Kimi yer aldığı kentle özdeşleşen ve her yıl milyonlarca turisti kendine çeken ikonik yapılardan, kimi ise sıra dışı çizgisiyle çağdaş mimarinin en çok tartışılan projelerinden. Onlar bazen formları bazen yapım süreçleri bazen de skandallarıyla uzun bir süre gündemi meşgul etmeleriyle hatırlanıyor. İşte gelmiş geçmiş en tartışmalı mimari yapılardan 6 tanesi huzurlarınızda…
1. Al-Wakrah Stadyumu (Doha, Katar) / Zaha Hadid
Tartışmalı demişken uğruna en çok tartışma yapılan şeylerden biri de futbol. 2022 Dünya Kupası’nın Katar’a verilmesi, yaşanan yolsuzluk ve kara para aklama suçlamaları nedeniyle kaşların epeyce bir kalkmasına neden olmuştu. Derken Bağdat doğumlu ünlü Mimar Zaha Hadid’in Doha’daki Al-Wakrah Stadyumu projesi çıktı ortaya. Tasarımlarında ağırlıkla akışkan, organik formlar ve geometrik desenlere yer veren Hadid’in Al-Wakrah projesi fazla “organik” olarak değerlendirildi birçokları tarafından. Projeyi görenlerin sıklıkla söylediği şeyi Amerikalı Komedyen Jon Stewart dillendiriyordu: Stat, kadın cinsel organına benziyor! Kazandığı birçok başarı ve ödülle dünyanın en çok tanınan mimarları arasına giren Zaha Hadid yorumları utanç verici ve saçma bulmuş, “İçinde delik olan her şey vajina mı?” diye çıkışırken “Bu stadı bir erkek tasarlasa kimse böyle bir benzetme yapmaz” diyordu. Diğer yanda stat inşaatı sırasında gerçekleşen işçi ölümleri Katar’ın tartışmaya açık çalışma koşulları konusunda kanuni boyuta varan büyük tartışmalara yol açıyordu.
2. Pruitt-Igoe Toplu Konutları (St. Louis, United States) / Minoru Yamasaki
Sakinlerinden biri tarafından “Yeryüzündeki cehennem” olarak tanımlanan proje toplu konut tarihindeki en büyük başarısızlık olarak kabul görmüş. Modern eleştirmenler tarafından hapishanemsi diye tanımlanan yerleşim, düşük gelirli kullanıcıları üzerinde geniş çaplı zihinsel sağlık problemlerine sebep olmuş, yapılışı üzerinden yirmi yıl bile geçmeden yerleşime uygun olmadığı gerekçesiyle boşaltılmış ve yıkılmıştır.
3. Sydney Opera Binası (Sydney, Avustralya) / Jørn Utzon
Danimarkalı mimar Jørn Utzon’un projesi yarışma seçim komitesi tarafından reddedilmişti aslında. Jüri üyesi Fin mimar Eero Sarinen sayesinde yarışmaya katılabilmiş ve iki yüzden fazla proje arasında birinci seçilmişti. Reddedilmeyle başlayan proje süreci nefret, kovulmalar, skandal ve aşılan bütçelerle devam etmişti. Öngörülen 18 Milyon Avustralya doları maliyet ve 18 aylık inşaat süreci, yapının karmaşık strüktürü ve Utzon’un işten kovulmasına uzanan mükemmeliyetçiliği sebebiyle, Peter Hall tarafından 16 yıl sonunda ve 102 Milyon Avustralya dolarına tamamlanıyordu.
4. Eiffel Kulesi (Paris, Fransa) / Gustave Eiffel
Eiffel Kulesi, 1889’da açıldığında Parisliler tarafından topa tutulmuştu. Bir kere 19. Yüzyıl Haussman planında ortaya çıkan düşük katlı zarif çatı manzarasına hiç mi hiç uymuyordu dev metal silüetiyle. Parislilerin o dönemlerde “Dev bir fabrika bacası” veya “Tamamen trajik bir sokak lambası” diye tanımladıkları kule zamanla Paris’in sembolü haline geldi.
5. Kadınların Evi, Şikago Dünya Fuarı (Şikago, Amerika) / Sophia Hayden Bennett
Şikago’daki Woman’s Building, kadınların sanaat ve zaanat konusundaki başarılarına adanmış bir proje olarak 1893’de yapılmıştı. Erkek ağırlıklı komitenin gereksiz olarak niteleyip taş koymalarına ve bazı eleştirmenlerin çekingen, içine kapanık, kırılgan ve kadınsı gibi saçma sıfatlarla karalamaya çalıştığı yapı mimar Sophia Hayden’in önderliğinde, tamamen kadınlardan oluşan bir tasarım ve
yönetim ekibiyle hayat bulmuştu. Yapı, tamamıyla kadınların çalışmalarına ayrılmış bir alana ihtiyaç var mı gibi manasız tartışmalara konu olmuştu uzun süre boyunca.
6. Sagrada Familia (Barselona, İspanya) / Antoni Gaudí
Birçoklarımızın duymuş olduğu rivayet göre İspanyol mimar Gaudí, “Müşterimin acelesi yok.” demişti. Barselona’nın ikonik Roma Katolik kilisesinin bitmek bilmeyen inşaatı hakkında. 1882’de başlayan ve Gaudí’nin 1926’da aniden ölümüyle ortaya çıkan projeyi tamamlamak etik mi tartışmalarıyla neredeyse duran inşaat şu an hala devam ediyor.