Ana sayfa » Gündem » Türkiye Bunu Konuşuyor! Sahte Diploma Soruşturması Hakkında Neler Biliniyor?
Türkiye Bunu Konuşuyor! Sahte Diploma Soruşturması Hakkında Neler Biliniyor?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı kapsamlı iddianameye göre, bazı kamu yöneticilerinin elektronik imzaları yasa dışı yollarla kopyalanarak, çok sayıda kişiye sahte üniversite ve lise diploması, sürücü belgesi ile sınav sonuç belgesi düzenlendi.
Gün geçmiyor ki daha kötü bir skandalla karşılaşmayalım! Türkiye’de son yılların en çarpıcı kamu skandallarından biri, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen geniş kapsamlı bir soruşturmayla gün yüzüne çıktı. Yüksek güvenlikli kamu sistemlerine elektronik imza yoluyla sızılarak, sahte diplomalar, sürücü belgeleri ve eğitim sertifikaları düzenlendiği ortaya çıktı. Bu olay sadece bir dolandırıcılık vakası olmanın ötesinde; devletin dijital güvenlik altyapısına duyulan güveni temelden sarsabilecek boyutta. Kamu kurumlarında kritik görevlerde bulunan isimlerin e-imzalarının yasa dışı yollarla ele geçirilmesiyle yüzlerce kişiye mezuniyet ve başarı belgesi sağlandığı iddia ediliyor. Soruşturmanın detayları, usulsüz atamalar, etik dışı diploma satışları ve depremde yaşamını yitiren kişilerin bilgilerinin istismar edilmesi gibi vahim gerçekleri gözler önüne sererken, devletin ilgili birimleri bu tür sahtekarlıkların önüne geçebilmek için kapsamlı bir hukuk mücadelesine hazırlanıyor. İşte sahte diploma soruşturması hakkında bilinenler…
Ankara’da büyük sahtecilik operasyonu: E-imza ile kurumlara sızdılar, para karşılığı sahte diplomalar verildi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü dev bir soruşturma, Türkiye’de kamu sistemlerine yönelik bugüne dek görülmemiş büyüklükte bir sahtecilik ağını gözler önüne serdi. Soruşturma dosyasına göre, kamu kurumlarının üst düzey yöneticilerine ait elektronik imzalar kopyalandı ve bu imzalar kullanılarak çok sayıda kişiye sahte diplomalar, sürücü belgeleri ve eğitim belgeleri düzenlendi.
E-imzalar nasıl ele geçirildi?
Elektronik imza, kişiye özel dijital bir kimlik gibi düşünülebilir. Bu imzalar sayesinde kamu sistemlerine erişim sağlanıyor ve işlem yapılabiliyor. İddialara göre, şüpheliler bazı e-imza sağlayıcı şirketlerdeki kişilerle iş birliği kurarak, üniversitelerde ve bakanlıklarda görev yapan yöneticilere ait e-imzaların benzerlerini ürettiler. Bu sayede, e-Devlet sistemine girerek diploma, sınav sonucu ve mezuniyet kaydı gibi resmi işlemleri istedikleri gibi düzenlediler.
Hazırlanan iddianameye göre, sistemde kayıtlı olmayan kişilere sahte diplomalar verildi
Hatta bazı kişiler, depremde hayatını kaybeden avukatların kayıtlarını sistemden silerek kendi adlarını yazdırdı. Şüphelilerin WhatsApp mesajlarında, bu kayıplarla dalga geçercesine “rahmet” dilekleri paylaştıkları bile tespit edildi.
Sahtecilik yalnızca diploma ile sınırlı değildi. Sürücü belgeleri, lise mezuniyet belgeleri, ehliyet sınav sonuçları ve üniversite not ortalamaları da bu yöntemle değiştirildi. Bazı şahısların, e-Devlet üzerinden görülebilen sahte kayıtları sildirmek için 150 bin liraya kadar para istedikleri belirtildi.
İlk etapta 134 kişiye yönelik dava açıldı. Temmuz ayında tamamlanan ikinci iddianame ile birlikte bu sayı 199’a yükseldi
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın açıklamasına göre, toplamda 197 kişi gözaltına alındı, bunlardan 37’si tutuklandı, 150’sine ise adli kontrol uygulandı.
Soruşturmanın odağında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve 14 farklı üniversitenin yöneticilerine ait e-imzaların kopyalanması yer alıyor. Hazırlanan belgelerin birçoğunun, Türkiye’nin köklü üniversitelerinden alınmış gibi gösterildiği ve sistemlere işlendiği tespit edildi.
Hangi bölümler için sahte diplomalar hazırlandı?
Soruşturma dosyasında yer alan bilgiye göre; Psikoloji, Makine Mühendisliği, Mimarlık, Bilgisayar Mühendisliği, Siyaset Bilimi, Resim-İş Öğretmenliği, İnşaat Mühendisliği gibi pek çok önemli bölüm adı kullanılarak diplomalar üretildi. Not ortalamaları yükseltildi, bazı başarısız öğrencilerin mezuniyetleri sahte şekilde sisteme işlendi.
Dosyada yer alan bir ifade, kamuoyunu derinden sarstı! Şüpheli A.T., 400’e yakın akademisyenin sahte yollarla kadro aldığı, bu kişilerin bir kısmının profesör ve doçent unvanına sahip olduğunu iddia ediyor
Ancak bu ciddi iddia, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yalanlandı. Yapılan resmi açıklamada, soruşturmada şüpheli sıfatıyla işlem gören kişiler arasında hiçbir akademisyen bulunmadığı ifade edildi.
Bazı kaynaklara göre sahte diplomaların fiyatı 250 bin TL’den başlıyor ve 2,5 milyon TL’ye kadar çıkabiliyordu
Ödemeler bazen nakit, bazen de kripto para yoluyla yapıldı. Sosyal medyada “e-Devlet garantili diploma” ilanları veren şahısların, kişisel verileri de topladığı ortaya çıktı.
Gazeteci Murat Ağırel’in yazısına göre, bazı üniversitelerde kaydı dondurulan ya da vefat eden öğrencilerin sistemdeki bilgileri silindi, yerlerine yeni isimler eklendi. Bu yöntemle, devlet üniversitelerinden “görünürde” mezuniyet sağlandı. Ağırel, Yıldız Teknik Üniversitesi’nin bu durumdan etkilendiğini ileri sürdü.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, yaşananları “çok ciddi bir skandal” olarak nitelendiriyor. Peki bu skandalın sorumlusu kim?
Özvar, hem kurum içinde hem de ilgili üniversitelerde geniş çaplı bir soruşturma başlatıldığını, ayrıca sahte diplomaların önüne geçmek için yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
Sahte diploma soruşturması Türkiye’nin gündemine bomba gibi düştü. Sonuç ne?
Sahte diploma soruşturması yalnızca bireysel suçların değil, organize bir yapının varlığını ortaya koyuyor. Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede sanıklar hakkında 5 yıldan 50 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Devlet sistemlerine duyulan güvenin yeniden tesis edilmesi için hem cezai hem de yapısal adımların atılması artık bir zorunluluk olarak görülüyor.