1947 yılının Haziran ayında Hollanda Bandıralı kargo gemisi SS Ourang Medan, Malezya açıklarından geçerken bir S.O.S sinyali gönderdi. Mors alfabesiyle gönderilen bu mesaj tüyler ürperticiydi. Mesajda şunlar söyleniyordu; ‘Kaptan dahil herkes öldü, ben de ölüyorum.’ Tarihin tozlu sayfalarında bir gizem olarak kalacak olayın başlangıcı bu şekildeydi. Olayı daha da gizemli ve ürpertici hale getiren başka detaylar da vardı.
Sinyali ilk alan, Silver Star isimli bir gemi oldu. Kurtarma ekibini taşıyan gemi, SS Ourang Medan’a 50 mil uzaklıktaydı. Sinyali alır almaz rotasını SS Ourang Medan’ın bulunduğu konuma çeviren Silver Star kaptanı oraya vardığında ise, gördükleri karşısında dehşete kapıldı.
Silver Star gemisinin kaptanı, SS Ourang Medan’a yanaştıkları esnada gemiden hiçbir ses gelmemesi ve hareket olmaması üzerine güverteye çıkmaya karar verdi. Kaptan, mürettebatıyla beraber gemiye adım attığında ise hayatları boyunca unutamayacakları bir manzarayla karşılaştılar.
SS Ourang Medan’ın tüm mürettebatı ve kaptanı, geminin farklı yerlerinde gözleri açık, suratlarında bir şok ifadesi ile kaskatı kesilmiş halde yatıyordu, hepsi ölmüştü. Dışarıdan gözüken ölümcül bir yaraları olmayışı olayı daha da tuhaf hale getirdi.
Sinyali gönderen son mürettebat ise, suratında aynı korku ifadesiyle olduğu yerde ölmüştü. Parmağı hala sinyal tuşunun üzerinde duruyordu. Başka bir iddiaya göre, o gün hava sıcaklığı 43 derece olmasına rağmen, SS Ourang Medan’ın soğuk olduğuydu. Gemiye çıkan Silver Star mürettebatı, geminin çok serin olduğunu söylemişti.
Gemiyi inceleme için limana çekmek isteyen Silver Star Kaptanı, hazırlıkları yaparken SS Ourang Medan’dan yoğun bir duman yükseldiğini gördü. Derhal mürettabatını tahliye etti. Ardından büyük bir patlamayla SS Ourang Medan, suya gömüldü. Batan gemi, ardında pek çok soru işareti bıraktı.
Olaydan yıllar sonra 1954’te geminin taşıdığı yükten, mürettabata kadar detayların yazılı olduğu küçük bir defter bulundu. Defterde yazılanlara göre gemi kimyasal taşıyordu. Bir şekilde bu kimyasalın sızması sonucu mürettebatın zehirlenerek öldüğü, patlamanın da bu nedenle olduğu düşünüldü.
Peki ama nasıl suratlarında aynı şok ifadesi olabiliyordu? Üstelik CIA’in 6 yıl önce halka açtığı raporlarda da mürettebatın cesetlerinin korku ifadesiyle kaskatı kesilmiş bir şekilde bulunduğu yazıyordu. Aradan yıllar geçmiş olsa da SS Ourang Medan olayı hala gizemini koruyor.