Ruhi Mücerret, 100 yaşında bir delikanlının öyküsü. Bu yüzden de içindeki her cümle bir gönderme, bir aforizmadır. Murat Menteş tarzı diyebileceğimiz bu aforizmalarla dolu dile alışkın olanlara, bu kitap bir parça sönük gelebilir. Ancak sabırla okunması tavsiye edilir. Çünkü kitabın ilk yarısından ziyade, sonraki yarısı fena halde bağlar kendine; tek solukta okutur.
İşte Murat Menteş’in kelimeleri tokatladığı kitaplarından yalnızca biri olan Ruhi Mücerret’ten hayatlarımıza tam isabet aforizmalar.
1. “Aklımı kaçırdığımı düşünebilirsiniz. Bir insan acıdan delirdiğinde, diğerleri onun acısını değil, deliliğini görürler.”
2. “Kendimi bazen yarım kalmış bir proje, bazen de gerçekleşmiş bir felaket senaryosu gibi hissediyorum.”
3. “Çiçekçiden aldığın gülleri götürüp kırlara yapıştıramazsın.”
4. “İstanbul bir yandan senin rüyalarını çalar, öbür yandan sana hayaller hediye eder.”
5. “Facebook, ilişkilerimizdeki tsunamilerin etkisini yatıştıran bir kızılay çadırı.”
6. “Kader, bütün ihtimallerin toplamıdır. Kıyamet ise tüm ihtimallerin aynı anda gerçekleşmesi.”
7. “İki kişinin birbirini aynı yoğunlukta sevmesi imkansız. Dolayısıyla aşkta, acılar ve sevinçler hakkaniyetli paylaşılmaz.”
Aşk adil değildi. Demokratiklik ve özgürlükçülüğün kıyısından bile geçmiyordu. Dahası istikrar ve kalıcılıktan nasipsizdi. Sana en şiddetli tokadı patlatacak olan eli okşamaktan ibaretti.
8. “Ölüm karşısında herkes acemidir; ben de öyleyim. Hala hayattaysanız aziz okur, şansınız var: Acemi şansı.”
9 “Mezar taşlarındaki ölüm tarihleri, ölülerin bizi kaç yıldır beklediğini gösterir.”
10. “Cennete ve cehenneme inanıyorum, çünkü ikisi de bu dünyada mevcut. Bu nedenle, mezar taşıma ‘Hayat devam ediyor’ yazdıracağım.”
11. “Allah’ı sevdiğini söyleyen kimse, kendisini sevmiyorsa o iş sakattır. Yaşamak, yeni günahlar işleyebilecek güçte olmaktır.”
12. “Velhasıl dünyada bir cennet inşa edersen, ölümle cennete yatay geçiş yaparsın. Asıl hayat cennettedir. Demek ki dünyada mümkün olduğunca yaşatmaya bakmak gerek. Fidan dik, kuş besle, evlat büyüt, umut ve sevinç aşıla.”
İnsanlar senin yanındayken kendilerini cenneteki gibi kınanmayan, yadırganmayan, dışlanmayan aksine ödüllendirilen, yüceltilen, hoşnut edilen, ikramda bulunulan konumunda, özgür hissederlerse sen, bulunduğun yeri cennete benzetmişsin demektir.