Her sezonda hayran sayısını ve eğlence dozajını artıran Stranger Things yepyeni sezonunda her zamankinden daha eğlenceli ama bir o kadar da gerilim ve aksiyon dolu 8 bölümle geri dönüyor. Önceki sezonlara nazaran daha kısa bir zaman diliminde geçen olayları konu alan bölümler her zamankinden daha komik, gizemli ve kanlı…
Üçüncü sezon prömiyeri için dizinin orijinal ekibinden Gaten Matarazzo ve Caleb McLaughlin’le Roma’da bir araya geldik. Son derece eğlenceli ve samimi bir atmosferde geçen röportajımızdan akılda kalan ise, oyuncuların en az canlandırdıkları karakterler kadar içten ve doğal olmalarıydı. İşte sohbetimizden bazı sorular ve oyuncuların cevapları…
Ekibin en büyüğü çocukluktan çıkıp 18 yaşına basıyor: Caleb McLaughlin (Lucas)
3 ay içinde 18 yaşına giriyorsun. İşinle alakalı olarak sence neleri değiştirecek bu?
Açıkçası artık sette öğretmen bulundurmamıza gerek kalmayacak, okul bir zorunluluktan çıkacak. Ama en önemlisi artık yaşım büyük olduğu için çalışma saatlerim çok artacak. Yaş, neticede sadece bir rakam, benim için net olarak bir şey değişmeyecek. Sadece çalışma şartlarım artık erişkinlerinkiyle aynı olacak sanırım. Yasal olarak sete annemin gelmesine bile gerek olmayacak ama açıkçası ben daha uzun süre onunla beraber çalışmaktan mutluluk duyacağım gibi görünüyor.
Peki, özel bir parti planın var mı 18. doğum günün için?
Hiç bilmiyorum! Daha düşünemedim bile. Belki bir yerlere gitmeliyim. İtalya’ya dönebilirim ya da Gaten’le beraber çok görmek istediğimiz İstanbul’a gelirim!
Günlük hayattaki ve kırmızı halıdaki kıyafet seçimlerini çok beğeniyoruz. Ne düşünüyorsun moda hakkında?
Açıkçası gerçek bir moda tutkunuyum! Elbette beni giydiren bir stilistim var ama ben her kararına karışıyorum ve neyi taşıyıp taşımayacağıma biraz da ben karar veriyorum diyebilirim. O yokken ve bu işe girmemişken bile ben daha anaokulundayken giyimime önem veriyordum. Her zaman büyük bir papyon hayranı oldum. Hatta o dönem okula bir evrak çantasıyla gidiyordum!
Instagram’da başlattığın bir kampanya var: #EmbraceYourFace. Bu takdir edilesi kampanyada sana gelen tepkiler nasıl?
Evet, bu yüzünüzün ya da nasıl göründüğünüzün önemli olmadığını ve kendinizi olduğunuz gibi kabullenmenizi destekleyen bir hareket. İnsanlar bana kendi öz güvensizliklerinden kurtulmak için nasıl benden ilham aldıklarını anlatıyorlar. Bir defasında ComicCon’daydım ve kendini öldürmekten vazgeçtiğini söyleyen bir hayranımla tanıştım mesela. Bu beni çok etkiledi.
80’li yıllar hakkında en çok neyi sevdin?
Annem ve babam Michael Jackson hayranı, ben de o dönemin müziğine bayılıyorum. En çok da Stevie Wonder ve New Edition gibi o dönemde ikonlaşmış sanatçı ve grupları dinliyorum.
3. sezon için neler söyleyeceksin? Diğer sezonlara göre bu sezonda neler farklıydı?
Bana göre en eğlenceli sezon bu oldu diyebilirim. Ayrıca diğerlerine göre çok daha fazla aksiyon sahnesi çektik. Öyle ki bir kaçımız hafif yaralanmalar bile yaşadık. Ama çekimler açısından çok eğlendiğimizi söylemem lazım. Charlie (Heaton) ile çoğu sahnede kıkırdamaktan çekimi defalarca tekrar etmek zorunda kaldık. Özellikle 5 ve 6. bölümlerin çekimlerinde artık birbirimize “gülme kankası” demeye bile başladık! İnan bana bu kadar gelebileceğimizi asla tahmin edemezdim. Gerçek bir zincir reaksiyon olabiliyormuş meğerse…
Bir sağlık sorunu için dünya çapında farkındalık yarattı: Gaten Matarazzo (Dustin)
Diziyi bir yana bırakırsak bir genç ya da ergen olmanın gerçek hayattaki en zorlayıcı tarafı nedir?
İronik biçimde aslında ikisi de aynı şey. Dizide de gerçek hayatta da kim olduğunuzu ve ileride nerede ne yapacağınızı bulmaya çalışmakla geçiyor zaman. Üniversite ya da gelecekteki iş durumunu düşünürken çocuk olarak sahip olduklarımızdan vazgeçmekte zorlanabiliyoruz. O yüzden bunun hem olumlu hem de olumsuz yanları var. Misal, kız arkadaşlar konusu bir genç olarak yeni bir sorun artık!
Büyüdüğünde de hiçbir şey değişmeyecek bu konuda, bize inan!
Gerçekten mi?! Bunu ilk kez duyuyorum…
Kurduğun CCD Smiles Vakfı’ndan bahseder misin bize biraz?
Bu bende de olan bir kemik rahatsızlığı ve pek çok insan böyle bir rahatsızlığa sahip olduğunu bile bilmiyor. Bu yüzden de insanlardan aldıkları nahoş tepkiler yüzünden mutsuz oluyorlar. Dahası pek çok insan böyle bir seyin varlığından bile habersiz! Bununla ilgili pek çok toplantı yapıyoruz. Artık bu dertten muztarip insanların gidebileceği, başkalarıyla konuşabileceği bir yer var. İlk başladığımda bulduğumuz 7 kişi vardı, ardından 125 kişiye ulaştık. Bu, bence harika bir gelişme.
Öğrendiğimiz kadarıyla ailende herkes büyük bir Duran Duran hayranıymış.
Annem gruptaki herkese âşıktı, babam da müziğe bayılıyor. Evde tüm albümleri olmasına rağmen, nedendir bilmem, sürekli “Girls on Film” şarkısını dinleyip dururduk. Neden o şarkı, hiçbir fikrim yok!
3. sezon için neler söyleyeceksin? Diğer sezonlara göre farkı neydi?
Sanırım hem çok eğlenceli hem de bir o kadar korkutucu bir sezon oldu bu. Çünkü her şey daha da yoğunlaştı. Yoğunluk arttıkça her şey daha zorlayıcı olmaya başlıyor elbette.
Peki, sence insanlar Stranger Things ve size neden bu kadar bayılıyor dersin?
Sanırım bunun en önemli nedenlerinden biri dizide pek çok farklı yaş gruplarından karakterlerin yer alıyor olması. Çok geniş bir yaş skalası var. Ayrıca yine bunun gibi pek çok tür ve janrdan da besleniyor dizi. Olup biten de çok şey var, tek bir öykü olarak ilerlemiyor. O yüzden herkes kendine göre bir şeyler bulabiliyor. Bir de dizinin geçtiği zaman diliminin de bunda önemli bir etkisi var sanırım. İnsanları çeken biraz da bu. Çoğu insan kendi gençlik ve çocukluk günlerini hatırlıyor diziyi seyrettiğinde. Özellikle de ilk sezon için geçerli bu. Böyle bir dizinini parçası olmaktan da tüm ekip olarak gurur duyuyoruz.