20. yüzyıldan önce, kadınların bırakın korsan olmayı denizde seyahat etmeleri bile yasaktı. Buna rağmen, kadın korsanlar binlerce yıldır denizlere hükmediyor. Denizciler, gemide kadınların bulunmasının su tanrılarını kızdırabileceğine ve tehlikeli havaya neden olabileceğine inanıyorlardı. Ayrıca kadınların, uzun yolculuklarda erkek denizcilerin dikkatini dağıtacağını düşünüyorlardı. Bu nedenle, kadınlar gemilerde, yasa dışı yollarla ya da erkek kılığına girerek bulunabiliyorlardı. Korsanlık, aynı zamanda, cezası tutuklanma ve hatta ölüm olan bir suç olarak kabul ediliyordu. Aslında, bu kadınların birçoğu hayatta kalmak için korsanlık yapmaya zorlanan sıradan insanlardı. Kadınların itaatkar olmalarının beklendiği bir çağda, bütün gelenekleri yıkmayı başarmış ve tarihe adını yazdırmış en ünlü 10 kadın korsanı sizin için sıraladık.
1. İlirya Kraliçesi Teuta
Teuta, M.Ö. 231’de kocası Kral Agron’un ölümünün ardından Ardiaei’nin hükümdarı oldu. Ardiaei, günümüz Arnavutluk halkıydı ve Bosna’da yerleşik bir grup olan İlirya kabilesiydi. Teuta’nın güçlü donanmasından çok, denizlerde dolaşan İliryalı korsanlarından korkuluyordu. Korsanlık, burada yasaldı ve meslek olarak kabul ediliyordu. Kraliçe Teuta, korsanlarının kıyı yerleşimlerine ve Roma gemilerine baskınlarını destekliyordu. Ancak bir gün Roma büyükelçileri ondan saldırıları durdurmasını istedi. Teuta, “Halkın denizden elde edebileceği faydayı engellemek hiçbir zaman kraliyet geleneği olmadı” yanıtını verdi. Diplomatlar daha sonra hapsedildi ve idam edildiler. Buna karşılık, Roma M.Ö. 229’da Ardiaei’ye savaş ilan etti. Teuta, iki yıl sonra teslim oldu. Roma, Teuta’nın hüküm sürmeye devam etmesine izin verdi, ancak herhangi bir savaş gemisinin komutası altında yelken açmasını yasakladı.
2. Jeanne de Clisson
‘Brittany’nin Aslanı’ olarak bilinen Jeanne de Clisson, 1300 doğumlu bir Breton korsanıydı. Başlangıçta Clisson, Fransızlarla oldukça iyi geçiniyordu. Daha sonra Fransız Kralı Philip VI, Clisson’ın kocasını öldürdü ve bu durum değişti. Clisson 3 gemisiyle, Fransız gemilerini bulmak için İngiliz Kanalı’nı geçmek istedi. Fransızların, siyah gövdeli ve kırmızı yelkenli gemilerini hemen ayırt etti. O gün Clisson ve filosu denizde karşılarına çıkan herkesi öldürdü. Clisson, bu korkunç olayı yaymaları için ve mesajını Fransız Kralı’na iletmeleri için her gemide yalnızca bir kişiyi hayatta bırakıyordu. Sonucu tahmin edersiniz, kendisi dünyanın en ünlü kadın korsanlarından biri oldu.
3. Seyyida Al-Hurra
Seyyida Al-Hurra, 1515’te kocasının ölümünden sonra Fas’ın önemli bir liman kenti olan Tétouan’ın korsan kraliçesi olarak anılmaya başladı. O sırada, Katolik güçler Al Hurra’nın topraklarında ilerliyordu. Al Hurra’nın korsanları, Türk denizci Barbaros ile ittifak yaparak Akdeniz’e egemen oldu. Daha sonra Al Hurra, topraklarını sömürgecilere karşı güvenceye almak için, 1541’de Ahmed el-Mansur’un evlilik teklifini kabul etti. Ancak evlenmek için ise kendi unvanından vazgeçmedi. Bunun yerine padişah, Al Hurra ile evlenmek için Fas’tan Tétouan’a gitti. Bu durum, Fas kralının başkentinin dışında evlendiği tek kayıtlı örnektir.
4. Leydi Mary Killigrew
Leydi Killigrew olarak da bilinen Mary Wolverston, Elizabeth döneminin korku salan bir korsanıydı. Aynı zamanda, eski bir korsan olan Lord Phillip Wolverton’ın kızıydı. Daha sonra ise Kraliçe I. Elizabeth tarafından Koramiral yapılan, başka bir eski korsan olan Sir Henry Killigrew ile evlendi. Henry’nin görevi, koramiral olarak deniz hukukunu korumaktı. Bununla birlikte, “Özel Kişiler” olarak bilinen bir grup eski korsanın da parçasıydı. Mary, Henry’i destekleyerek, kaçakçılarla anlaşmalar yaptı ve gemi baskınlarında yer aldı. 1570’de bir Alman ticaret gemisini ele geçirdiler ve mürettebatı gemiyi satmak istedi. Bu geminin sahibi ise, Kraliçe Elizabeth’in bir arkadaşı çıktı. Bunun sonucunda Leydi Mary tutuklandı.
5. Grace O’Malley
1530 doğumlu, İrlandalı denizci Grace’i babası eğitmişti. Grace, çocukken babasının gemilerine gizlice girmek için başını tıraş ediyor ve bir erkek çocuğu gibi giyiniyordu. Babası öldükten sonra Grace, denizlere açıldı ve hatta ilk çocuğunu bir gemide doğurdu. Kendisi saygın bir korsan ve liderdi. Topraklarını istila eden İngiliz gücünün yanı sıra diğer düşman klanlara karşı başarılı savunmalar yaptı. Önemli kıyı savunmalarını güçlendirdi ve İngilizlere karşı savaşan İrlandalı isyancılara desteğini sundu. Sonunda bir anlaşma yapmak için Eylül 1594’te Kraliçe I. Elizabeth ile bir araya gelerek işleri lehine çevirdi. Grace’in klanı Elizabeth’e direnen ve saygısını kazanan birkaç klandan birisiydi.
6. Jacquotte Delahaye
Jacquotte Delahaye hakkında bilinenler, sözlü hikaye anlatımından geliyor. Delahaye’nin Fransız bir babanın ve doğum sırasında ölen Haitili bir annenin kızı olarak 1630’da Saint-Domingue’de doğduğuna inanılıyor. Anlatılanlara göre Delahaye hayatta kalmak için mücadele eden genç bir kadın olarak korsanlığa başladı. Oldukça acımasız olduğu ve çoğu zaman bir erkek gibi davrandığı söyleniyordu. 26 yaşındaki Delahaye ve ekibi, “Korsan Cumhuriyeti” olarak bilinen Tortuga adlı küçük bir Karayip adasını ele geçirdi. Jacquotte hakkındaki hikayeler, 1663’te Tortuga’da bir çatışmada öldükten sonra ortaya çıkıyor. Jacquotte’in maceralarını anlatan kaynak ise bulunmuyor.
7. Mary Read
1685 doğumlu Mary Read, Korsanlığın Altın Çağı’nın efsanevi isimlerinden biriydi. Mary, İngiliz Ordusuna katılmak için erkek kılığına girdi. Daha sonra, sırrını bilen Flaman bir askerle evlendi ancak evlendiği adam kısa süre sonra öldü. Ardından Batı Hint Adaları’na doğru yola çıkan Mary’nin gemisi, korsanlar tarafından saldırıya uğradı. Mary, yeteneklerini korsanlara kanıtladı ve onu mürettebatlarına aldılar. Sonunda ünlü suçlu Calico Jack Rackham ve sevgilisi Anne Bonny’nin mürettebatını buldu ve aralarına katıldı. 1720’de Jack Rackham, Anne Bonny ve Mary yakalanarak, ölüme mahkum edildi. Mary ve Anne ise bu sırada hamile oldukları için asılmaları ertelendi. Daha sonra Mary, bulunduğu hapishanede hastalandı ve öldü.
8. Anne Bonny
Anne Bonny, 8 Mart 1697’de İrlanda’da, avukat William Cormac ve hizmetçi Mary Brennan’ın gayri meşru çocuğu olarak doğdu. Anne, genç yaşta babasıyla birlikte Londra’ya taşındı. Sonra da Kuzey Amerika’da bir İngiliz kolonisi olan Carolina Eyaletine göç etti. Anne, genç bir kadınken Jack Bonny adında bir denizciyle evlendi. Ardından, birlikte Karayipler’deki korsanlar için bir sığınak olan Nassau’ya gittiler. Anne, burada Calico Jack Rackham ile tanıştı. Daha sonra Anne, Rackham’la birlikte kaçtı ve erkek kılığına girerek Rackham’ın ekibine katıldı.
9. Ching Shih
Aslen Kantonlu bir seks işçisi olan Ching Shih, 1801’de Cheng adında güçlü bir korsanla evlendi. Çift, kısa sürede Çin’in en zorlu korsan ordularından birini kurdu. Kocası 1807’de öldükten sonra Ching Shih, güvenilir teğmen ve sevgilisi Chang Pao ile ortaklık kurarak iktidarı ele geçirdi. Sonraki yıllarda, yaklaşık 300 Çin gemisinden oluşan etkileyici bir filo ve 40.000 erkek, kadın ve çocuktan oluşan bir korsan ordusu kurarak Güneydoğu Asya’yı yağmaladılar. Ching Shih, Portekiz ve İngiltere dahil olmak üzere büyük deniz güçleriyle savaştı. Bununla birlikte, ordusu için çok katı kuralları vardı. Örneğin; kadın mahkûmlara tecavüz edenler, kafaları kesilerek cezalandırıldı ve kaçakların kulakları kesildi.
10. Rachel Wall
Rachel ve bir balıkçı olan kocası George, 18. yüzyılın sonlarında Boston’a yerleşti. Artan yoksulluk sorunu, onları kısa sürede yeni bir gelir kaynağı aramaya zorladı. 1781”de küçük bir tekne aldılar ve New England kıyılarındaki gemileri avlamak için birkaç denizci ile bir araya geldiler. Yakınlarında bir fırtına çıktığı zaman, teknelerini dalgalı denizden zarar görmüş gibi göstermek için kılık değiştiriyorlardı. Sonrasında Rachel güvertede durup, geçen gemilerden yardım istiyordu. Yardım için yanaşan gemilerdeki insanları soyup öldürüyorlardı. Bir gün, gerçek bir fırtına teknelerini yok edip Geourge’u öldürdü. Rachel daha sonra 1789’da tutuklandı ve 8 Ekim’de Massachusetts’te idam edilen son kadın oldu.
kaynak 1