Hababam Sınıfı’nın Damat Ferit’i, filmlerin yakışıklı, çapkın, yaramaz sevgilisi… Sözünü sakınmayan, dürüst ve cesur adam. Türk sinemasının efsane ismi Tarık Akan, bir süredir akciğer kanseri tedavisi görüyordu; ve bu sabah hayata gözlerini yumdu.
Onu hiç unutmayacağız… Usta oyuncunun unutulmaz rollerini ve hayatını bir kez daha hatırlamak istedik. Çünkü biliyoruz ki; yeri asla dolmayacak…
Gerçek adı Tahsin Tarık Üregül’dür
Türk sinemasının olmazsa olmaz karakterlerinden biri olan Tarık Akan’ın çoğu yıldızımızda olduğu gibi gerçek adı farklıdır. Asıl adı Tahsin Tarık Üregül olan sanatçı 13 Aralık 1949 yılında İstanbul’da üçüncü çocuk olarak dünyaya gelir. Bir abla ve bir abisi vardır. Sanatçı aslen Gümüşhane kökenlidir.
Çocukluğu şehir şehir gezerek geçer
Tarık Akan, subay olan babası Yaşar Bey’in görevi nedeniyle Erzurum Dumlupınar ilkokulunda başladığı ilkokulu Kayseri’de bitirir. Babasının emekliliği ile İstanbul’a, Bakırköy’e gelirler. Orta okul ve liseyi Bakırköy’de bitirir. Yıldız Teknik Üniversitesi, Makine Yüksek Mühendisliği’nde okur ve ardından Gazetecilik Yüksek Okulu’ndan mezun olur.
Sinemadan önce cankurtaranlık ve işportacılık
Keşfedilmeden önce Bakırköy plajlarında cankurtaranlık yapar. Yine Bakırköy sokaklarında ise işportacılık yaptığı olmuştur. O yıllarda bu denli ünlü ve başarılı bir oyuncu olacağını kim tahmin edebilirdi ki?
Ses Dergisi yarışması ile oyunculuğa adım atar
1970 yılında Ses Dergisi’nin açtığı Ses Dergisi Oyunculuk Yarışması’nı kazanarak 1971 yılında ilk sinema filmi Emine ile oyunculuk kariyeri başlar. Bu sıralarda Tarık Akan adını alır. Usta oyuncu 1970-1975 arası yılda 12 film çeker. Beyazperdenin vazgeçilmez yüzü olur.
Oyunculuğunun ilk yıllarında ödüller almaya başlar
Sinema eleştirmenleri ve sinema izleyicisi ona çabuk alışır. Daha sonra 1972 yılında oynadığı film “Suçlu” ile 1973 yılında Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü alır. Kariyeri boyunca 111 filmde yer alır.
En kült filmlerin aranan yüzü olur
Yeşilçam’ın unutulmaz duygusal filmlerinden birisi olarak bilinen “Canım Kardeşim”de Halit Akçatepe ile başrol oynar. 1974 yılında Ertem Eğilmez’in yönettiği Rıfat Ilgaz’ın aynı adlı eserinden uyarlanan “Hababam Sınıfı”nde yer alır. “Habamam Sınıfı”ndaki Damat Ferit adlı karakter ile özdeşleşir. “Hababam Sınıfı” 1975 yılında vizyona girer ve Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi filmlerinden birisi olur ve bir klasik haline gelir. Ardından “Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı” adlı serinin ikinci filminde rol alır. Gülşen Bubikoğlu ile oynadığı “Ah Nerede” adlı romantik-komedi filmi ile büyük başarı elde eder.
Genç kızların sevgilisi, sinemanın çapkın yüzüdür
Yakışıklılığı ile sükse yapar. Oyunculuğu beğenilse de dış görünüşü ve çapkın tavrı her zaman öndedir. Öyle ki neredeyse her filmde benzer karakterleri oynamaya başlar. Profil tektiptir: yakışıklı, çapkın, yaramaz sevgili. Hatta genelde birden çok kızı aynı anda idare eder, genelde zengin değildir kızların parasını yer.
Yeşilçam’ın vazgeçilmez jönlerinden olur
1970’li yıllarda oynadığı filmlerle adından sıkça söz ettirir. Boyu, giyinişi ve saç stili ile 70’li yıllara damgasını vururak Yeşilçam’ın büyük jönleri arasına adını yazdırır. Yönetmen, senaristler ve izleyici dahil olmak üzere herkes bu durumdan memnunken Tarık Akan artık bu profilini aşmak istediğine karar verir.
Yavaş yavaş kendi istediği rollerde oynamaya başlar
1977 yılında Zeki Ökten’in yönetmenliğini üstlendiği başrollerini Melike Demirağ ve Tuncel Kurtiz ile paylaştığı “Sürü” adlı filmde oynar. 70’li yıllardaki tarzından uzak ve artık genelde bıyıklı olarak film çekmeye başlar. Muhtemelen bunu yapmaktaki amacı “yakışıklı” imajını yıkmak ve biraz olgun bir ifadeye sahip olma isteğidir.
Her rolü oynayabildiğini sinema dünyasına kanıtlar
“Sürü” adlı film ile çok büyük başarı sağlar. Ardından 1978 yılında Cüneyt Arkın ile beraber başrol oynadığı “Maden”de artık her türlü filmde oynayabileceğini kanıtlamış olur. 1982 yılında Şerif Gören ve Yılmaz Güney’in yönettiği efsane olan “Yol”da rol alır. “Yol” ile çok büyük başarı elde eder ve dünyaya adını duyurur. Film 1982 yılında Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülünü alan tek film olur. Akan, En İyi Erkek Oyuncu kategorisinde aday olur. Ayrıca 1990 yılında başrolünü oynadığı “Karartma Geceleri” adlı film de Yeşilçam’ın klasikleri arasında yer alır. Tartışılmaz oynculuğuyla tüm dikaktleri üzerine çeken sanatçı, Altın Portakal Film Festivali’nde yedi ödül alan tek erkek oyuncu olur.
Bir dönem taksicilik ticaretiyle uğraşır
Sinemacılığın kötü gittiği 1978-1981 yılları arasında ticari taksi alarak kiralama sistemi ile ticaret hayatına devam eder. Bir şekilde hayatını devam ettirmek zorundadır ve o bu yolu seçer.
12 Eylül’de yargılanır
Görüşleri, açık sözlülüğü ve oynadığı filmler nedeniyle 12 Eylül Darbesi’nde 12 hapis cezası ile yargılanır ancak 2.5 ay hücre hapsi cezası alır. Bu sanatçı için çok zorlu bir dönemdir.
“Anne Kafamda Bit Var”da o yılları anlatır
2002 yılında hapishane günlerini ve darbe sürecini “Anne Kafamda Bit Var” isimli kitabında anlatır. Kitaptan bir bölüm aşağıda yer alıyor.
“Sana hiçbir şey olmayacak, göreceksin bak. Elini kolunu sallayarak dışarı çıkacaksın.’ Uçak havaalanına yaklaşırken Müjdat (Gezen) beni yatıştırmaya çalışıyordu. Onu duymuyor gibiydim. Tutuklanacak olursam onun neler yapması gerektiğini düşünmeye çalıştım; tanıdık birkaç kişinin adını saydım. ‘Onları hemen ara, avukatımı devreye sok,’ dedim; bir de bütün gazeteleri aramasını tembihledim. Durduk. Herkes hareketlendi, ben bir türlü yerimden kalkmak istemiyordum. Gönülsüz, ağır hareket ediyordum. Müjdat’a döndüm: ‘Beni götürürlerse bavulumu sen al,’ dedim. ‘Bavulla şubeye gitmek istemiyorum. Yan ceplerinden birinde telefon defterim var, onu yok et…”
Evlilikleri
Etrafında onca güzel kadın olmasına rağmen sinema dünyasının güzel kadınlarından uzak durur. 7 Ağustos 1986 tarihinde Yasemin Erkut ile evlenir. Bu evlilikten 1986 yılında Barış Zeki Eregül dünyaya gelir. Ardından 1988 yılında ikiz olan Yaşar Özgür ile Özlem doğar. İkili daha sonra, evliliklerinin üzerinden dört yıl geçince boşanırlar. 1990 yılında, Acun Günay ile birlikte yaşamaya başlar, ikilinin birliktelikleri hâlâ devam ediyor.
Bir kolej kurar
Yazarlık deneyiminin yanında 1991 yılında daha önceleri kendisinin de okuduğu Taş Özel İlkokulu’nu yap-işlet-devret sistemi ile alarak Özel Taş Koleji’ni kurar ve eğitim sektörüne girer.
Dizilere adım atar
1992’de ilk kez bir televizyon dizisinde rol alır. Star’da yayınlanan “Taşların Sırrı” adlı dizide Kuray adlı karakteri canlandırır. Ardından TRT 1’de yer alan ve izlenme rekorları kıran “Koçum Benim” isimlli dizide yer alır. Ardından çok uzun sürmeyen “Gece Yürüyüşü” ve “Ahh İstanbul” televizyon dizisi gelir.
Oğlu gençlik yıllarını canlandırır
Akan’ın, ilk çocuğu olan Barış Zeki Eregül 2009 yılında Tarık Akan’ın da oynadığı “Deli Deli Olma” adlı filmde babasının gençliğini oynar. Tarık Akan ve oğlunun benzerliği oldukça dikkat çekicidir.Üregül, böylece oyunculuk hayatına atılır.