Ana sayfa » Tarih » Tarihte Modaya Yön Veren İlk Influencerlar: Eski Çağların Unutulmaz 12 Stil İkonu
Tarihte Modaya Yön Veren İlk Influencerlar: Eski Çağların Unutulmaz 12 Stil İkonu
Günümüzde influencer denilince akıllara hemen Instagram veya TikTok'ta milyonlarca takipçisi olan isimler geliyor. Ancak tarih boyunca kraliçeler, generaller, aktivistler ve tasarımcılar, sadece dönemlerinin değil, gelecek nesillerin de stil anlayışını şekillendirdi.
Günümüzde influencer denince akla, Instagram’da yüz maskesi tanıtan ya da TikTok’ta saniyeler içinde viral olan biri geliyor olabilir. Oysa bu kavramın kökleri, sosyal medyadan çok daha eskiye uzanıyor. İnsanlık tarihinin her döneminde, kalabalıkları peşinden sürükleyen, görünüşleriyle devrim yaratan figürler vardı. Onlar, henüz takipçi sayısı kavramı bile yokken, toplumsal normları ve estetik anlayışını değiştiren gerçek öncülerdi. Antik çağdan modern çağa uzanan bu yolculukta moda ve giyinme biçimi, bir duruşun ifadesiydi. Şimdi, tarih boyunca iz bırakmış ve kendi döneminin Instagram yıldızları sayılabilecek o unutulmaz 12 stil ikonuna göz atalım. İşte tarihteki ilk influencerlar…
1. Ambrose Burnside
Amerikan İç Savaşı döneminde hem general hem vali hem de senatör olan Ambrose Burnside, politik kimliği kadar benzersiz görünümüyle de hafızalara kazındı. West Point’te düzenli bir imaj zorunlu olsa da Burnside kendi tarzını yaratmaktan çekinmedi. Başının yanlarından uzanan saçlarını bıyığına bağlayan o karakteristik favorileri, bir süre sonra onun imzası haline geldi. Fotoğrafçılığın yaygınlaşmaya başladığı dönemde bu dikkat çekici tarz, halk arasında hızla yayıldı ve burnsides olarak anılmaya başlandı. Bugün hala sideburns yani favori kelimesinin kökeni olarak onun ismini yaşatıyor.
2. Amelia Bloomer
19. yüzyıl ortalarında kadınlar, toplumun dayattığı sıkı korseler ve uzun elbiselerin altında nefes almakta zorlanıyordu. O dönemde Amelia Bloomer adında cesur bir kadın, giyim anlayışını ve kadın haklarını savunmak için sahneye çıktı ve tarihteki ilk influencerlar arasına girmeyi başardı. The Lily adlı gazetesiyle kadınların sesi haline gelen Bloomer, korselerin yerine bol pantolonlar giymeye başladı. Bu rahat ve işlevsel giysiler, kısa sürede bloomer adıyla anılmaya başlandı. O yeni bir tarz yarattı ve kadınlara hareket özgürlüğü de kazandırdı.
1880’lerin Washington’unda, William Dorsey Swann adında bir adam tarihe iz bırakacak bir direnişin sembolü oldu. Siyah erkeklerden oluşan topluluklarla drag baloları düzenleyen Swann, polis baskınlarına rağmen dans etmeye, parlamaya ve kendi kimliğini savunmaya devam etti ve tarihteki ilk influencerlar arasına girdi. Kendini drag queen olarak tanımlayan ilk kişi olan Swann, eğlence dünyasına ve özgürlük hareketlerine de yön verdi. Onun direnişi, yüzyıl sonra Stonewall hareketine ilham verdi.
4. Kraliçe Elizabeth I
16. yüzyıl İngiltere’sinde güzelliğin tanımı, Kraliçe I. Elizabeth’in yüzünde şekillendi. Çiçek hastalığından kalan izlerini gizlemek için kurşun ve sirke karışımıyla hazırladığı beyaz makyaj, kısa sürede soylular arasında moda oldu. Bu solgun görünüm, zarafet, asalet ve zenginliğin simgesi haline geldi. Elizabeth, makyajı bir savunma kalkanı gibi kullanıyor, gücünü estetiğe dönüştürüyordu. Onun tarzı, Elizabeth döneminin güzellik standartlarını belirledi ve yüzyıllar sonra bile kraliçe ışıltısı dendiğinde akla hala o gelmeye devam etti.
5. Madame Wellington Koo
1920’lerin Çin’inde Madam Wellington Koo, zarafetiyle uluslararası sahnenin yıldızıydı. Geleneksel Çin kıyafetlerini modernleştirerek qipao (cheongsam) elbisesine yeni bir hayat verdi. Eskiden aristokratlara özgü olan bu uzun ve sade giysi, Koo’nun elinde vücuda oturan, zarif ve güçlü bir elbiseye dönüştü. Koo, Çin’in Batı’ya açıldığı dönemde, doğu zarafetini modern dünyaya taşıyan bir köprü oldu ve tarihteki ilk influencerlar arasına girmeyi başardı.
Bugün her düğünde gördüğümüz beyaz gelinliklerin arkasında, bir kraliçenin zarif tercihi yatıyor. Kraliçe Victoria, 1840’taki düğününde beyaz bir dantel elbise giydiğinde, kimse bunun bir gelenek başlatacağını tahmin etmemişti. Oysa kısa sürede beyaz, saflığın, zarafetin ve hatta zenginliğin sembolüne dönüştü. Dönemin katı ahlaki anlayışı içinde bu tercih, zarif ve sembolik bir başkaldırıydı. Victoria’nın düğününden sonra beyaz gelinlik artık tüm kültürlerde moda haline gelmeye başladı.
7. Coco Chanel
Fransız modasının efsane ismi Coco Chanel, kadınlara özgürce hareket edebilecekleri kıyafetler tasarlayarak devrim yarattı. Ama onun etkisi sadece kıyafetlerle sınırlı kalmadı. 1923’te Cannes’da bir yat gezisinden bronzlaşmış şekilde döndüğünde, o ana kadar çiftçiye yakışan olarak görülen bronz ten, bir anda zarif bir görünüme dönüştü. Chanel, farkında olmadan güzellik standartlarını altüst etmişti. Bronzlaşmak artık tatil, rahatlık ve lüks anlamına geliyordu. Chanel defilelerinde bronz tenli modeller kullandığında, güneşin modanın yeni aksesuarı olduğu kesinleşti.
8. Kral XIV. Louis
Fransa’nın Güneş Kralı XIV. Louis, modayı saraydan yönetiyordu. Kalın siyah saçları gençliğinde hayranlık uyandırsa da, ilerleyen yaşlarda dökülmeye başladığında bu eksikliği avantaja çevirdi. Geniş, kıvırcık peruklar takarak yeni bir görkem yarattı. Saray mensupları da onu taklit edince peruk, aristokrat statüsünün simgesi haline geldi. Bugün bile tiyatro ve sinemada soylu görünüm dendiğinde akla o devasa peruklar geliyorsa, sebebi XIV. Louis’nin etkisidir.
Antik Mısır’ın son hükümdarı Kleopatra, sadece politik zekasıyla değil, görünümüyle de bir döneme damga vurdu. Kalın sürmeli gözleri ve örgülü topuzu, yüzyıllar boyunca güzelliğin sembolü olarak kaldı. Roma’ya kısa süreli ziyaretinde bile saç modeli Romalı kadınlar arasında hızla yayıldı. Kleopatra’nın tarzı, asırlar sonra bile popüler kültürde yeniden üretilmeye devam etti. Onun görünümü hala kadın dünyasında güç ve cazibenin birleştiği bir sembol haline geldi.
10. Giuseppe Garibaldi
19. yüzyılın ortalarında İtalya’yı birleştirmek için savaşan Giuseppe Garibaldi, askeri mücadelesi kadar sade tarzıyla da ilham verdi. Üniforma yerine giydiği kırmızı gömlek, kısa sürede devrimci bir sembol haline geldi. Kadınlar bile bu pratik ve özgürlükçü tasarımı günlük yaşamlarına uyarladı. Moda dergileri Garibaldi gömleğini övdü ve bu tasarım, modern bluzların öncüsü sayıldı.
11. Emiliano Zapata
20. yüzyılın başlarında Meksika Devrimi’nin simgesi olan Emiliano Zapata, savaş meydanında olduğu kadar tarzıyla da tanındı. Kalın ve iki yana kıvrılmış bıyığı, bir imaj ve onun açısından önemli bir kimlik ifadesiydi. Zapata’nın bıyığı, halkın gözünde özgürlük, cesaret ve onurun sembolü oldu. O günden sonra Meksika’da birçok erkek, Zapata’nın bıyığını bir saygı göstergesi olarak benimsemeye başladı.
Tarihteki ilk influencerlar arasında en garibi olan Tennessee’de doğan Morris Frank, genç yaşta görme yetisini kaybettiğinde hayatını yeniden tanımlamak zorunda kaldı. Ancak o, engelini bir güce dönüştürdü. Rehber köpeğiyle kurduğu güçlü bağ sayesinde kamusal alanda bağımsız hareket etmeye başladı. Bu görüntü, 1920’lerin Amerika’sında toplumsal algıyı kökten değiştirmeyi başardı. Morris Frank, görme engellilerin özgüvenle sokağa çıkabileceğini gösterdi. Onun öncülüğünde başlayan Seeing Eye programı, modern dünyada erişilebilirliğin temellerini attı.