“Olur mu olmaz mı”, “ne oluyor hayırdır”, “hop bir dakika”, “ayıp oluyor”, “yok efendim”, “vay anam” derken bir baktık hafta sonu komşuda seçimler yapıldı ve 25 Ocak 2015 Pazar gecesi Yunanistan seçiminin kazananı Radikal Sol Koalisyon Syriza oldu!
Bu aslında beklenmeyen bir durum değildi ancak Avrupa’da ilk kez radikal sol bir partinin iktidara gelmesi kimilerine neşe ve umut verirken, kimilerinde de endişe yarattı
Avrupa geneline yayılmış “kemer sıkma politikaları”nın işe yaramazlığına dair bir tepki olarak yorumlanan bu sonuçlar…
…kamu borç oranları yüksek olan İtalya, Portekiz, İrlanda, Belçika, Güney Kıbrıs hatta İspanya ve Fransa gibi diğer Avrupa ülkelerinin siyasi tablolarına da yansır mı zamanla hep birlikte göreceğiz
Peki nedir Syriza’yı iktidara taşıyan bu süreç? Yani olaylar nasıl gelişmiştir?
Bu başarıdaki en büyük etkenlerden biri partinin karizmatik lideri Aleksi Çipras; kendisi yeri gelip partiden çok daha öne çıkabilen ve desteklenen bir siyasi figür
74 doğumlu olan Çipras 80’lerin sonunda Yunanistan Komünist Partisi’nde başladığı siyasi kariyerine, üniversite yıllarında öğrenci hareketinde yer alarak devam etmiş
Syriza’yı oluşturan grupların en önemlisi olan Synaspismos’ta yükselerek lider olmuş ve oradan da Syriza’nın başına geçmiş
Bugün tek parti iktidarı şansını iki sandalyeyle kaçırsa da kurulacak koalisyon sonucu Yunanistan başbakanı olacak Çipras’ın siyasetle dolu hayatı bu şekilde
Peki Syriza Yunanisatan’a neler vaat ederek 2009 genel seçimlerindeki % 4,6’lık oyunu bu seçimlerde % 35’in üzerine taşıdı?
Syriza’nın en temel vaadi Avrupa Birliği ve IMF ortaklığında geliştirilen “kurtarma paketleri”nin yarattığı kemer sıkma politikasını reddetmek ve Yunanistan’ın borçlarıyla ilgili yeni bir plan yapmak
AB ile zorlu bir müzakere sürecine girecek olan Syriza’nın hedefleri arasında borçların bir kısmını sildirmek, kalan kısmını da adil faizlerle uzun vadede planlamak var
Ayrıca yoksulluk sınırı altındakilere ücretsiz elektrik ve ısınma; ihtiyacı olanlaraysa gıda ve kira yardımı yapılması planlanıyor
Ücretsiz sağlık hizmetinin koşullarının iyileştirilmesi, emekli maaşlarını tekrar yükseltmek, yoksulluk sınırının altında veya uzun süre işsiz olanlara ücretsiz ulaşım sağlamak…
…zenginlerden alınan ancak son yıllarda kaldırılan (her kemer sıkılmaz) bazı vergilerin geri getirilmesi ve zenginlere başka ek vergiler getirilmesi…
…gelir vergisi için alt sınırın 5.000 Euro’dan 12.000 Euro’ya yükseltilmesi ve gençler arasında % 50’ye varan genele vurunca % 25 civarında seyreden işsizliğe karşı istihdam (yaklaşık 300.000 kişilik) yaratmak…
…vatandaşların ödeyemeyeceği banka borçlarının silinmesi, asgari ücretin yükseltilmesi (751 Euro’ya) ve demokrasinin geliştirilip yaygınlaştırılması da Syriza’nın programında yer alıyor
AB, IMF ve ülkedeki sermaye sahiplerini düşündüğümüz zaman “Nasıl olacak bu işler?” diye düşünmeden edemediğimiz bu durumun üzerine…
…geçmiş hükümetlerin ve Yunan halkının borçları ödeme konusunu bugüne kadar çok ciddiye almaması ve AB ülkelerinde konuyla ilgili hali hazırda oluşmuş önyargı da duruma tuz biber ekiyor
Komşudan gelen bu sol rüzgar Avrupa Birliği’nin “anlamını” iyice sorgulatır mı, yoksa “büyük abiler” yine işbirliği içinde rüzgara karşı setler mi inşa ederler hep birlikte göreceğiz
Yine de her zaman için değişiklik ve umut güzeldir! Hayırlı olsun komşu!
Bakarsınız atalarımızın dediği gibi komşuda pişer bize de düşer. 🙂