Şehir planlamacısı olan Theaster Gates, Chicago’nun güneyinde bulunan, 1920’li yıllardan kalma ve tamamen kullanılmaz halde bulunan binayı yeniden restore ederek olağanüstü bir işe imza attı. Geçmişte bir banka binası olarak kullanılıp, birkaç yıl öncesine kadar ise harabe halde bulunan bina, onun sayesinde harika bir sanat merkezine dönüştü!
Theaster Gates, yaşamını Chicago’da bulunan harabe yapıları restore edip yeniden hayata döndürmeye adamış bir güzel insan…
“Yaşadığım semtin adı Grand Crossing. Bu semt, daha iyi günler görmüştü. Etrafı pek güvenli bir yer değil. Mahallemi terk eden çok kişi oldu ve ben kap yapıp sanatla ilgilenmekle ve iyi bir kariyer yapmakla meşgulken, atölyemin hemen dışında yaşanan birçok şey vardı. Hepimizin değeri düşen emlak pazarlarından ve bozulan kentsel alanlardan haberi var. Bu durum bazı şehirler için daha geçerli gibime geliyor. Ama bence pek çok ABD kenti ve ötesi kentsel bozulma ile, insanların ne yapacaklarını bilmediği terk edilmiş binalarla karşı karşıya. E peki bu binaları sanatsal deneyimimin genişlemesi ve büyümesi olarak düşünmeye başlayabilir miydim? Diğer yaratıcıları da hesaba katınca (mimarlar, mühendisler, emlak yatırımcıları) hep beraber kenti çok daha kapsamlı bir şekilde yeniden şekillendirmeyi başarabilirdik.”
O, geçmiş yıllarda South Moor Bank & Trust’un Chicago şubesi olarak kullanılan bu binayla ilk karşılaşmasında, yıkık dökük bir binadan fazlasını gördü ve bir insanın inandığı zaman neler yapabileceğini kanıtlamak istedi…
“Bu halk için o kadar heyecan vericiydi ve insanlar o kadar hevesliydi ki, daha büyük binalar bulmamız gerekti. Daha büyük binalar bulduğumuzda bunları değerlendirmek için kaynaklara ihtiyacımız olduğunu anladık. Sanat Bankası dediğimiz bu bankada, kaynaklar yetersizdi. Yaklaşık 180 cm durgun su vardı. Finanse etmesi zor bir projeydi, çünkü bankalar bu mahalleyle ilgilenmiyorlardı, çünkü insanlar bu mahalleyle ilgilenmiyorlardı, çünkü burada hiç bir şey olmamıştı. Değersizdi. Hiçbir şeydi. Hiçbir yerdi. Düşünmeye başladık: bu binada başka ne yapılabilirdi?”
Theaster Gates 20.000 metrekarelik binayı City of Chicago’dan sadece 1 dolara satın alarak dev bir sanat merkezine dönüştürdü…
“Şimdi benim mahallemin ünü yayıldı ve birçok insan oraya gelmeye başlıyor; sonunda o bankanın sergiler, arşivler ve müzik performansları için bir merkez olarak kullanılabileceğini, ve artık bu binaların karşısında oturmaya hevesli insanlar olduğunu fark ettik; çünkü biz oraya bir canlılık katmıştık, bir nevi, orada bir ateş yakmıştık.”
Ve Stony Island Arts Bank (Stony Adası Sanat Bankası) adını alan sanat merkezinin restore edilme işlemi, 100 yıl öncesine ait mimari ayrıntılar dikkate alınarak yapıldı.
“Kendimi ithal edemeyeceğimin farkına vardım. Akron, Ohio, Detroit, Michigan ve Gary, Indiana gibi şehirlerde o yerlere inanan ve güvenen insanlar halihazırda var olduğunu, zaten o yerleri güzelleştirmeye çalıştıklarını, ama çoğu zaman, bir yere tutkulu olan insanların güzel şeylerin olmasını sağlamak için gerekli kaynaklardan uzak ve bazı şeyleri gerçekleştirebilecek insanlardan kopuk olduğunu anladım. Artık ülke çapında, elinizde olanla nasıl işe başlayabileceğiniz, halihazırda var olanla neler yapabileceğiniz, hiçten nasıl bir şeyler yaratabileceğiniz, bir çark üzerinde veya sokağınızda veya bir şehir çapında dünyanızı nasıl yeniden şekillendirebileceğinizle ilgili tavsiyeler veriyoruz.”
Bugün herkesin erişimine açık olan bu bina, bünyesinde birkaç büyük kütüphaneyi birden barındırıyor…
“Ben güzelliğin temel hizmet olduğuna inanıyorum. Düşük kaynaklı mahalle veya topluluklara gerekli kaynaklar sağlanmadığında, çoğu zaman bir şeyleri ateşlemeye yardımcı olan şeyin kültür olduğunu ve her şeyi benim yapamayacağımı fark ettim. Ama bence eğer kültürle başlayıp insanların kendi mahallerine yeniden yatırım yapmalarını sağlayabilirsen karşılığında başka imkanlar doğuyor ve sonra insanlar bir istekte bulunabiliyorlar; şiirsel bir istek ve şehirlerimizi uyandırmak için gerekli olan politik istekler de bayağı şiirselleşiyor.”
Ayrıca akademisyenler, sanatçılar ve koleksiyonerler olmak üzere tüm bölge halkı için aradıkları her bilgiye ulaşabilecekleri, aynı zamanda binanın geçmişe uygun olarak yeniden yapılmasından ötürü adeta zamanda yolculuk yapabilecekleri bir cennet…
“Mahallelerin bozulup tükendiği vakalarda çoğu zaman hala bir nabızları olduğunu fark ettim. Oranın, oradaki tutkulu insanların nabızlarını nasıl yokluyorsun? 20 yıldır kavga eden, sert darbeler alan insanları yaşadıkları yer hakkında nasıl tekrar heveslendirirsin? İşte birinin bu işi yapması gerekiyor. Geleneksel bir geliştirici olsaydım yalnızca binalar hakkında konuşurdum ve sonra camın önüne “Kiralık” tabelası koyardım. Bence bundan daha fazlasını organize etmeniz gerek, yaptığınız şeyle ilgili biraz daha bilinçli olmanız gerek (burada kurmak istediğim işletmeler neler? Bir de buralarda yaşayan, benimle iş kurmak isteyen insanlar var mı?) Çünkü bence bu sadece kültürel bir alan veya evlerle ilgili değil; ekonomik tabanın da baştan yaratılması gerekiyor. Yani doğru olan, tüm bunları beraber, bir ilişki içerisinde düşünmek.”
Theaster Gates, buranın Afrikalı/Amerikalı kültürünün ve tarihinin bir deposu olmasını, aynı zamanda gelecek nesil siyahi sanatçılar için de bir laboratuvar işlevi görmesini amaçlıyor…
“Orada yapacağımız arşivlerden bir tanesi Johnson Basım Şirketi’nin arşivi. Ayrıca bu mahallede yaşayan veya yaşamış insanlardan, Amerikan tarihine ilişkin hatırlanmaya değer şeyler toplamaya başladık. Bu resimlerin bazıları küçük görülmüş siyahi insanların resimleri zorlu bir içeriğe sahip tarihsel anektotlar bunlar. Ama ırk ve sosyal sınıfların karmaşıklığından bahsetmek için, içinde sürekli kendi kişiliklerini sorgulayan genç insanların olduğu bir mahalleden daha iyi neresi olabilir ki?”
Sanat merkezi aynı zamanda Gates’in kar amacı gütmeyen derneği Rebuild Foundation‘a da ev sahipliği yapacak. Bu organizasyonun asıl amacı, kültürel projeleri kullanarak kentsel gelişimi ve toplumun yeniden canlanmasını sağlamak…
“Bazı yönleriyle banka, bir aktarım merkezini temsil ediyor. Kültürel faaliyetler için oldukça bağlı bir düğüm yaratmaya çalışırken birçok yeni merkez oluşturup bunları etraftaki güzel yeşil alanlarla bağlayabilir, satın alıp restore ettiğimiz yaklaşık 60-70 binanın tepesine minyatür birer Versailles yerleştirebilir ve tüm bu binaları büyük bir yeşil kuşakla çevreleyebilirsek böylece insanların asla bulunmak istemediği bu yer bütün ülkeden ve dünyadan insanlar için önemli bir istikamet olabilir.”