Biraz sadizm, biraz zeka, bolca soğukkanlılık, duygusuzluk ve takıntılı olmak, sinemanın psikopat karakterlerinin ortak özellikleri. Bazılarının psikopatlıklarını içten içe sevsek de hepsi son derece rahatsız edici olan sinemanın psikopat karakterlerini listeledik.
1- Dr. Hannibal Lecter – The Silence of the Lambs (1991) IMDB Puanı: 8,6
The Silence of the Lambs, Oscar Ödülleri tarihinde büyük beşli olarak bilinen En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Aktör, En İyi Aktris ve En İyi Senaryo Oscarlarını alan 3 filmden biri. Ayrıca En İyi Film Kurgusu ve En İyi Ses Oscarı da alan filmde Anthony Hopkins’in canlandırdığı Dr. Hannibal Lecter, sinemanın en etkili karakterleri arasında yerini aldı. Filmde sadece 16 dakika görünmesine rağmen psikiyatrist Dr. Hannibal Lecter, hem FBI ajan adayı Clarice Starling’in hem de bizlerin ruhuna etki ediyor.
2- The Joker – The Dark Knight (2008) IMDB Puanı: 9,0
Heath Ledger’ın canlandırdığı Joker’in bu kadar başarılı olmasının ardında bilinmez olması yatıyordu. Kimdi, neden böyle delirmişti? Belki de en başından beri deliydi. Bu bilinmezlik Joker’in psikopatlık seviyesini artırdı. Çünkü tahmin edilemez aşırılıklar yapabiliyordu. sevgili psikopatımız Joker’i ‘Neden bıçak kullandığımı bilmek ister misin? Silahlar çok hızlı’ sözleri ile hatırlıyoruz.
3- Anton Chigurh – No Country For Old Men (2008) IMDB Puanı: 8,1
Javier Bardem’in canlandırdığı Anton karakteri klasik bir psikopat. Cinayete bakış açısındaki normallik insanı rahatsız ediyor. İnsan öldürmek onun için sakız çiğnemek gibi bir şey. No Country For Old Men, gösterime girdiği yıl BAFTA ve Golden Globes’tan sonra Oscar ödüllerini de toplamıştı. Javier Bardem de Anton rolü ile En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscarı aldı.
4- Kyung-chul – I Saw The Devil (2010) IMDB Puanı: 7,8
Kore sinemasının önemli aktörlerinden ve hepimizin gönlüne Old Boy ile taht kuran Min-sik Choi, Şeytanı Gördüm’de psikopat bir katili canlandırıyor. Kurbanlarını rastgele seçiyor, kadın, çocuk, yaşlı ayırt etmiyor. Kyung-chul’un son kurbanı ise bir gizli ajanın nişanlısı oluyor. Ajan Dae-hoon’un ise intikam alırken Kyung-chul’den geri kalmıyor.
5- John Doe – Se7en (1995) IMDB Puanı: 8,6
David Fincher’ın yönettiği Se7en’da Kevin Spacey, İncil’de yer alan 7 büyük günahı simgeleyen cinayetler işleyen bir katili canlandırıyor. Beş cinayet boyunca katili göremiyoruz ama öldürme biçimleri, olay yerlerinin görüntüsü katilin psikopatlık boyutu hakkında fikir veriyor. Hatta katili görememek onu kafamızda daha da büyütüyor. Kavin Spacey’nin film tanıtımlarında ya da afişte yer almaması da bu amaca hizmet ediyor. Sarsıcı finali ile Se7en klasikler arasında yer alırken, John Doe da unutulmaz psikopatlar listesine üst sıralara yerleşti.
6- Alex – A Clockwork Orange (1971) IMDB Puanı: 8,3
Malcolm McDowell’ın canlandırdığı Alex DeLarge karakteri sevilen psikopatlar kategorisindeydi. Ancak bu sevgi, onun yaptıklarının azımsandığı anlamına gelmemeli. Çarpık bir dünyada yaşayan Alex çok tehlikeli ve şiddet düşkünü bir karakterdi. Onun hareketleri, içinde henüz ortaya çıkmamış daha büyük bir psikopatın olduğunu hissettiriyordu. Büyük yönetmen Stanley Kubrick’in filmi, sinema tarihinin en önemli yapımlarından birisi.
7- Mr. Blonde / Vic Vega – Reservoir Dogs (1992) IMDB Puanı: 8,3
Aslında bir gangster filmi olan Reservoir Dogs’u izlerken psikopat bir karakterle karşılaşmayı beklemiyorduk. Hatta Michael Madsen’ın canlandırdığı Mr. Blonde’yi söz konusu sahneye kadar sıradan bir suçlu olarak izledik. Hatta yakışıklı, sempatik bir adamdı. Ama işte psikopatlığın ne zaman ortaya çıkacağı belli olmuyor. Sandalyeye bağladığı polise ‘Ne olursa olsun sana işkence edeceğim. Bir polise işkence etmek benim için eğlenceli’ diyen ruh hastası Mr. Blonde’nin dans edişi hala gözümüzün önünde.
8- Jack Torrance – The Shining (1980) IMDB Puanı: 8,4
Stanley Kubrick’in Stephen King’in romanından uyarladığı The Shining sinema tarihinin kült filmlerinden biri. Filmde, Jack Nicholson’ın canlandırdığı Jack Torrance, banyoda kilitli olan karısını öldürmek için baltayla kapıyı kırdıktan sonra kapıdaki yarıktan kafasını uzatır. İşte tek başına bu kare bile manyalığın sembolü olarak hafızalara kazındı.
9- Begbie – Trainspotting (1996) IMDB Puanı: 8,2
Trainspotting 90’ların efsane filmlerinden biri olarak bilinir. Geçtiğimiz sene gösterime giren devam filminde efsane kadro ile birlikte yaşlandığımızı görerek duygulanmıştık. Ewan McGregor, Ewen Bremmer, Jonny Lee Miller’dan oluşan kadronun psikopatı Robert Carlyle’ın canlandırdığı Begbie’ydi. Ani öfkelenen şiddet düşkünü Begbie kadronun bağımlı olmayan tek üyesiydi. İlk filmdeki bar kavgası sahnesi Begbie’nin nasıl çıldırabildiğinin en güzel örneği. Devam filminde ise aradan geçen 20 yılın Begbie’nin öfkesinden bir şey eksiltmediğini gördük.
10- Patrick Bateman – American Psycho (2000) IMDB Puanı: 7,6
Bret Easton Ellis’in romanından uyarlanan film için romanın yumuşatılmış hali desek abartmış olmayız. Bu haliyle bile Patrick Bateman, sinema tarihinin en sorunlu karakterlerinden biri olarak hafızalara kazındı. Patrick’in eylemleri son derece şiddetli olmasının yanı sıra hastalıklı bir zihnin ürünü. Yönetmen Mary Harron, romandaki şiddet ve pornografiyi azaltsa da bize Patrick’in karanlık yüzünü göstermeyi başarıyor. Christian Bale’in başarılı performansına ise diyecek söz yok.
11- Freddy Krueger – A Nightmare on Elm Street (1984) IMDB Puanı: 7,5
Freddy fantastik bir karakter olmasına karşın öldürmeden aldığı zevk, hastalıklı espri anlayışı ve kullandığı yöntemler ile psikopatlık sınırını zorluyor. Robert Englund’un canlandırdığı Freddy, 8 filmden oluşan seride öldürme yöntemlerindeki çeşitlilikle göz doldurdu.
12- Annie Wilkes – Misery (1990) IMDB Puanı: 7,8
Annie Wilkes’in yatağa mahkum ettiği yazar Paul Sheldon’a yaptıklarını anlatmak için kelimeler yetersiz kalıyor. Uzaktan bakınca sevimli bir teyzeye benzeyen Annie’nin içindeki psikopatın ortaya çıkmasıyla işkencenin ardı arkası kesilmiyor. Annie’nin ani ruh dalgalanmaları, aşırılıkları, acımasızlığı ve şiddete olan tutkusu son derece rahatsız ediciydi. Stephen King romanından uyarlanan filmde Kathy Bates, canlandırdığı Annie Wilkes karakteri ile Oscar kazanmıştı.