Çocukluk yıllarında neşeli ve şımarık bir çocuk olarak bilinen büyüdüğünde ise asi ve güzel bir kadına dönüşen Prenses Margaret babasının ölümünden sonra tahtta ikinci sıraya geçti. İskoçya’da dünyaya gelen prenses çalkantılı bir yaşama sahipti. Hayatının aşkı olarak söz ettiği Townsend ile evlenmek yerine krallığa olan görevini yerine getirmeyi seçen prenses, yaşamı boyunca derin bir yalnızlık çekti.
Çalkantılı aşk hayatıyla adından söz ettirse de yaşadığı süre boyunca gerçek aşkı aramaya devam etti. Çarpıcı güzelliği ve İngiliz kraliyet kurallarına ters düşen yaşantısı ile dikkatleri üzerine toplayan ve yaşamı oldukça merak konusu olan Snowdon Kontesi Margaret Rose Windsor’un hayat hikayesine kulak veriyoruz.
Prenses Margaret 21 Ağustos 1930 yılında Glamis Kalesi’nde dünyaya geldi
Margaret çocukluk yıllarının çoğunu ablası ve ebeveynleriyle geçirdi. Prenses Margaret, 1936-1952 yılları arasında Birleşik Krallık hükümdarı olan tam adı ile Albert Frederick Arthur George’un ikinci kızıydı.
Margaret, Britanya kraliyetinin 300 yıldan fazla süredir İskoçya’da doğan ilk üyesiydi
Margaret’in amcası 1936 yılında Wallis Simpson ile evlenebilmek için krallık görevinden vazgeçti. Prensesin amcasının daha önce evlenmiş biri olan Simpson ile yaptığı evlilik Margaret’in babası George’a krallık getirdi. Babasının ani tahta geçişi ile tüm ailesiyle birlikte prensesin de kaderi değişecekti.
Margaret’in ablasıyla yakın bir ilişkisi olsa da iki kız kardeş küçükken hiç anlaşamazdı
Öyle ki Prenses Margaret bazı geceler uykularından aniden uyanır ve ablasını hayal kırıklığına uğrattığı rüyalar gördüğünü söylerdi.
Babalarının ani ölümü ile Elizabeth tahta geçti ve bu tarihten sonra Prenses Margaret’da göz önündeydi
Çalkantılı aşk hayatıyla adından söz ettiren kraliyetin asi prensesi Margaret şaşalı yaşamayı ve içmeyi çok severdi.
Prensesin sigara ve viski bağımlığı vardı ve yaşamı boyunca bu bağımlılık devam etti
Margaret genellikle İngiliz kraliyet ailesinin tartışmalı bir üyesi olarak görülen nadir kişilerdendi.
Margaret “hayatının aşkı” olarak ifade ettiği Townsend ile evlenmek yerine krallığa olan görevini yerine getirmeyi seçmişti
Babasının ölümünden sonra Albay Peter Townsend ile aşk yaşayan Margaret, Peter’ın dul olmasından dolayı evlilik hayaline veda etmek zorunda kaldı. Zor bir kararla albaya olan aşkını kalbine gömdü ve kraliyeti tercih etti. Prenses bu yıllarda henüz 22 yaşında genç bir kadındı.
1960 yılında fotoğrafçı Antony Armstrong-Jones ile evlendi
Albaya duyduğu aşkı kalbine gömen prenses, 1960 yılında bir fotoğrafçı ile evlendi. Antony Armstrong-Jones ile prensesin düğününü yaklaşık 300 milyon kişi izledi. Bu evlilik İngiltere televizyonlarında yayınlanan ilk kraliyet düğünü olma niteliğini taşıyordu. Ancak evlilik, tutku dolu bir başlangıca rağmen, kısa süre sonra mutsuz bir evliliğe dönüştü.
Margaret ve Antony’nin evliliği yürümedi ve çift 1978’de boşanma kararı aldı
Çiftin bu evlilikten Sarah Chatto ve David Armstrong-Jones adında iki çocuğu oldu. Öte yandan Margaret’in “sıradan” bir fotoğrafçı ile evlenmesi Avrupa’daki diğer kraliyet aileleri tarafından hiç hoş karşılanmamıştı.
Prenses 1901’deki Edinburgh Prensesi Victoria’dan sonra boşanan ilk yüksek kraliyet üyesi oldu
Margaret çalkantılı bir boşanma süreci yaşadı. Prensesin 1978’deki boşanma süreci oldukça olumsuz bir medya yansıması aldı ve birkaç erkekle romantik ilişki içinde olduğu söylentileri basında dolaştı.
Margaret, Kraliçe Elizabeth’den sonra taht sırasında 2. konumdaydı
Güzel prenses doğduğunda taht sırasında 11. sırada olmasına rağmen, dedesinin ölümü, amcasının tahttan vazgeçişi ve önce babasının sonra da ablasının tahta oturuşuyla kendini taht sırasında 2. olarak buldu.
Babaları Kral George, Margaret için “neşem” Elizabeth için ise “gururum” derdi
Margaret daima sarayın en neşeli en ışık saçan kraliyet üyesiydi bu nedenle babası ona “neşem” derdi. Elizabeth ise daha mantıksal ve oturaklı bir karaktere sahipti, babası kraliyet görevlerinde bilhassa ona güvenirdi. Babası büyük kızı Elizabeth’e “gururum” diye seslendirdi.
15 yaşından beri sigara içen prenses, 1980’lerde akciğerlerinin bir kısmını aldırmak zorunda kaldı
Prenses Margaret boşanmasının ardından birçok sağlık sorunu yaşadı ve uzun bir süre kendini toparlayamadı. Küçük yaşlardan itibaren sigara içen prenses 1980 yılında cildinden kötü huylu bir lezyon aldırdı ancak yine sigaradan vazgeçmedi.
İngiliz kraliyet tarihinin asi ve güzel prensesi Margaret 9 Şubat 2002 tarihinde geçirdiği beyin kanamasının ardından uykusunda yaşama veda etti
Prenses 1998’den sonra tekrarlayan beyin kanamalarının ikincisini geçirdi ve uykusunda yaşamını yitirdi. Kraliyetin asi prensesi olarak tanınan Margaret’ın geriye yalnızca neşe saçan fotoğrafları ve çalkantılı hayat hikayesi kaldı.
Kurgu mu gerçek mi? The Crown dizisi hakkında bilinmeyen için Kurgu Mu Gerçek Mi? The Crown Şiddetli Tartışmaların Gölgesinde Yeni Sezonuyla Ekranlara Dönüyor içeriğimizi ziyaret edebilirsiniz.