Onlara “canavar” deniyor… Oysa sadece aynı Dünya’nın bambaşka olduğu bir dönemden kalma gayet normal varlıklar… Doğadaki ortam şartlarının daha vahşi olduğu bir dönemde yaşadıklarını düşünüyor olabiliriz. Bir bakımdan öyle… Ama vahşinin, vahşetin de evrim geçirdiğini hesaba katarsak, belki de aslında günümüzün insanına nazaran o derece vahşi sayılmazlar. Örneğin; en iyi bildiğimiz dinozorlar… Onlar, bundan yaklaşık 200-250 milyon yıl önce yaşadılar. Zaman aracına binip 200 milyon yıl öncesine gidebilseydik; bugünkü jeologların “Trias Dönemi” adı verdikleri çağda olurduk. “Yeryüzünün tüm kıtaları henüz “Pangea” adı verilen tek bir dev kıta görünümünde ve yine tek ve dev bir okyanus, “Panthalassa” tarafından çevreleniyor. Ana kıta henüz devasa bir çöl yapısında… Sadece okyanus kıyılarında tropikal ormanlar var. İklim, sıcak ve kurak. Kutup bölgelerinde de buzullar oluşmamış. Çünkü, bu noktalarda sıcaklık ortalama 10 derece civarında… O günlerde, daha sonra dönemin tüm kıtalarını istila edecek dinozorlar evrimlerinin henüz başlangıç aşamasında…”
Yaklaşık 160 milyon yıl önce, dinozorlar zaman içerisinde çeşitlenen ve bugün bildiğimiz kadarıyla 800’den fazla farklı türe sahip yerküre üstündeki en geniş hayvan topluluğu durumunda. Yani bugünkü Homo Sapiens gibi, “Dünya’nın mutlak hakimi” pozisyonundalar. Bu hayvanların bir toplum ve aile yaşamları olmadığını düşünürken, dişilerin fedakar birer anne, erkeklerin cömert birer baba oldukları artık ortaya çıkarılmış durumda. Yani aslında bu gizemli hayvanların dünyasını tanıma konusunda henüz emekliyoruz.
Ancak, günümüzden 65 milyon yıl önce, ne olduysa; çok büyük ve önemli bir şey oldu; çok kısa bir sürede dinozorların soyları tükendi. Neden yok oldukları sorusunun yanıtı yıllarca araştırıldı. Şimdilik, Kretase Dönemi’nin sonlarında, iklimde meydana gelen kısa süreli, ancak şiddetli değişikliğin, yokoluşlarının en mantıklı yanıtı olduğu düşünülüyor. Bu felaketin çok büyük bir volkan patlaması olması en yakın ihtimal… Aynı zamanda bu olay, kıtaların birbirinden ayrılma sürecini de başlatmıştı. Bunun yanında dev bir göktaşıyla yok oldukları da başka bir teori… Zaman aracımız olsaydı; belki bu teorilerden hangisinin doğru olduğunu öğrenme şansımız da olurdu. Bu listede dinozorlar çağında ve hatta ondan da öncesinde yaşamış, aynı dönemde yaşamamızın pek mümkün olmayacağı ve muhtemelen varolsaydık, soyumuzu tüketecek olan bazı hayvanları derledik… Bunların içinde otçul oldukları için soyunu tüketmemizin muhtemel olduğu türler de mevcut.
1. Platybelodon Grangeri
Bundan yaklaşık 5 ila 2 milyon yıl önce Pliyosen döneminde yaşamış, fillerle akraba olan bu hayvan otçul bir memeli. Avrasya, Afrika ve Kuzey Amerika’da yaşıyordu. Boyu 3 metre civarı olan Platybelodon’un kürek şeklinde biçimlenmiş alt çenesi ve ön tarafındaki dişleri ağaçları kökünden sökmek ve soymak üzere bu şekli almıştı.
2. Arthropleura
Tüm zamanların bilinen en büyük eklembacaklısı… Boyu 2,6 metreye varan bu hayvan, Geç Karbonifer döneminde bundan yaklaşık 315 ila 299 milyon yıl önce Kuzeydoğu Amerika ve İskoçya’da yaşamıştı. Bu derece büyük olması, o dönemde Dünya atmosferindeki oksijen bolluğuna bağlanıyor.
3. Meganeura Monyi
Günümüzdeki yusufçuk böceklerinin atası. Bundan yaklaşık 300 milyon yıl önce yaşamış Meganeura, etçildi ve diğer böceklerle beslendi. 75 santime varan kanat uzunluğu ile bilinen en büyük uçan böcek türlerinden biridir.
4. Megatherium Americanum
Erken Pliyosen döneminden başlayarak, Buzul çağının yani Pleistosen (yaklaşık 2,5 milyon yıl ile 10-14 bin yıl arasında) döneminin sonuna kadar yaşamış olan Megatherium’un büyüklüğü yünlü mamut ve Paraceratherium gibi yalnızca birkaç kara memelisi tarafından aşılmış. Dinazorlardan sonra yaşamış dev memelilerin en ünlülerinden biri. Boyu 6 metreyi, ağırlığı 3,5 tonu bulan bu hayvan, yalnızca Güney Amerika’da yaşadı ve tembel hayvanların atasıydı. Öncelikle bir otçul fakat genel anlamda hepçildi. Büyüklüğünün yanısıra, Megatherium’un iskelet yapısı son derece dayanıklıdır ve yalnızca geniş bedenini desteklemek için değil maksimum istikrar sağlamak için yaratılmış. Kesinlikle hız için yaratılmamış bu hayvan muhtemelen gezegenin en yavaş hayvanlarından biriydi fakat kaçması gereken kendisiyle boy ölçüşebilecek herhangi bir yırtıcı olmadığı için bu bir problem değildi. Elbette Homo Sapiens gelene kadar…
5. Titanoboa Cerrejonensis
Kuzey Kolombiya’daki günümüzün La Guajira şehrinde yaşadığı bilinen soyu tükenmiş bir yılan türü. Titanoboa yaklaşık 58 ila 60 milyon yıl önce yaşamış devasa bir hayvan. Şimdiye kadar keşfedilen en büyük yılan. Bu rekorun bir önceki sahibi Gigantophis’in yerini aldı. Yaklaşık 12 metre uzunluğunda bir ton ağırlığındaydı. Vücudunun en kalın kısmı bir insan erkeğinin belinden daha kalındı. Bataklıklarda dev kaplumbağa ve timsahlarla birlikte yaşıyordu; müthiş bir avcıydı, gözünü kestirdiği herhangi bir hayvanı yiyebiliyordu.
6. Dunkleosteus Terrelli
Günümüzden yaklaşık 358-382 milyon yıl önce var olan, bir köpekbalığı atası. Boyu 10 metreyi ağırlığı 4 tonu buluyordu. Ağır zırhlı dış kabuğundan dolayı nispeten yavaş ama güçlü bir yüzücüydü. Fosilleşme sadece örneklerin zırhlı frontal bölümlerini muhafaza etme eğiliminde olduğundan bu antik balıkların arka bölümlerinin neye benzediği belirsizdir.
7. Jaekelopterus Rhenaniae
Jaekelopterus deniz akrebinin nesli tükenmiş bir türü. Yaklaşık 390 milyon yıl önce yaşamış, tahminen 2,5 metre uzunluğunda ve şimdiye kadar keşfedilmiş bir başka büyük eklembacaklı. Jaekelopterus’un Almanya’daki Prüm yakınlarında bir pençesi bulundu. Araştırmacılar, 46 santimetrelik pençeye sahip bir canlının muhtemelen 233-259 santim arasında bir gövde uzunluğuna sahip olduğuna karar verdiler. Bacakları ve kollarının uzunluğu da bir metre civarıydı.
8. Protostega Gigas
Soyu tükenmiş bir cins dev deniz kaplumbağası. Fosil kalıntıları, 83,5 milyon yıl önceyi gösteriyor. 3 metrelik uzunluğuyla, yaşamış en büyük deniz kaplumbağası. Kabukları nispeten sağlam bir kubbe oluşturan genişlemiş ve kaynaşmış kemiklerden yapılmış olan çoğu kaplumbağanın aksine, bir çatının merteklerine benzeyen yaygın aralıklarla yerleştirilmiş kemikleri; Protostega’nın kılıf kabuğunu kaldırıyordu. Kabuk tasarımı daha az koruma sağlıyordu fakat daha hafif yük, güçlü yüzgeç şeklindeki ön ayaklarıyla birleştiğinde, Protostega gücü tükenmez bir yüzücü. Dişiler büyük olasılıkla deniz kaplumbağalarının bugün yaptığı gibi yüzlerce kilometre göç ederek kumlu sahillere yumurtalarını bıraktılar. Ancak kıyıda hareket zordu ve bir dişi Protostega bir tondan daha ağır olabiliyordu. Yine de deniz kaplumbağaları, 65 milyon yıl önce Kretase döneminin sonundaki türlerin yokoluşundan kurtulabilen tek deniz sürüngeni. Bazı bilim insanları, fosilinin içinde bulunan köpekbalığı dişleri nedeniyle onun etçil olduğunu düşünüyor.
9. Dinornis Robustus
Moa ailesine ait nesli tükenmiş uçamayan dev bir kuş türü. Yeni Zelanda’ya endemik bir tür. Dinornis’in dişisi en fazla 3,6 metre uzunluğunda 230-270 kilo civarında otçul bir hayvan. Erkekleri dişinin yarısı kadar… Uzun boyunları yüksekteki bitkilere yetişmelerini sağlıyordu. Kızıl kahverengi tüyleri, geniş vücudunun üzerinde küçük bir başı ve kavisli bir gagası vardı.
10. Sarcosuchus Imperator
112 milyon yıl önce yaşamış şimdiki timsahların atası. Bugünkü Afrika ve Güney Amerika’da Erken Kretase döneminde yaşamış timsah benzeri sürüngenlerin en büyüğü. Şimdiki tuzlu su timsahlarından neredeyse iki kat daha uzun ve 8 ton ağırlığında.
11. Megalodon
Kuzeni olan bugünün büyük beyaz köpekbalıkları onun yanında yeni doğmuş yavrusu kadar kalır. Uzunluğu 15-20 metreyi, ağırlığı 40 tonu bulan okyanusların bu en büyük köpekbalığı, dev balinalarla besleniyordu. Dişlerinin uzunluğu 18 santimi bulan Megalodon’un ortalama yaşam süresi 25 ile 40 yıldı. Miyosen ve Pliyosen dönemlerinde yaklaşık 15.9 ile 2.6 milyon yıl önce okyanuslarda yaşamıştı. Buzul çağında soğuk iklime dayanıklı bir yapıya sahip olmadığı ve balinalar soğuk denizlere göç ettiği için yiyecek bulamamaktan ötürü nesli tükendi.
12. Gliptodon
Pleistosen’de yaşamış armadilloların atası zırhlı bir memeli. Yuvarlak kabuğuna ve bodur bacaklarına bakıldığında kaplumbağalara benzer fakat kafasını onlar gibi kabuğun altına çekemez. Otlar ve su civarlarındaki bitkilerle beslenir. Yüksekliği 3,3 metre, uzunluğu 1,5 metre ve ağırlığı 2 ton civarındadır. Güney Amerika’ya özgü bir hayvandır. Yaklaşık 2,5 milyon yıl önce bugünkü ABD’de yaşıyordu. Yine yaklaşık 10 bin sene önce nesli tükendi. Bu dönemde insanlar, Gliptodonları avlıyor ve kabuklarından kendilerine barınak yapıyorlardı.
13. Elasmosaurus
80,5 milyon yıl önceki Geç Kretase döneminde yaşamış son derece uzun boyunlu bir “Plesiosaurus” türü. Dinazorlar çağı başlarında yaşamış bir tür etobur deniz sürüngeni. 10.3 metre uzunluğuyla en büyük plesiosauruslar arasında yer alır.
14. Helicoprion
Helikoprion, soyu tükenmiş, köpekbalığı benzeri bir hayvan. Alt çenesi, ağzı ve dişlerinin testere yapısı nedeniyle oldukça değişik bir anatomiye sahip. Helikoprion ilk olarak 290 milyon yıl önceki Erken Permiyen döneminin okyanuslarında ortaya çıktı. Permiyen-Triyas dönemindeki yokoluş olayından sağ çıktı ve sonunda 250 milyon yıl önce Erken Triyas sırasında soyu tükendi. Adının anlamı Yunancada “spiral testere”.
15. Spinosaurus
Spinosaurus 100-93 milyon yıl önce Kretase döneminde Kuzey Afrika’da yaşamış olan teropod dinozor cinsi. Kalıntıları 2. Dünya Savaşı esnasında yok edildi. Spinosaurus’un omugasından dışarıya doğru genişlemiş 2 metreye ulaşabilen ayırdedici çıkıntıları bulunur. Bazılarının bunun kaslarla kaplı kambur veya kabartı şeklinde olduğunu öne sürmesine rağmen muhtemelen yelken şeklindeki bu çıkıntılar deri ile birbirlerine bağlıydılar. Spinosaurus’un yelkeni sırt omurlarından büyüyen oldukça uzun sinirsel dikenlerden oluşur. Bu dikenler büyüdükleri omurlardan yedi ya da on bir kat daha büyüktür. Bu yapı için termoregülasyon ve gösteriş de dahil çok yönlü işlevler öne sürüldü. Yapılan son tahminlere göre; Spinosaurus bilinen bütün etçil dinozorlar içerisinde (Tyrannosaurus rex ve Giganotosaurus da dahil) en büyük olanıdır. Spinosaurus yaklaşık 16-18 metre uzunluğunda ve 8 ton ağırlığındadır. Etobur olduğu kesin olarak bilinen çok az bilgiden biridir. Hızı hala bilinmiyor; ancak saatte 60 ila 70 kilometre hızla koştuğu tahmin ediliyor.
16. Microraptor
Küçük, dört kanatlı bir dinozor cinsi. Çin’in Liaoning kentinden çok sayıda iyi korunmuş fosil numunesi bulundu. 120 milyon yıl önce Erken Kretase dönemine tarihleniyor. Etoburdu ve bir metrenin altındaki boyuyla en küçük dinazor türlerinden biriydi. Arka ayaklarında da kanatları bulunur.
17. Sharovipteryx
Günümüzden yaklaşık 225 milyon yıl önce Asya’da yaşamış ayaktan kanatlı sürüngen. Göğüs kemeri yerine pelvisi çevreleyen bir zar, planör görevi görüyor ve uçmasını sağlıyordu.
18. Opabinia
Günümüzden 545 milyon yıl önce başlayıp, yine günümüzden 495 milyon yıl önce sona erdiği kabul edilen Kambriyen döneminde yaşamış Opabinia, mütevazı bir boyuta sahip yumuşak gövdeli bir eklembacaklı. 4-7 santim uzunluğundaki hayvanın başının üzerinde beş gözü vardır. Ağzının olması gereken yerde bir hortumun ucundaki yan dönmüş çenesini muhtemelen deniz tabanında yiyecek aramak için kullanıyordu. Bu çene kendine doğru dönebilir bir esneklikteydi.
19. Epidexipteryx
Bundan 205 ila 142 milyon yıl önce dinozorlar çağında Çin’de yaşamış, küçük bir dinozor kuş türü. Gövde uzunluğu 25 santim, kuyruğu dahil toplam uzunluğu 44,5. Oldukça süslü kuyruk tüylerine sahip. Bu tüylerin bir tavus kuşununkine benzediği düşünülüyor; muhtemelen yalnızca dişileri çekmek isteyen erkeklerde bulunuyordu.
20. Nyctosaurus
Geç Kretase döneminde yaşamış bir uçan sürüngen. Balıkla besleniyordu; L şeklinde olağanüstü büyük bir boynuza sahipti. Kanatları açıkken 2 metreden daha genişti.
21. Hallucigenia
Büyüklüğü 5 ila 30 santim arasında değişen Kambriyen dönemi hayvanı. Solucan cinsi mi yoksa eklembacaklı mı olduğuna karar verilemiyor. Nasıl yaşadığı ise hiç bilinmiyor.
22. Longisquama
Böceklerle beslenen bir sürüngen. Kırgızistan’da Geç Triyas döneminde yaşamış. Bulunan kalıntılara göre; iskeleti eksik. İskeletinin ön yarısı yaklaşık 4,5 santimetre uzunluğunda fakat bu boyunun ne olduğu konusunda kesin bir bilgi vermiyor. Küçük ve tuhaf bir kertenkele türü. Sırt omurlarına yapışmış gibi görünen uzantıları var. Bunun bilinen kuş tüyünün ilk formlarından biri olduğu düşünülüyor. Bir kertenkele türünde kuş tüylerinin ilk formunun olabilmesi durumu Evrim Teorisi’ne daha geniş bir perspektiften bakılmasını sağlıyor.
23. Quetzalcoatlus
Tüm zamanların bilinen en büyük uçan hayvanlarından biri. Olağandışı uzun bir boyuna ve diş yerine gaga benzeri bir ağız yapısına sahip bir uçan sürüngen türü. Adı; Mezo Amerikan kültüründeki tüylü yılan tanrısı Quetzalcoatl’dan geliyor. 1971’de Teksas’ta bulunan kalıntılar, bu sürüngenin minimum kanat genişliğinin 11 metre olduğunu gösteriyor. Tahminler, 70 ila 250 kilo arası olduğu ve boyunun da zürafa kadar olduğu yönünde değişiyor. Kesin biçimi ve boyutu hala bilinmiyor.
24. Pterodaustro
105 milyon yıl önce yaşamış Güney Amerika’daki pterozor; yani uçan sürüngenler familyasından… Pterodaustro’nun 29 santimlik bir kafatası var. Kanat uzunluğu 250 santim. Göz yuvalarının ön kısmı, kafatasının yüzde 85’ini oluşturuyor. Uzun burnu ve alt çene eğrisi kuvvetle yukarı doğru eğrilmiş. Pterezorlar arasında alışılmadık olan bu çene düzenlemesi, Pterodaustro’ya omurgasızlar ve plankton gibi besin kaynakları içeren suyla dolu bir gagayı kepçe gibi kullanmasına izin veriyor. Ağzın içindeki kıllar, besinleri tutarken suyun akıp gitmesini sağlıyor.
25. Josephoartigasia Monesi
Erken ve Geç Pliyosen’de yaşamış bilinen en büyük kemirgen. En küçüğü bir sığır kadardı. Uzunluğu 3 metre, yüksekliği 1,5 metre ve bir ton ağırlığındaydı. Şimdiki Uruguay’da Erken Pliyosen ile Erken Pleistosen dönemleri arasında yaşadı.
Yararlanılan Kaynaklar: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47