Brezilya deyince akıllara hemen futbol ve samba geliyor, değil mi? Peki ya ülkenin ikinci büyük şehri olan Rio De Janeiro, akıllara ne getiriyor? “Rio Karnavalı” eminim ki hemen çağrışım yapıyordur. Ama bu şehir tahminimizden de fazlası. Kültürel zenginlikleri, canlı gece hayatı, turistik yerleri ve etkinlikleri ile insanı tam anlamıyla büyülüyor. Rio de Janeiro’nun kendi dillerinde ‘harikulade şehir’ anlamında lakabı bulunuyor. Oldukça iddialı ama fazlasıyla hak eden bir şehir.
Rio de Janeiro kültürel, doğa ve turistik gezilecek yerler konusunda oldukça çeşitli. Rio De Janeiro’da mutlaka görülmesi gereken 7 yeri ise sizler için sıraladık…
1. Corcovado Tepesi ve şehrin simgesi Kurtarıcı İsa Heykeli
Kurtarıcı İsa Heykeli; şehrin simgesi haline gelmiş, magnet ve kartpostallarda en çok kullanılan sembol halini almış. Bu heykel; şehrin en önemli tepesi olan Corcovado Tepesi’nde bulunuyor. İsa Heykeli’nin kolları her ne kadar Rio De Janeiro şehrine doğru açılmış gibi görünse de; doğrusu Kutsal şehir olan Kudüs’e doğru açılmasıymış. İsa Heykeli’nin adı; Cristo Redentor (Christ the Redeemer) olarak da karşımıza çıkıyor. Rio De Janeiro’yu kuşkusuz en güzel buradan seyredilebilir. Ayrıca; Corcovado Tepesi’nin 700 metreden fazla ve İsa Heykeli’nin de 30 metre yüksekliğine sahip olduğunu söylesek; dünyanın neden bu kadar ilgi gösterdiğini de tahmin edebilirsiniz.
Tepeye hem yürüyerek hem de gün içerisinde düzenlenen tren ile kolayca ulaşım sağlanabiliniyor.
2. Şeker Topağı Dağı ve çılgın helikopter deneyimi
Rio De Janeiro’nun diğer önemli tepesi ise; ‘Şeker Topağı’ ya da ‘Kesme Şeker’ olarak dilimizde ifade edilen ‘Sugarloaf Mountain’. Rio de Janeiro’yu insanın ayaklarının altında gibi hissettiren birbirine karışarak birleşmiş iki tepe gibi düşünebilinir bu dağı. Dağın zirvesine çıkmak için teleferik ile iki aktarmalı olarak ulaşabilmek mümkün. Zirveye çıkıldığında harika şehir manzarası ve temiz hava ziyaretçileri karşılıyor. Gün batımı için mükemmel bir tercih olduğunu da fotoğraf kareleri gösteriyor. Helikopter ile yapılan kısa şehir turlarına buradan katılabiliniyor. Yüksek tur fiyatlarından dolayı ziyaretçiler katılıp katılmama konusunda çekimser kalabiliyor. Ancak helikopter turlarına katılım sağlandığında yaşanan deneyimin buna değdiğine eminiz.
3. Rio de Janeiro plajları ve podyumdan fırlatıldığı düşünülen sporcu Brezilyalılar
Dünyaca ünlü plajlar arasında hiç şüphesiz Rio de Janeiro plajları da yer alıyor. Plajlar Atlas Okyanusu’nda yer alıyor ve büyük dalgaları ile sörf yapmak için ideal. Yüzmek mi? İşte o pek mümkün değil Rio De Janeiro’nun o meşhur plajlarında. Plajların bir diğer ilgi çekici kısmı ise; Brezilyalı güzel kadınları ve yakışıklı erkekleri. Plajlara Rio De Janeiro’nun ruhunun fazlasıyla yansıtıldığını düşünüyoruz.
Futbol ve voleybol oynamak da en az sörf yapmak ve güneşlenmek kadar olağan bu plajlarda. Bunlardan en meşhur olanı Copacapana Plajı olmakla birlikte Ipanema, Lebnon, Barra ve Leme Plajları da büyüleyici güzellikte.
4. Pele’ye selam gönderilen Maracana Stadyumu
Rio’nun meşhur tepelerinden rahatça görülen ve buraya gelmişken görmeden dönülmemesi gereken yerlerden Maracana Stadyumu. 1950 yılında Dünya Kupası için inşa edilen bu tarihi stadyumun girişinde efsanevi Brezilyalı futbolcu Pele’nin heykeli bulunuyor. Bir rehber eşliğinde turistik olarak ziyaret edebilir, ya da tarihleri denk getirip biletlerini önceden alarak burada maç izleyebilirsiniz. Tercih sizin ama bu şehirde ikisi de oldukça heyecanlı olacaktır.
5. Yeşilin her tonu ile Tijuca Ulusal Park
Dünyanın en büyük kentsel ormanlarından bir tanesi Tijuca Ulusal Park. Rio’nun hemen girişinde 3200 hektarlık alan üzerinde yeşilin her tonunu gözler önüne seriyor. Eee tabi en başta maymunlar olmak üzere birçok hayvanı da burada görmek mümkün. Şeker kamışı ve kahve yetiştirmek için kesilen yağmur ormanlarının yerine bölgede yeniden ağaçladırma yapılarak 1961 yılında kurulmuş. Cascatinha Şelalesi ve Mayrink Şapeli’ni mutlaka orman içindeki yürüyüş yollarını takip ederek gezilmesi öneriliyor. Bir rehber eşliğinde gezilmesi için güvenlik açısından önemle belirtiliyor.
6. Şehrin en renkli bölgesi Lapa (Santa Teresa) ve Selaron Merdivenleri
Gerek kültürel etkinlikleri gerek tarihi yapıların gerekse de gece hayatı ile şehrin en canlı bölgelerinden biri Lapa. Dünyaca ünlü Rio Karnavalı’nın bu şehirde olması gece ve eğlence hayatının ne kadar renkli olduğu hakkında bizlere ipucu veriyor aslında. Lapa bölgesi yani Santa Teresa ise şehirde gece kulüplerinin, samba dans mekanlarının dolup taştığı bir merkez.
Rio’nun ikinci simgesi haline gelen ve Şilili ressam ve seramik ustası Jorge Saleron’un “Brezilya halkına armağanımdır.” dediği Selaron Merdivenleri bu bölgede yer alıyor. Bu merdivenler fayans, seramik ve aynalardan oluşan rengarenk bir bölge ve bizler için oldukça süprizli. Günümüz koşullarına uygun bir ifade ile de instagramlık bir köşe de denilebilinir. Türkiye’den giden Karagöz işlemeli fayansları ve dahasını burada görebilmemiz mümkün. Şüphesiz Rio De Janeiro’da bizleri en çok heyecanlandıran yerlerden biri olacaktır.
7. Mavi ve yeşili barındıran Rio De Janerio’ya yakışır Botanik Bahçesi
Doğal güzelliklerinin içerisine yeteri kadar karışmadan Rio’ya veda etmek olmaz. Bunun için oldukça ilginç bitki türlerine sahip ve kentin önemli gezi duraklarından biri olan Botanik Bahçesi’ni mutlaka ziyaret etmenizi öneriyoruz. Ancak; böcek ve yılanların da bolca olduğunu unutmadan kıyafet önlemlerinizi alarak gidilmesi bilhassa yerliler tarafından belirtiliyor.