Maddenin dönüşümü çoğu zaman onu işleyen insanların dünyaya farklı bir açıdan bakıyor olmasından kaynaklanmaktadır. Taşın yalnızca taş olarak algılanmadığı bir dünya her zaman klasik algıdan çok daha ileride durmaktadır. Bu anlamda sanat, salt yaratım amacıyla değil; yaratımın yeniden tanımlanması amacıyla da hayata geçirilebilmektedir.
19 yaşındaki Ramazan Bala da dünyayı farklı bir açıdan izleyenlerden biri.
Ramazan Bala 19 yaşında bir genç ve Mardin’de yaşıyor.
Ramazan’ın kalemlere karşı özel bir ilgisi var ve bu ilgisi her geçen gün artıyor.
Çünkü o, hassas kalem uçlarını sabırla işleyerek birer sanat eserine dönüştürüyor.
Şimdiye kadar pek çok tarihi yapıyı kalem uçlarına işleyen Ramazan’ın çalışmaları arasında Galata, Eyfel ve Pisa Kulesi gibi mekanlar bulunuyor.
Bazı çalışmalarının iki saat bazılarınınsa haftalarca sürdüğünü söyleyen Ramazan, önceleri işlemeleri yaparken zorlandığını ancak zamanla elinin alıştığını söylüyor.
“Genelde kalemin kömürünün fiziksel yapısı makine titreşimlerine çok fazla cihaz darbelerine dayanıklı olmuyor. Bu yüzden genellikle cerrahi aletlerle bunları kazıyarak, işleyerek, oyarak vücuda getirmekteyim. Çok sabır gerektiren bir çalışma. Geceli- gündüzlü bu işlerle uğraşıyorum. Hedefim tabii ki dünyaya açılmak, keşfedilmek.”