Garip sesler, tıkırtılar, beyaz gölgeler… Bazen bir yerin tarihi veya o bölgede meydana gelen olaylar, paranormal hikâyelerin doğmasına sebep olabiliyor. Kimilerine göre gerçek, kimilerine göre ise söylentiden ibaret olan bu hikâyeler hakkında tek bir gerçek var ki, o da her bir hikayenin gerçekten tüyler ürpertici olduğu! Gelin şimdi, paranormal olaylar ile anılan o esrarengiz destinasyonlara birlikte göz atalım…
Mary King’s Close, Edinburg
Mary King’s Close, veba salgını sırasında art arda ölümlerin ve acının yaşandığı bir yerdi. Bunun sonucu olarak Edinburg şehrinde, o dönem Mary King’s Close’a giden tüm yollar ve geçitler kapatılmıştı. O zamandan beri birçok insan, bu esrarengiz kasabada paranormal bir varlık hissettiğini ve esrarengiz olaylar döndüğünü ifade ediyor. Hatta iddialar öylesine yoğundu ki paranormal olayları araştırması için 2012 yılında bir ekip bile gönderildi.
Yolunuz Edinburg’a düşerse, şehir merkezine yaklaşık 45 dakika uzaklıkta olan bu kasabayı otantik giyimli tur rehberleri eşliğinde gezebilirsiniz. Klostrofobiniz yoksa oldukça ürkütücü bir atmosfere sahip olan yeraltı labirent odalarını da ziyaret edebilirsiniz.
Doğu Eyalet Hapishanesi, Philadelphia
ABD’nin Pennsylvania eyaletinin Philadelphia kentinde bulunan Doğu Eyalet Hapishanesi, 1800’lü yılların başında “Tövbe Evi” olarak inşa ettirilmişti. Zira hapishane kelimesinin insanlarda kötü bir imaj bırakacağı düşünülüyordu. Suçlular burada kimseyle konuşmadan, hücre içinde cezalarını çekiyordu. Öyle ki hem gardiyanlarla konuşmak hem de diğer suçlularla iletişime geçmek yasaktı. Hatta hapishanenin mimarisi bile buna göre tasarlanmıştı. Yasağa uymayanlara ise işkence olarak tabir edebileceğimiz korkunç cezalar veriliyordu. Soğuk su banyoları, böceklerle dolu küçük hücrelere hapsetmek ve daha niceleri… Hapishanenin bu ağır koşulları, birçok mahkûmun akıl sağlığını yitirmesine neden olmuştu.
1970’lerde kapanan hapishane, günümüzde bir gezi bölgesi olarak turistler için varlığını sürdürüyor. Ancak yıllardır hapishanede esrarengiz olayların yaşandığına dair söylentiler mevcut. Burayı ziyaret eden pek çok turist, çığlık benzeri acı sesler duyduğunu ifade ediyor. Bu seslerin sahiplerinin yıllar önce hapishanede işkenceye maruz kalan mahkumlar olduğuna inanılıyor.
Sterling Opera Binası, Derby
Sterling Opera Binası hem siyasi hem de eğlence amaçlarına hizmet etmesi için 2 Nisan 1889’da açılmıştı. İngiltere’nin Derby bölgesinde yer alan binada, 1965 yılına dek Harry Houdini dahil olmak üzere pek çok ünlü isim sahne aldı.
Şu anda terk edilmiş bir vaziyette olan Sterling Opera Binası’nı ilginç kılan şey ise binayı ziyaret eden bazı insanların burada kendi kendine hareket eden nesneler gördüğünü iddia etmesi. Orada meydana gelen trajik ölüm hikâyeleri olmasa da bölge halkı yapıya ismini veren Charles Sterling’in ruhunun orada olduğuna inanıyor. Hatta birkaç ziyaretçi, balkon koltuğunda futbol topuyla oynayan küçük bir çocuk gördüğünü dahi iddia etmiş.
Old Fort Niagara, New York
Fort Niagara, Kuzey Amerika’daki çıkarlarını korumak ve özellikle Niagara Nehri ile Ontario Gölü arasındaki bölgenin kontrolünü sağlamak amacıyla Fransızlar tarafından yaptırılan bir tahkimattı. Daha sonra ABD ordusuna geçen ve uzun bir süre karargâh olarak kullanılan bu yerde, iddialara göre pek çok ölüm yaşandı. Dahası, düello sırasında kafası kesilen Fransız bir askerin ruhunun hala orada olduğuna inanılıyor. Bu hikâye kulaktan kulağa öylesine yayılmıştı ki, Discovery Channel kanalında yayınlanan Ghost Lab programının Ekim 2010’da yayınlanan bölümlerinde Old Fort Niagara’daki paranormal olayları konu edinmişti.
West Mountain Sanatoryumu, Scranton
İlk olarak sanatoryum olarak inşa edilen ancak daha sonra tüberküloz hastanesine çevrilen Scranton’daki bu ürpertici yapı da esrarengiz hikâyelerle tanınıyor. Birçok insan hastane kampüsünün perili olduğuna inandığı için özellikle paranormal aktivitelere ilgi duyan kişiler sık sık burayı ziyaret ediyor. Şimdilerde harabe halde olan hastane kampüsünde hasta yataklarını, çeşitli tıbbi ekipmanları ve dolapları görmek mümkün.
Precious Blood Mezarlığı, Woonsocket
ABD’nin Rhole Island eyaletinin Woonsocket kentinde yer alan Precious Blood Mezarlığı, 1955 yılında yaşanan birinci derece kasırgadan en fazla etkilenen yerdi. Kasırga öylesine şiddetliydi ki birçok ceset açığa çıkmıştı. Ortalık durulduğunda kent sakinleri ilk olarak cesetleri yeniden gömmeye başladı. Ancak tahribat o kadar fazlaydı ki cesetlerin bazıları mezar taşlarıyla eşleşmedi. Bunun ardından bölge halkı, cesetlere ait olan ruhların şehre musallat olduğuna dair hikâyeler anlatmaya başladı. Birçok kişinin iddiasına göre mezarlıkta ürkütücü figürler görülüyor ve değişik sesler duyuluyor.
Yeraltı Mezarları, Paris
19. yüzyılda Paris’teki mezarlıklar tam kapasite dolmuştu. Aynı zamanda şehrin içme suyu bu mezarlıklar nedeniyle kirleniyordu. Bu nedenle yer üstündeki tüm insan kemiklerinin yeraltına taşınmasına karar verildi! Günümüzde Paris Katakombu olarak da adlandırılan bu yeraltı mezarlığı, şimdilerde 6 milyondan fazla insana ait kemik kalıntılarına ev sahipliği yapıyor. Yerin 20 metre altında bulunan tünel ile ilgili herhangi bir paranormal hikâye olmasa da içerideki atmosfer pek çok ziyaretçi tarafından ürpertici bulunuyor.
Trans-Allegheny Lunatic Asylum, Weston
Paranormal olaylar ile ilgili yazımızın sonuna geldik! Ancak bu listeye Trans-Allegheny Lunatic Asylum’u eklemezsek olmaz… 1864’ten 1994 yılına kadar psikiyatri hastanesi olarak kullanılan, turistik olarak açıldıktan sonra ise Trans-Allegheny Lunatic Asylum ismini alan bu esrarengiz yapı da yıllardır gizemini koruyor. Psikiyatri hastanesi olarak kullanıldığı tarihlerde birçok ölümün gerçekleştiği iddia edilen binada, garip sesler duyduğunu söyleyen pek çok ziyaretçi olmuş. Paranormal olaylara merakı olan kişiler rehber eşliğinde gündüzleri binayı gezebiliyor.
Bu içeriğimiz de ilginizi çekebilir:
Paranormal Olaylara Ev Sahipliği Yapan Gizemli Hastane: Waverly Hills
Kaynak: 1