I. İsmail (Şah İsmail), Safevî Devleti’nin kurucusu ve ilk hükümdarıdır. I. İsmail’in hükümdar olduğu dönem, İran tarihinin en önemli dönemlerinden biri olarak bilinmektedir. I. İsmail, 1501 yılında İran coğrafyasını birleşik bir ülke haline getirmeden önce İran, yaklaşık 850 yıl önce Araplar tarafından fethedilmesinden bu yana hiç birleşik bir ülke olmamıştı. I. İsmail’in kurduğu Safevî Hanedanı, 200 yıldan fazla hüküm sürdü ve İran tarihinin en güçlü imparatorluklarından biri oldu. Sizler için Şah İsmail kimdir ve Şah İsmail Türk mü gibi sorulara yanıt verdik.
Ayrıca bu içeriğe bakmak isteyebilirsiniz: “Roma’dan Osmanlı’ya: Tarihteki 10 Büyük İmparatorluk ve Yıkılma Süreçleri”
Şah İsmail, 17 Temmuz 1487 tarihinde Erdebil şehrinde doğdu
İsmail’in Safevî Tarikatı’na mensup olan şeyh ailesinin Türk, Arap ve Kürt kökenli olduğu iddia edilmektedir. İsmail’in babası Şeyh Haydar, 1488 yılında öldürülen babasının intikamını almak için Şirvanşahlar Devleti’e saldırdı. Şirvan hükümdarı Ferruh Yasar mağlubiyete uğradıktan sonra Gülistan Kalesi’ne çekildi. Aradan 7 ay geçtikten sonra damadı olan Akkoyunlu sultanı Yakub Bey’den yardım istedi. Şeyh Haydar ise Yakub Bey’in kız kardeşi ile evliydi. Ancak Yakub Bey, Haydar’ın daha fazla güçlenmesini istemediği için Ferruh’a asker gönderdi. Şirvanşah ve Akkoyunlu ordularıyla savaşan Şeyh Haydar öldürüldü.
Babası öldükten sonra İsmail, annesi ve kardeşleri ile beraber Şiraz valisi Mensur Pürnak Bey’in yanına gönderildi. İsmail o zamanlar 1 yaşındaydı. Dayısı Sultan Yakup’un ömrünün sonuna kadar onlar Fars’ta İstahr kalesinde hapsedildiler. Sultan Yakup 1490’da eşi tarafından öldürüldü.
Ayrıca bu içeriğe bakmak isteyebilirsiniz: “Osmanlı İmparatorluğu’nun Napolyon Tehdidine Karşı Kurduğu Uydu Devlet: Yedi Ada Cumhuriyeti”
İsmail’in Akkoyunlu dönemi
Yaklaşık 4,5 yıl hapiste kalan İsmail ve ailesi, Akkoyunlu tahtına geçen Rüstem Bey tarafından hapisten çıkarılıp serbest bırakıldı. Rüstem Bey’in amacı kardeşi ile olan saltanat kavgasında onlardan faydalanmaktı. Savaş sırasında İsmail’in büyük kardeşi Sultan Ali’nin ve Kızılbaşlar’ın cesurca çarpıştıklarını görünce, Rüstem Bey korkuya kapıldı ve hepsinin öldürülmesini istedi. Bu durumun farkında olan Sultan Ali kardeşlerini alıp kaçmaya başladı. Ancak en nihayetinde yakalanan Sultan Ali öldürüldü ve ölmeden önce İsmail’i varisi ilan etti. İsmail’in arandığını öğrenen Kızılbaşlar onu sakladılar. İsmail, Lahican’da Şii alimlerinden Mevlâna Şemseddin Lahicî’den Arapça, Farsça, Kur’an, tefsir ve Şiî mezhebinin prensiplerini ve Kızılbaş reislerden harp tekniklerini öğrendi.
Ayrıca bu içeriğe bakmak isteyebilirsiniz: “Bıçakçı Petri: Galata Canavarı Lakaplı Osmanlı İmparatorluğu’nun En Korkunç Seri Katili”
Şeyhlikten şahlığa uzanan yolculuğu ve İran’ı Şiileştirmesi
1500 yılının yazında Erzincan’da İsmail’in davetine pek çok farklı aşiretten gelen 7.000 Kızılbaş katıldı. Kızılbaş ordusu, 1500 yılının Kasım ayında Şirvanşahlar Devleti’ne saldırmak üzere harekete geçti. İsmail, Çabani Meydan Muharebesi’nde Ferruh Yasar’ın ordusunu bozguna uğrattı ve Bakü’yü ele geçirdi. Daha sonra İsmail, Şerur Savaşı’nda Akkoyunlu Elvend Mirza’nin ordusunu yenerek büyük bir zafer elde etti. 1501 yılının yazında Tebriz’e girdi ve taç giyip kendini “Şah” ilan etti. Ardından Safevi Devleti’ni kurdu ve ilk yaptığı şey, Şii mezhebini resmi mezhep olarak ilan etmek oldu.
Akkoyunlu hanedanından Murat Bey, büyük bir ordu topladı ve Kızılbaşlar ile savaşmak için hazırlık yaptı. 21 Haziran 1503’de gerçekleşen Elmakulak Savaşı’nda Kızılbaşlar tarafından yenilgiye uğratılan Murat Bey Şiraz’a kaçtı. Şah İsmail, 24 Eylül 1503 tarihinde Şiraz’a girdi ve 1503 yılı bitmeden Azerbaycan, Fars ve Irak-ı Acem’in çoğu üzerinde egemenlik kurdu. 1508 yılında Bağdat’a girdi, aradan 2 yıl geçtikten sonra Şeybani Hanlığı’nı yendi.
Şah İsmail’in kurduğu ve önderlik ettiği Safevî Hanedanı, 200 yıldan fazla bir süre hüküm sürerek İran tarihinin en önemli imparatorluklarından biri oldu. Bu imparatorluk gücünün zirvesindeyken günümüzdeki Ermenistan, Azerbaycan, İran ve Gürcistan’ın çoğunu, Kuveyt, Afganistan, Irak ve Kuzey Kafkasya ile birlikte Türkmenistan, Pakistan, Türkiye, Suriye ve Özbekistan topraklarının bir kısmına hükmetti.
Şah İsmail ve Yavuz Sultan Selim
Safevî Devleti’nin gücünün her geçen gün artması Osmanlı’yı rahatsız ediyordu. Bununla birlikte Anadolu Kızılbaşları Şah İsmail’in yanında yer alınca, Osmanlı sınırında yaşanan isyanlar ve dini sebepler, Yavuz Sultan Selim’i ve Şah İsmail’i savaşmaya itti. 1514 yılında gerçekleşen Çaldıran Muhaberesi’nde Şah İsmail, Yavuz Sultan Selim’e yenildi. Bu mağlubiyetten sonra büyük bir çöküntü yaşayan I. İsmail, savaşlardan uzak durmaya çalıştı ve devlet işlerine önem vermemeye başladı.
Şah İsmail, 24 Mayıs 1524 yılında 36 yaşındayken iç kanamadan öldü.
Kaynak: 1