Sin City’nin en kısa şekilde tarif edilebilecek ama aslında hakkında en çok söz söylenesi anti kahramanıdır Marv. Örneğin onu bulmaları için sadece en çirkini demeleri yeterli olabilir. Ya da en güçlüsü, en irisi, en şizofreni, vs. Ve aslında en şövalye ruhlusu, en koruyucu meleği, en intikam meleği, en ölüm meleği…
Bu babayiğidin yüreği namussuzlara karşı suratından bile çirkin, kaslarından bile katıdır. Ama aynı yürek biraz olsun sevdiği herkes için bedeninden bile büyüktür. Siper olur, duvar olur. Dokunanın canını yakar, gerekirse dünyayı yakar…
1. Ona, ürkütücü ve çirkin görüntüsünden dolayı hiçbir kadın yanaşmıyordu. Goldie bir istisna oldu.
2. Kendisine yaklaşan tek kadının cinayetini üzerine yıktıklarında ne yapacağını düşündü;
3. “Sessiz halletmek için hiçbir sebep yok, benim tarzımla halletmemek için hiçbir sebep yok”
4. Kurulan oyunun büyüklüğünden, alacağı intikamın hayatına mal olacağını anlamıştı. Yine de bir intikam yemini etti;
5. “Gözlerinin feri söndüğünde onu gönderdiğim cehennem, benim yaptıklarımdan sonra cennet gibi gelecek”
6. Küçük balıklardan başladı ve öldürerek gerçeğe doğru ilerledi
7. “Tetikçilere bayılıyorum. Onlara ne yaparsan yap kendini kötü hissetmiyorsun”
8. “Seni bilmem ama ben gerçekten eğleniyorum”
9. Maşa olarak kullanılan tetikçiler ona işin arkasında bir rahip olduğunu söyledi
10. Rahip ona “Bir s*rtük için ölmeye değer mi?” diye sordu
11. “Ölmeye değer, öldürmeye değer, cehenneme gitmeye değer. Amin”
12. Marv ağabeyimizden birkaç özlü söz;
13. “Modern arabalar, hepsi tıraş makinesine benziyor.”
14. “Evet, belki sana bi tane yapıştırmam gerekirdi ama kızları incitmem”
15. “Bir şeyi doğru yaptığımı bilirsem gülerek ölürüm”
16. Peki ya intikam meselesi ne oldu?
17. “Kevin? sen misin?”
“En azından ondan kalan, gerisini köpek yedi”