde yaşayanlar için en pratik doğaya kaçma etkinliğidir. Hem yeni insanlar tanımak hem de spor yapmak için mükemmel bir hobidir. Bahar aylarına yaklaştığımız şu günlerde yeniliklere ve doğaya açılmanın tam da zamanı. Yeni başlayanlar için İstanbul yakınlarında günübirlik yapılabilecek ve bedeni çok fazla zorlamayacak alternatif rotalardan bir liste hazırladık.
İşte bütün haftanın stresini, sıkıntısını atıp temiz hava depolayabileceğiniz 11 rota.
1. Yalova
Yalova’nın yüksek yaylaları, yer yer Marmara Denizi ile İznik Gölü manzarasıyla oldukça keyifli bir parkur. İstanbul’dan ulaşımda feribot yolculuğu da yapacağınız Yalova yaylalarında, zorlayıcı yokuşlar olmadan yaklaşık 18 km’lik bir rota çizebilirsiniz.
2. Polonezköy
Polonezköy başlangıç için mükemmel bir rota, eğim neredeyse hiç olmadığı için çok yüksek kondisyon gerektirmiyor. Cennetin yolunda yürüyormuşsunuz hissine kapılacağınız bölgenin İstanbul’a en yakın mesafedeki rotaların başında gelmesi de işin bonusu.
3. Gebze, Denizli Köyü
Gebze denilince aklınıza ilk önce sanayi bölgesi, fabrikalar falan geliyor biliyoruz ama hiç de öyle değil aslında. Daha önce bu bölgenin doğasını görmediyseniz ilk rotalarınızdan birine Denizli Köyünü eklemelisiniz.
4. Belgrad Ormanları
İstanbul’un içinde kalan yürüyüş rotalarının başında Belgrad Ormanları geliyor. Burada parkur uzunluğunu istediğiniz gibi seçebilirsiniz. Tabii, İstanbul’un içinde olup kalabalık olmayan bir yer olmadığı için hafta sonları burası da insanlar tarafından hücumuna uğruyor. Yine de biraz oksijen ve yürüyüş için Belgrad nimettir.
5. Abant Gölü Milli Parkı, Bolu
Diğer destinasyonlar kadar yakın olmasa da erken kalkanlar için günübirlik gidilebilen bir rota. Abant Gölü çevresi mevsime bağlı olarak kar yürüyüşü de yapılabilen popüler bölgeler arasındadır.
6. Şile, Saklıgöl
Yeni başlayanlara uygun olarak sakin bölgelerden biri de Şile’ye bağlı Saklıgöl parkuru. Günübirlik yürüyüş için çok uzun yolculuk yapmadan erişebileceğiniz mükemmel doğaya sahip bölgeler arasında yer alıyor.
7. Seben Gölü, Bolu
Yine Bolu’ya bağlı baraj gölü trekking için çok uygun bir bölge. Çevredeki mağara ve kaya evleri de rotaya özellik katabilecek detaylardan. Biraz farklı bir rota çizmek isteyenler için zorlayıcı olmayan ve keyifli bir tercih olabilir.
8. Ballıkayalar Tabiat Parkı, Gebze
İstanbul’dan çok da fazla uzaklaşmadan rotanızı yine Gebze tarafına çevirmeyi düşünürseniz Ballıkayalar Tabiat Parkı ve kanyonu mükemmel bir seçimdir. Burası ayrıca tırmanış için de tercih edilen bölgelerden biri. Kanyon geçişi biraz daha heyecan sevenler için ideal. Adından da anlaşılacağı gibi kayalık bir bölge olduğu için yürüyüş esnasında biraz zorlayıcı etaplar da mevcut, dikkatli olmakta fayda var.
9. Uçmakdere, Ganos Dağları, Şarköy
Meraklıları için; Tekirdağ yakınlarındaki Ganos Dağları çevresinde bulunan Uçmakdere’de trekking haricinde paraşüt de yapabiliyor. Eğimli bir parkur olduğu için başlarda biraz nefes kesebilir ama müthiş manzarası karşısında yorgunluğunuzu muhtemelen çok fark etmezsiniz.
10. Çubuk Gölü, Göynük, Bolu
Etrafında yel değirmenleri bulunan gölün etrafında, hafif iniş çıkışlı, çam ağaçlarıyla çevrili ve oldukça keyifli bir rota Çubuk Gölü. Henüz Abant Gölü kadar popüler olmasa da trekking yapanlar tarafından özellikle son yıllarda sevilen bir bölge olmuştur. İstanbullular için yaklaşık 3 saatlik mesafedeki bu masal görünümlü rotayı denemenizi tavsiye ederiz.
11. İğneada Longoz Ormanları
İstanbul’dan batıya doğru yaklaşık 4 saatlik bir yolculuğun sonunda ulaşacağınız İğneada Longoz Ormanlarını henüz görmediyseniz ilk tercihlerinizden biri olmasını öneririz. Cennetin arka odası olabileceğinden şüphelendiğimiz İğneada’da yapılması planlanan nükleer santral projesi hayata geçmeden bu parkuru mutlaka değerlendirmeli.