Pink Floyd hayranları toplanın… Size anlatacak bir hikayemiz var.
Pink Floyd’un zamanın ötesinde şarkılarından biri olan “Comfortably Numb”, değişen bir hayatı ve birebir yaşanmışlığı anlatır… İşte karşınızda bu anlamlı şarkının etkileyici hikayesi.
Not: Şarkı eşliğinde okumanız tavsiye edilir.
Grubun gitaristi Syd Barrett, LSD yüzünden kötü durumdadır; öyle ki bir Kuzey Amerika turnesi sırasında gitarını otel odasında unutur ve aynı gün onu geri almak için bir önceki şehre gitmek zorunda kalır…
Syd Barrett, bu bağımlılığı yüzünden grubun geri kalanından giderek daha fazla kopar; uzaklaşır. Sonunda bir akşam olaylar patlama noktasına gelir; bu patlama ise, David Gilmour’ın gruba katılmasına ve bu özel şarkının yazılmasına neden olur.
Syd Barret’ın bağımlılığı sebebiyle yaşanan sorunlar bir türlü bitmek bilmez… Yine bir konser sırasında grup sahne almak üzereyken, Barret ortadan kaybolur…
Odasına bakarlar ve onun cenin pozisyonunda orada yatmakta olduğunu görürler. Barret’ı kendine getirmeye çalışırlar ama nafile.
Odasında bulunan Barret, kendi kendine konuşmaktadır… O an sahneye çıkmak zorunda oldukları için, zar zor onu ayağa kaldırmayı başarırlar. İşte şarkının ilk kıtası bu bölümü anlatır…
Kendinden geçmiş bir halde buldukları grup arkadaşlarını zar zor ayağa kaldırdıktan sonra gitarını boynuna asarlar ve doğru sahneye…
Konserin geri kalan kısmı boyunca götürüldüğü yerde öylece duran Syd Barret için grup arkadaşları, ara verilir verilmez hemen bir doktor çağırır…
Doktor, Barret’a LSD yüzünden gördüğü halisünasyonları yok edecek bir iğne yapar.
Doktorun yaptığı iğne Barret’ın halisünasyonlarını yok eder ve o da, bu sayede konserin geri kalanını normal bir şekilde geçirir. Şarkının ikinci kıtasında ise bu bölüm anlatılmaktadır…
Artık Syd Barret ile çalışmak, neredeyse imkansızdır… Bu yüzden David Gilmour gruba çağrılır ve Barret’ın yerini alır…
Barret, stüdyo kayıtları sırasında sürekli zorluk çıkarır. Hatta bazen riffleri tersinden yazdığı bile olur…
Şarkının nakarat kısımları, Syd Barret’ın bakış açısıyla söylenmektedir…
Arkadaki rüyaya benzeyen altyapı bunu kanıtlar niteliktedir.
Anlatıcı, şarkının sonlarına doğru uyuşturucu yüzünden hayatının tamamen değiştiğini fark eder ama artık yapılacak hiçbir şey yoktur; o artık “huzurla hissizleşmiş”tir
İşte oldukça basit ama bir yaşanmışlığın hikayesi olan bu anlamlı şarkının sözleri…
Merhaba?
Orada kimse var mı?
Beni duyuyorsan, başını salla.
Sesim geliyor mu sana?
Haydi, ses versene.
Duyduğuma göre, keyifsizmişsin.
Eh, ben acını azaltabilirim;
Seni tekrar ayağa kaldırabilirim.
Rahatla.
Önce, biraz bilgi gerek bana.
Basit olandan başlayalım:
Göstersene, neresi acıyor?
Acı yok artık, geri çekiliyorsun,
Uzaklaşan bir geminin ufuktaki dumanı misali.
Yavaş yavaş kendine geliyorsun.
Dudakların kımıldıyor, ama duyamıyorum söylediğini.
Çocukken, bir seferinde ateşim çıkmıştı,
Ellerim sanki iki balondan ibaret gibiydi.
Şimdi o duyguyu tekrar hissediyorum;
Bunu ben anlatamam, anlamazdın sen de.
Öyle biri değilim ben;
Huzurla hissizleştim ben, zaman geçtikçe.
Pekala.
Küçük bir batma hissedeceksin.
Daha fazla acı hissetmeyecek— Aaaaaahhhhh!
Fakat biraz miden bulanabilir.
Ayağa kalkabiliyor musun?
Sanırım işe yarıyor. Güzel.
Bu idare eder konser sırasında seni,
Haydi kalk, gitme zamanı geldi.
Acı yok artık, geri çekiliyorsun,
Uzaklaşan bir geminin ufuktaki dumanı misali.
Yavaş yavaş kendine geliyorsun.
Dudakların kımıldıyor ama, duyamıyorum söylediğini.
Çocukken, bir seferinde anlık bir bakış yakalamıştım,
gözümün ucuyla.
Bakmak için döndüm; fakat yoktu orada.
Şu anda net bir anı değil bu kafamda;
çocuk büyüdü, sona erdi rüya.
Huzurla hissizleştim ben, geçen zamanda.
Yararlanılan Kaynak: ekşisözlük