Gelişen teknolojiyle birlikte hayatımıza giren yeniliklerin sayısı her geçen gün artarak devam ediyor. Robot teknolojisiyse bu gelişimler arasında en ilginç sonuçlara evrilebilen ayrı bir alan. Mutfak robotlarının masumluğu ve işlevselliği yanında bazıları var ki insanı hayrete düşürmenin de ötesinde bir yerde duruyor.
Son yıllarda geliştirilen robot şair Deniz Yılmaz‘la tanışın.
Deniz Yılmaz adı verilen şair robot, sanatçı ve yazılımcı Bager Akbay tarafından tasarlanarak geliştirildi
Şair Deniz Yılmaz, alışık olduğumuz diğer robotlar gibi insan formunda bir görüntüye sahip değil
Ancak o, kendine özgü şiirler kaleme alıyor ve şiirlerinden derlenen “Diğerleri Gibi” adlı bir de şiir kitabı bulunuyor
Hatta geçtiğimiz yıl düzenlenen TÜYAP Kitap Fuarı’nda düzenlenen imza gününde kitaplarını imzalayarak farklı bir performans gerçekleştirdi
Posta gazetesinin Yurdumun Şairleri köşesine de şiirler göndermiş ancak şimdiye kadar herhangi bir şiiri köşede yayımlanmamış
Deniz Yılmaz’ın yaratıcısı yazılımcı Bager Akbay, verdiği bir röportajda süreci şu sözlerle açıklıyor:
“Önce gazete külliyatları buldum. Sisteme onları girip onlardan dil öğrenmesini sağlamaya çalıştım. Çok basit bir şey aslında bu. Mesela ben seninle bu kadar hızlı konuşurken hangi kelimeyi hangi kelimenin ardından kullanacağımı düşünmüyorum, değil mi? Genelde hep cümleleri önceden kurmuş oluyoruz. Kelimeleri kurmayı öğrendikten sonra o kelimeler kendiliğinden arka arkaya geliyor. Birisiyle telefonda konuşurken anlamadığın kelimeler ya sayılar ya özel isimler oluyor. Çünkü tahmin edemiyorsun arkasından ne geleceğini. Akıllı cep telefonlarında mesaj yazarken de bir kelimeden sonra ‘Şimdi şunu mu yazacaksın’ diye soruyor ya, bu da aynı mantıkla işliyor. Bir kelime seçtiği zaman bir sonrakinin ne olacağını tahminen çıkartıyor. Bir yandan da uyak, vezin nedir, onları girdim sisteme. Dolayısıyla onlara uymayı biliyor, kendisi rastgele seçiyor. 12 bin şiir verdim. Şiirleri analiz etti. Çıkan şiirleri robotlardan anlamayan kişilere göstermek benim için çok önemliydi. Daha çok kayınvalideme test ettiriyordum. Başta çok beğenmiyordu Deniz Yılmaz’ın şiirlerini. Sonra ‘Bu fena değilmiş, bir tane daha ver’ demeye başlayınca ‘Tamam, şiirler o kıvama geldi’ dedim. Mükemmelleştirme ya da teknolojiyi fetiş bir şey gibi kullanma derdim yok. İnsanlar ‘Sen yazmadın mı yani bu şiiri’ diye soruyor. Tamam diyorum işte, bir insan kadar yapabiliyor olması yeterli.”