Futbolun Everest’i olarak kabul edilen ve her gencin hayallerini süsleyen Şampiyonlar Ligi’nin büyüleyici bir müziği var. Şampiyonlar Ligi’nde oynanan her maç öncesi saha ortasında açılan ve görevliler tarafından yıldızlardan oluşan top logosu dalgalanırken duyduğumuz müziğin tarihi olduka ilgi çekici.
Müziğin Şampiyonlar Ligi’nde kullanılmasına başlayana kadar geçen süredeki tarihi çok eskilere dayanıyor.
Şampiyonlar Ligi Müziği’ne ilham veren eserin orijinal ismi Zodak the Priest
George Frederic Handel tarafından bestelenen “Zodak the Priest” 2. George’un Taç Takma Seromonisi Marşı. 1727’de yapılmış ölümsüz bir eser. Bir kraliyet marşı diyebiliriz
Şampiyonlar Ligi’nin 1991 yılında markalaşma çalışması yapılırken böyle ikonik bir müziğin ve “starball” adı verilen stadyumun ortasında bulunan yıldızlardan oluşan top logosunun dalgalandırılmasına ve bu harika müziğin çalınmasına karar verilmiş
1992 yılında ise Şampiyonlar Ligi kurulurken, İngiliz Tony Britten’e büyük bir görev veriliyor. Robocop filminin de müziklerini yapan İngiliz besteci Tony Britten, bu büyük organizasyona ölümsüz bir eser bırakmak için kolları sıvıyor. Zodak the Priest eserinin üzerinde bazı değişiklikler yapmaya karar veriyor. Sporun yüce amacına en yakın olarak bu besteden ilham alıyor
UEFA’nın resmi dili olan 3 dil; İngilizce, Fransızca ve Almanca kelimeler ekleyerek muhteşem atmosferin ateşini biraz daha yukarıya taşımak için büyüleciyici sözler yazıyor. Taç takma seremonisi gibi, yeni kralın ödüllendirildiği gurur dolu sözlerle kısa cümlelerle
Londra Flarmoni Orkestrası tarafından sahnelendirilen marş, St. Martin Akademisi tarafından söylenerek ilk kaydı oluşturuluyor. Bu kayıttan sonra Şampiyonlar Ligi’nin marka değeri tahmin edilenden bile fazla artıyor
Sözler sporun gücünü temsil ediyor. Bunlar en büyük takımlar, ustalar, şampiyonlar, ana etkinlik, büyük buluşma, büyük spor etkinliği sözleriyle birlikte ülkelerini temsil eden takımların büyüklüğünü referans gösterip onlara bir nevi gurur kaynağı oluyor
Onyıllar boyunca futbolun en büyüklerinin duymaktan hiçbir zaman sıkılmadığı ve birçoğuna göre dünyanın gelmiş geçmiş en güzel şarkısı “Şampiyonlar Ligi Müziği”nin sözleri ise şöyle
https://www.youtube.com/watch?v=0Qqd6T_A9LY
Ceux sont les meilleures équipes – FR (Onlar en iyi takımlar)
Sie sind die allerbesten Mannschaften – ALM (Onlar en iyi takımlar)
The main event!- İNG (Ana olay)
Die Meister – ALM (Futbolun efendileri)
Die Besten – ALM (Futbolun en iyileri)
Les meilleurs équipes – FRA (En büyük takımlar)
The Champions! – İNG (Onlar birer şampiyon)
Une grande réunion – FRA (Büyük bir topluluk)
Eine grosse sportliche Veranstaltung – ALM (Büyük bir spor olayı)
The main event! – İNG (Büyük etkinlik)
Ils sont les meilleurs – FRA (Onlar en iyisidirler)
Sie sind die Besten – ALM (Onlar en iyiler)
These are the champions! – İNG (Bunlar şampiyonlar!)
Şampiyonlar Ligi’nin belki de en güzel versiyonu dünyaca ünlü İtalyan tenor Andrea Bocelli tarafından 2016 Şampiyonlar Ligi Final maçının öncesinde söylemiş. Tüylerinizi diken diken eder, ayakta alkışlarsınız
https://www.youtube.com/watch?v=8NAgE9FehV4