Ana sayfa » Tarih » Megalodon’dan Dev Fareye: Tarih Öncesi Çağlarda Korkunç Derecede Büyük Olan 15 Canlı
Megalodon’dan Dev Fareye: Tarih Öncesi Çağlarda Korkunç Derecede Büyük Olan 15 Canlı
Etrafınızın bugünkü sevimli hayvanların devasa, güçlü ve çoğu zaman oldukça aç olan ataları ile çevrili olduğunu düşünebiliyor musunuz? İşte o kadim devlerin dünyası ve korkunç derecede büyük olan 15 şey…
Bugün deodorantlarımız, akıllı telefonlarımız ve sıcak kahvelerimizle konfor içinde yaşıyoruz ama bir düşünün: Eğer milyonlarca yıl önce doğmuş olsaydınız, sabah işe giderken sizi bir deniz akrebinin pençesinden kurtaracak bir şey var mıydı? Tarih öncesi çağlar, doğanın ne kadar büyük olursa o kadar iyi dediği dönemlerdi. O zamanlar hem karada hem denizde yaşayan canlılar, günümüzün hayvanlarını yanlarında cüce gibi bırakıyordu. Bazıları o kadar büyüktü ki bir köpek balığıyla karşılaşmak bugün şans sayılabilirdi. Şimdi koltuğunuza yaslanın ve tarih öncesi dönemde yaşamış, korkunç derecede büyük 15 yaratığın dünyasına dalalım. İşte tarih öncesi dev canlılar ve özellikleri…
1. Dev deniz akrebi
Tarih öncesi dev canlılar listemize başlıyoruz. J. rhenaniae adıyla bilinen bu dev deniz akrebi, modern akreplerin korku filmlerinden fırlamış versiyonuydu. Sekiz metreye kadar uzayabilen bu canavar, suyun altında pusuya yatıp dev balıkları pençeleriyle yakalıyor, adeta blender gibi parçalayıp yutuyordu. Karaya çıkmaya pek hevesli değildi çünkü devasa vücudu bacaklarına fazla geliyordu. Bilim insanlarına göre deniz akrepleri bazen kendi türünü bile avlıyordu. Düşünsenize, bir akrebin sizi değil, arkadaşını yemesi bile rahatlatıcı bir fikir gibi geliyor.
Günümüzde midyeler en fazla bir tabak deniz mahsulü porsiyonunda karşımıza çıkar. Ancak tarih öncesi dönemde işler biraz farklıydı. Platyceramus adı verilen bu dev istiridye türü, dokuz metreye kadar genişleyebilen bir kabuğa sahipti. Eğer bu canlı bugün yaşasaydı belki de bir tekne büyüklüğündeki kabuğunuza yanlışlıkla düşüp kaybolabilirdiniz. Neyse ki, bu dev yumuşakçalar sadece denizin derinliklerinde yaşadı ve kimseyi yutmadı… en azından bildiğimiz kadarıyla.
3. Dev fare
Bir sıçandan korkmak normaldir, ama Josephoartigasia monesi’yi görseniz muhtemelen taş kesilirdiniz. Üç metre uzunluğunda ve yaklaşık bir ton ağırlığındaki bu dev kemirgen, tarih boyunca yaşamış en büyük fareydi. Kılıç dişli kedilerle yan yana yaşayıp, onları komşu olarak görüyordu. Yine de dişlerinin şekline bakılırsa, bu koca sıçan barış yanlısıydı, meyve ve su bitkileriyle besleniyordu. Yani bir yandan ürkütücüydü ama diğer yandan vegan bir dev gibiydi.
Bugünün sevimli ve miskin tembel hayvanları, tarih öncesi ataları Megatherium’un yanında bebek oyuncakları gibi kalırdı. Dört ayak üzerinde altı metreye kadar uzayabiliyor, arka ayakları üzerinde durduğunda ise neredeyse bir ev boyuna ulaşabiliyordu. Uzun pençeleriyle ağaçları kökünden sökebilecek kadar güçlüydü. Çoğu araştırmacı onun otçul olduğunu söylese de bazı bulgular, ölü hayvanları da afiyetle yediğini gösteriyor.
5. Dev maymun
Gigantopithecus adı kulağa bilim kurgu filmi gibi gelse de, o aslında gerçekti. Yaklaşık üç metre boyunda ve yarım ton ağırlığındaki bu dev primat, Çin ve Güneydoğu Asya’da yaşamıştı. Görünüşü, efsanevi Bigfoot’a şaşırtıcı derecede benziyordu. Ana besini bambuydu, ama bu alışkanlık onun sonunu getirdi. Çünkü çevresindeki ormanlar yok oldukça aç kaldı ve tarih sahnesinden silindi.
Denizlerin en korkulan canlısı denilince bugün köpek balığı akla gelir ama tarih öncesinde taht Dunkleosteus’a aitti. Dokuz metreye kadar büyüyebilen bu zırhlı balık, çenesini kapattığında önüne gelen her şeyi ikiye bölebiliyordu. Sert plakalarla kaplı kafası, neredeyse doğanın yapılmış en eski tankıydı. Bilim insanları, bu balığın kendi türünü bile yediğini düşünüyor. Denizin büyük balık küçük balığı yer kuralını o yazmış olabilir.
7. Uçamayan dev kuş
Phorusrhacos adlı dev kuşun kanatları vardı ama uçmak için değil, avını öldürmek için kullanıyordu. Bu iki buçuk metrelik yırtıcı kuş, keskin gagası ve çelik gibi bacaklarıyla etraftaki küçük canlıları kolayca avlıyordu. Günümüzdeki devekuşları sevimli görünebilir, ama bu kuş sizi görünce selfie değil, saldırı planlardı. Paleontologlar ona boşuna terör kuşu dememiş.
Bugünün komodo ejderleri korkunç olabilir, ama tarih öncesindeki Varanus priscus onların kaslı kuzeni gibiydi. 6,5 metreye kadar uzayan bu dev kertenkele, hem güçlü kuyruğunu hem de tırtıklı dişlerini ölümcül silahlar gibi kullanıyordu. O kadar güçlüydü ki bir darbesi insanı değil, arabayı bile devirebilirdi. Avını uzaktan takip eder, ani bir atakla yakalardı. Yani, gizlilikte bir kedi kadar ustaydı.
9. Dev ayı
Modern ayılar tatlı görünebilir ama Arctodus onlardan çok uzaktı. Dört metreye ulaşabilen boyuyla, dönemin en büyük kara yırtıcısıydı. Uzun bacakları sayesinde hızlı koşabiliyor, muazzam gücüyle avlarını tek hamlede yere seriyordu. Ancak ilginç olan, her zaman taze et aramazdı, bazen sadece ölü hayvanların kalıntılarını yerdi. Yani hem katil hem de fırsatçıydı tam bir doğa politikacısı.
10. Dev timsah
Adının anlamı korkunç timsah olan Deinosuchus, tarih öncesi dev canlılar arasında bulunuyordu ve 12 metreye kadar uzayabiliyordu. Bu boyutuyla dinozorları bile avlayabiliyordu. Güçlü çenesi, kemikleri çatlatacak kadar baskı uygulayabiliyordu. Suda sessizce süzülür, bir anda saldırarak avını yakalardı. Eğer Jurassic Park’ta bir boss savaşı olsaydı, finalde bu timsah olurdu.
58 milyon yıl önce Amazon ormanlarında dolaşsaydınız, muhtemelen göl kenarına yaklaşmazdınız. Çünkü orada Titanoboa vardı: 12 metrelik, 1 tonluk dev bir yılan. Bugünkü boa yılanının turbo versiyonu gibiydi. Suyun içinde pusu kurar, bir anlık hamleyle avını sarar ve kemiklerini ezip yutardı. Neyse ki nesli tükendi, çünkü bir Titanoboa’yla karşılaşmak, kesinlikle ölümle sonuçlanabilirdi.
12. Megalodon
Köpek balığı deyince akla Jaws gelir, ama o bile Megalodon’un yanında karides gibi kalırdı. 18 metre uzunluğunda, 100 ton ağırlığındaki bu dev köpek balığı, koca balinaları tek ısırıkta ikiye bölebiliyordu. 18 santimetrelik dişleri, çelik plakayı bile parçalayacak kadar güçlüydü. Bilim insanları soyunun soğuyan okyanuslar yüzünden tükendiğini söylüyor. Belki de iyi ki öyle olmuş, yoksa denize girmek imkansız olabilirdi.
Bugünkü yusufçuklar narin ve zarif görünebilir ama tarih öncesinde Meganisoptera adlı akrabaları vardı ve 70 cm kanat açıklığına sahipti. Bu yaratıklar, gün batımında gökyüzünde dolaşırken dev bir drone’u andırıyor olmalıydı. Uçamayan kuşlardan kaçıp, dev böceklerden saklandığınızı düşünün… O çağda yaşamak gerçekten cesaret isterdi.
14. Dev kırkayak
300 milyon yıl önce, ormanlarda gezen bir kırkayakla karşılaşsaydınız, muhtemelen orası size orman değil, mezar olurdu. Arthropleura adlı bu canlı 1,8 metre uzunluğundaydı ve 30’dan fazla ekleme sahipti. Hızlı hareket edebiliyor, önüne çıkan her şeyi ezip geçebiliyordu. Neyse ki etçil değildi. Yani sizi yemek yerine muhtemelen sadece üstünüzden geçerdi. Teselli sayılır mı, bilinmez.
Tarih öncesi dev canlılar listemizin sonuna geldik. Bugün penguenler sevimlilikleriyle tanınır ama bir zamanlar Kumimanu biceae adında insan boyunda bir tür vardı. Yaklaşık 1,5 metre uzunluğunda ve 150 kilo ağırlığındaydı. Soğuk denizlerde rahatlıkla yüzüyor, dev balıkları yakalayabiliyordu. Bilim insanlarına göre bu büyüklük, hem sıcak kalmalarını hem de daha iyi avlanmalarını sağlıyordu. Dev bir penguenin size yukarıdan bakmasını hayal etmesi bile komik.