Osmanlı zamanında ürünler reklamlarını paket içine yerleştirdikleri kartlarla yapıyorlardı. Herkesin, çocuklar ve okuma yazma bilmeyenler de dahil, rahatlıkla anlaması için görsel ağırlıklı, anahtar simgelerle bezenmiş bu kartlar daha yakın tarihte sakızlardan, şekerlerden çıkar araba, futbolcu, çizgi film, vs. kartlarına benzetilebilir. Ancak çoğunlukla “çikolata kartları” olarak bilinir.
Geçtiğimiz gün @zen_saadet hesabı kullanıcısı Saadet Özen bu konuyla ilgili olarak bir zincir yaptı. Önce kısa bir açıklama ardından da farklı çikolata kartlarından örneklerle sizi baş başa bırakalım.
1.
Bu Lombart çikolatalarının reklam kartı. Her çikolataya bir tane koyuyorlar. Eskiden çikletlerden futbolcu kartları toplardık, onun gibi. pic.twitter.com/xqvnIrBKOO
— saadet özen (@zen_saadet) February 1, 2017
Bu Lombart çikolatalarının reklam kartı. Her çikolataya bir tane koyuyorlar. Eskiden çikletlerden futbolcu kartları toplardık, onun gibi. pic.twitter.com/xqvnIrBKOO
— saadet özen (@zen_saadet) February 1, 2017
2.
Sanat bir yana, 19. yy'da üretim hacmi büyüdükçe yeni pazar ve kitle arayanlar da bu tekniği keşfetmişti. Mesela kutu sütü satanlar. pic.twitter.com/oYQAeA6ac4
— saadet özen (@zen_saadet) February 1, 2017
3.
Mesela saç çıkartıcı losyon, glaç gibi bir şey satan bu marka. Ayrıca içki üreticileri, mağazalar… akla ne gelirse. pic.twitter.com/7U8kcEdyd9
— saadet özen (@zen_saadet) February 1, 2017
4.
Kısacası bizim Lombart Çikolataları bu konuda tek değildi. Herkes kullansa da bu kartlar genel olarak çikolata kartı diye bilinir. pic.twitter.com/i9S0DX54PV
— saadet özen (@zen_saadet) February 1, 2017
5.
Üreticiler bu kartları seriler halinde basar, seriyi eksiksiz biriktirene hediyeler verilirdi. La Micheline likörünün ülkeler serisi. pic.twitter.com/RsIKXCxY2r
— saadet özen (@zen_saadet) February 1, 2017
6.
Kartlar tüketici için bir ansiklopedi, hiç göremeyecekleri ülkelere onları götüren araçlardı. Tobler'in Osmanlı pazarı için kartları. pic.twitter.com/ooI3gv4sbM
— saadet özen (@zen_saadet) February 1, 2017
7.
Üretici iletişim dilini kafa karıştırmayacak, sığ klişelerle kuruyordu. İsviçre=peynir gibi. pic.twitter.com/4zdaeY8Iwj
— saadet özen (@zen_saadet) February 1, 2017
8.
İstanbul'la ilgili de durum farklı değil: İstanbul=camiler, yaşantı=harem, nargile vb. Yanlışlıkla hareme giren Jeannot'nun maceraları. pic.twitter.com/IBKOW3A06M
— saadet özen (@zen_saadet) February 1, 2017
9.
Bu bir görsel dildi de. Tüketici -okuma bilmeyen çocuklar da dahil- gördüğü şeyi -klişelere dayanarak- derhal teşhis edebiliyordu böylece. pic.twitter.com/izekpLcUuo
— saadet özen (@zen_saadet) February 1, 2017