Dünyada doğal ve beşeri yollarla oluşmuş pek çok güzellik bulunuyor. En turistik yerler arasında olmasa da görülmeye değer yerlerden biri de Birleşik Krallık’ta bulunan St.Cuthbert mağarası. Holywell Koyu’ndaki mağara, St Cubert veya St. Cuthbert’in kuyusu olarak da biliniyor. Bir zamanlar insanların şifalı suları için ziyaret ettiği bu mağara şimdilerde unutulmuş durumda. Ancak mağaradaki gökkuşağı kayaları görenleri büyülüyor. St.Cuthbert mağarası nerede yer alıyor?
Dünya üzerinde görülmeye değer pek çok yer bulunuyor. 17. ve 18. yüzyıl boyunca St.Cuthbert Mağarası olarak bilinen mağara da bunlardan biri
O dönem çok sayıda ziyaretçiyi kendine çeken mağaranın suyunun iyileştirici özelliği olduğuna inanılıyordu. Mağara, iyileştirici güçlerinin adını taşıyan Holywell bölgesinde bulunuyor
Mağaranın kaynak suyunun, bir zamanlar ‘iyileştirici’ mineraller içerdiği söyleniyordu. Su, 19. yüzyıl yazılarında ‘yaşam iksiri’ olarak tanımlanıyordu.
Pek çok hasta ya da fiziksel olarak engelli insan, şifa bulması için mağaraya götürülüyordu. Trevornick’teki bu mağara 1936’da restore edildi ve Newquay Eski Cornwall Derneği tarafından bakımı yapılıyor
Ancak önceki yıllara göre turist sayısı oldukça az. Mağaraya Newquay yakınlarındaki Holywell Körfezi’ndeki plajın kuzey doğu ucundan gelgitle erişilebiliyor
Bu deniz mağarası, rengarenk kayalıklarıyla adeta bir görsel şölen sunuyor. Mağarada canlı kırmızı, yeşil, mavi ve sarı renkleride mineral yatakları bulunuyor
Mağara tarih boyunca pek çok efsaneye konu oldu ve bazı kitaplarda anlatıldı. 1877 yılında John Cardell Oliver ise “Newquay Rehberi” isimli kitabında mağarayı şu şekilde anlatıyordu;
“Biraz tuhaf bir yer. Birkaç kayanın üzerinden geçtikten sonra mağaranın ağzına ulaşılıyor ve burada kuyuya çıkan basamaklar bulunuyor. Bu kaya biçimli sarnıç, iki kuyudan oluşan ve aralarında bir iletişime sahip olan çift bir formda. Su temini yukarıdan; kalkerli bir doğaya sahip olan bu su, etrafındaki duvarlara ve kuyuya, beyaz, yeşil ve morun rengârenk bir görünümünü vererek dünyevi tortularla kaplamıştır.”
Oliver ayrıca; eski zamanlarda annelerin fiziksel olarak zarar görmüş ya da hasta çocuklarını buraya getirdiğini ve iki sarnıçı birbirine bağlayan açıklıktan geçirerek onları suya daldırdıklarını, böylece onları iyileştirdiklerini de belirtmiş
Mağarayla ilgili mistik efsaneler de bulunuyor. 1894 tarihli “Cornwall Antik Kutsal Kuyuları” kitabında Mabel Quiller-Couch, bazı efsaneleri aktarmış
Anlatılan efsanelerden biri şöyle; MS 995’te Lindisfarne, Aldhun piskoposu İngiltere’nin kuzeyindeki en önemli ortaçağ azizlerinden biri olan St Cuthbert’in iskelet kalıntılarını taşıdı. Kemiklerin Vikingler tarafından çalınmasını önlemeye çalışıyorlardı. Ancak kemikleri bırakan keşişler kaçarken, gemileri havaya uçtu. St.Cuthbert’in kemikleri ise mağarada kaldı ve oraya gelenlere büyülü güçler verdi.
Kaynak: 1