Ana sayfa » ListeList Özel » Raelizm: Dünyadaki İnsanların Uzaylılar Tarafından Yaratıldığını İddia Eden Din
Raelizm: Dünyadaki İnsanların Uzaylılar Tarafından Yaratıldığını İddia Eden Din
Bir gün Fransa’da, eski bir otomobil yarışı gazetecisi ve müzisyen olan Claude Vorilhon, iddiaya göre bir uzaylıyla tanıştı ve bu uzaylı ona insanlığın kökenini açıkladı. Hadi gelin hikayeye yakından bakalım.
Kimi dinler binlerce yıl öncesine uzanır, kimileri ise daha dün kurulmuş gibidir. Ama bazıları vardır ki, kökenleri kadar inanç sistemleri de akılları zorlar. İşte Raelizm tam olarak böyle bir inanç. Bu sistem, uzaylılar tarafından yaratıldığımızı, insanlık tarihindeki tüm peygamberlerin aslında uzaylı elçileri olduğunu ve ölümsüzlüğün klonlamayla mümkün olduğunu öne sürüyor. Claude Vorilhon isimli Fransız bir müzisyenin başlattığı bu hareket, günümüzde binlerce takipçiye sahip.
“Raël” adını aldıktan sonra kendini insanlığa gerçeği getirmekle görevli bir elçi ilan eden Vorilhon’un hikâyesi, tarikat ve din arasındaki çizginin ne kadar bulanık olabileceğini de sorgulatıyor. Bilim kurgu romanlarından fırlamış gibi duran bu inanç sistemi, her geçen yıl biraz daha fazla dikkat çekiyor. Hatta bu konuda bir Netflix yapımı bile var! Peki Raelizm nedir ve neden bu kadar tartışma yaratıyor?
Raelizmin kurucusu Fransız müzisyen ve yarış tutkunu Claude Vorilhon’un hayatı, başına geldiğini iddia ettiği dünya dışı bir ziyaretle tamamen değişmeye başlamış
Otomobil gazeteciliğiyle uğraşan, Autopop adlı dergiyi çıkaran ve şöhretin eşiğinde olan bu adam, bir sabah kendisini peygamber ilan etti. Çünkü bir uzaylıyla tanışmıştı. Evet, yanlış duymadınız. “Yahweh” adlı bu uzaylı, insanlık adına ona çok önemli bir mesaj getirmişti: Bizler aslında başka bir gezegenden gelen gelişmiş bir türün, Elohim’in genetik deneylerinin ürünüyüz.
Bu iddialar ile birlikte Claude, “Raël” adını alarak uzaylıların mesajlarını dünyaya yaydı. İsa, Buda, Muhammed gibi figürlerin aslında Elohim’in yarı uzaylı elçileri olduğunu savundu. Ona göre bu “peygamberler”, mesajlarını insanlığa anlatmaya çalıştı ama insanlar çok ilkel olduklarından anlamadılar. İşte bu yüzden Raël’in kendisi, bu mesajı doğru anlayabilecek modern bir toplum için tekrar getirmekle görevlendirildi.
Raelizmin temel iddiası tanrılar değil uzaylılar! Yani bu dinin merkezinde radikal bir fikir var: İnsanlık, Tanrı’nın yaratımı değil, genetik mühendislik ürünü bir tür
Ve bunu gerçekleştirenler, bizden milyonlarca yıl daha ileri bir teknolojiye sahip olan Elohim adlı uzaylılar. Dinlerin kökeni incelendiği zaman da bu tarz varlıklardan gelen mesajlar yatar. Ancak zamanda bu mesajlar çarpıtılarak mitolojik öğelerle süslenerek daha dogmatik yapılar olarak değiştirilmiştir.
Raelizm bu yüzden, mevcut dinleri reddediyor. Onlara göre insanlığın geleceği, geçmişte olduğu gibi kutsal kitaplara değil, bilimsel gelişmelere ve özellikle klonlama teknolojisine bağlı. Bu inanç, sadece yaratılış fikrini değil, ölüm sonrası yaşam anlayışını da tamamen yeniden tanımlıyor. Raelizm’e göre ruh diye bir şey yok; ancak DNA’mız Elohim’in süper bilgisayarlarında saklanıyor. Eğer bu hayatta daha iyi bir performans gösterirsek, gelecek zamanda da yeni bir bedende tekrar yaratılma şansımız doğabilir.
Raelizm’in en dikkat çeken (ve tartışmalı) yönlerinden biri klonlamaya olan inancı
Onlara göre bu teknoloji sadece bilimsel bir gelişme değil, aynı zamanda ebedi yaşama açılan kapı. Çünkü Elohim zaten bu yöntemi kullanarak kendi bilinçlerini yeni bedenlere aktarıyor. Hatta Raël, İsa’nın dirilişini de bu sistemle açıklıyor.
2000’li senelerde ortaya atılan bu fikir somutlaştı. Raelciler, Clonaid adlı bir şirket aracılığıyla ilk insan klonunu yarattıklarını duyurdu. İsmi “Eve” olan bu kız çocuğunun, doğrudan klonlandığı ve tamamen sağlıklı olduğu söylendi. Fakat bilim dünyası ve basın bu tarz bir iddiaya kuşkuyla yaklaştı. Çünkü ne bebeğin ya da ailesinin varlığı bağımsız kaynaklarla doğrulandı ne de DNA testi yapıldı. Sonuç mu? Büyük bir medya fırtınası ve arkasında bırakılan tonlarca soru işareti.
Raelizm sadece geçmişin değil, geleceğin de planlarını yapıyor. Bu planlardan biri ise uzaylılar için özel bir elçilik oluşturmak
Raël’in hayalindeki yer aslında İsrail; çünkü Elohim’in insanlıkla ilk temasını burada kurduğuna inanılıyor. Ama lokasyon konusunda çok katı değiller; yeter ki barışçıl, teknolojik ve “hazır” bir toplum olsun.
Bu elçilik, uzaylıların güvenle gelebileceği bir tür diplomatik merkez olacak. İçinde sadece toplantı salonları değil, aynı zamanda meditasyon alanları ve karşılıklı iletişim kurulabilecek evrensel barış ortamları da bulunması planlanıyor. Şu ana kadar hiçbir devlet bu öneriye sıcak bakmadı. Ancak Raelyenler sabırlı. Onlara göre önemli olan, insanlığın bir gün bu temasa hazır hale gelmesi.
Raelizm’in ibadet biçimi de alışıldık dinlerden çok farklı. Ebedi ruh, cennet ya da cehennem gibi kavramlar yok
Yerine “duyusal meditasyon” var. Bu uygulama, tüm duyularla evrenle bağ kurmayı amaçlıyor. Hatta bu meditasyonun ideal koşullarda, yani çıplakken yapılması gerektiği savunuluyor. Çünkü ancak o zaman kişi zihinsel kısıtlamalarından ve toplumsal tabulardan kurtulabiliyor.
Bu ritüel, Raelyen inancında hem bireysel gelişimin hem de kolektif evrimleşmenin önemli bir parçası. İnsanın doğaya, evrene ve Elohim’e “açık” bir şekilde yaklaşması gerekiyor. Tabii ki bu öğreti, birçok kesim tarafından tuhaf, hatta garip bulunuyor. Ama Raelyenler için bu, özgürleşmenin olmazsa olmazı.
Raelizm’in politik vizyonu da var. Raël, dünyada gerçek bir eşitlik sağlanması için “Geniokrasi” adlı bir sistem öneriyor
Temel kural şu: Oy kullanmak ya da aday olmak için belli bir zeka seviyesinin üstünde olmak şart. Yani yönetim, nicelik değil nitelik esasına göre şekillenmeli. Bu sistem, klasik demokrasilerin aksine herkese değil, sadece “düşünebilen” bireylere söz hakkı tanıyor. Eleştirmenler bu yaklaşımı “elitist” bulsa da Raelyenler, yalnızca bu şekilde açlık, savaş, çevre sorunları gibi insanlığın temel problemlerinin çözülebileceğine inanıyor. Onlara göre zekâ, barışın ve ilerlemenin anahtarı.
Raelizm’in en çok tartışılan tarafı ise onun dini statüsü. Bazıları onu bir tarikat olarak görüyor; çünkü kurucusunun iddiaları, geleneksel bilim ve din anlayışına ters düşüyor. Diğerleri ise bunu, alternatif bir yaşam felsefesi ya da post modern bir din olarak değerlendiriyor. Peki Raelizm bir aldatmaca mı, yoksa cesur bir vizyon mu? Clonaid’in iddiaları doğrulanamadı. Raël’in uzaylılarla teması da elbette kanıtlanmadı. Ama binlerce insan hâlâ bu inanca bağlı. Japonya, Güney Kore ve Kanada gibi ülkelerde aktif toplulukları var. Onlar için Raelizm, sadece uzaya değil, özgürlüğe, bilime ve barışa giden bir yol. Siz ne düşünüyorsunuz?