Sabah siz kalktınız, daha kafanız açılmamış. Oysa yanınızdaki insan sanki az önce ana rahminden çıkmış, dünyayı az önce görmüş kadar heyecanlı ve enerjik. Durmadan konuşuyor, durmadan soru soruyor. Peki neden? Neden? DAMN IT!
1. İş planı kavramının tüm insanlıkla çakışması
.
Eğer birlikte yaşıyorsanız hayat bir cehennemdir. Siz uyandığınız halde rüyanızı uzatmak için gözlerinizi açmaya çalışırken, o çoktan çöpü çıkarmaya, evi toplamaya başlamıştır.
2. Yeni uyanmış şiş suratını asla göremeyecek olmak
Siz duşa mı girsem diye düşünüp ayaklarınızla bacak kıllarınızı yoklarken o; erkekse sakal traşını olmuş, kadınsa makyajını yapmıştır bile.
3. Sabah gerçekleşen uzaylı istilasını öğrenecek ilk insan olması
Siz daha telefonunuzdan gelen ışığa gözlerinizi alıştırmaya çalışırken o bütün haberleri okumuştur. “Şunu duydun mu, bunu gördün mü?” diye çoktan seni darlamaya başlamıştır.
4. Günün bir bölümünde sizden daha zeki olmaları
Sizin nöronlarınızın bilgi akışı ortalama 2 dakikada gerçekleşirken o zehir gibidir. Aynı anda 5 konu hakkında konuşabilir.
5. Onunla hiçbir zaman kahvaltı planı yapamamak
Siz çayı kim koyacak, kahveyi kim yapacak diye düşünürken o çoktan kahvaltısını yapmış, günlük enerjisini depolamıştır.
6. Ölü taklidinin onlar üzerinde hiçbir etkisinin olmaması
Hele sabah birlikte mi yolculuk yapıyorsunuz? İşe ya da okula giderken zamanı screen saver modunda geçirmek imkansızdır. Durmadan konuşur, konuşur, konuşur…
7. Çevren tarafından örnek insan olarak gösterilmeleri
Siz önünüzdeki 1 saati planlayamazken o bütün gün neler yapacağının listesini çıkarmış ve muhtemel 5. maddeyi gerçekleştiriyor olur.
8. Onlarda yatıya kalmanın bedelinin ağırlığı
Güzel bir gecenin ardından onda kalmak konusunda karar almak geleceğiniz hakkında karar almaktan zordur. Çünkü o gecenin bir de sabahı vardır.
9. Aşırı mutlu ve yaşam dolu olmaları
Sizin her sabah hayata alışmak için psikolojinizi tekrar yapılandırmanız gerekir. Oysa o bir hayat aşığıdır. Sevgi timsahıdır. Mutludur o. Çok mutlu…