Cinsel ilişki sırasında düzenli olarak orgazm olan kadınların sayısı sadece yüzde 25. Bu istatistiki bilgi, Archive of Sexual Behavior (Cinsel Davranış Arşivi)’nin 2014’te yayınladığı bir araştırmadan geliyor. Aynı araştırmaya göre; partnerinin mutluluğunu ve cinsel ilişkisinin kalitesini arttırmak isteyen kadınların %80’i ise ilişki sırasında orgazm taklidi yaptığını belirtiyor. Yani kabul etmeliyiz ki, mutluluğu ve kaliteyi artırmak adına kadın ve erkekler olarak hep birlikte bir yerlerde yanlış yapıyoruz. Eğer problemlerimizi gerçekten çözmek istiyorsak, bir problemin belirtilerine, onları bir tehdit olarak görmeden dikkat etmemiz, ilgi göstermemiz lazım. Bu yanlışları yapmaktan vazgeçmemiz için de öncelikle kendimize ve birbirimize yalan söylemek için geçerli hiçbir sebebimizin olmadığını anlamamız lazım.
Peki erkekler bunu anlamak ister mi? Cinsel hayatınızın şu anda sahip olduğunuzdan daha kaliteli ve doyurucu hale gelmesini istiyorsanız (kim istemez?); bizce, istemelisiniz. Ya kadınlar…? Onlar orgazm taklidi yaptıklarını ifşa etmeliler mi? Öncelikle taklit yapmayı bırakmadan, kendimizi keşfedemeyiz. Kadınlar ancak böylelikle gerçekten orgazm olmayı deneyebilirler ve erkekler de böylelikle daha çok onların nelerden hoşlandığını önemseyebilir ve zevk aldığı hassas noktaları bulup iyileştirici adımlar atabilir. Karşılıklı olarak; zevk aldığımız ve verdiğimiz uygulamalara odaklanabiliriz. Orgazmın taklit mi yoksa gerçek mi olduğunu anlamanın yolu, partnerinizin gösterdiği bazı fiziksel belirtileri takip etmek. Gözler, vajina, beden, ağız ve kalp… Ülkemizde özellikle kadınların cinsel eğitiminin yetersizliğinden mütevvellit bir de çok net bir tespiti kendimize tekrar hatırlatalım: Orgazm olduğumuzu bilmiyorsak, olmamışızdır. Olsaydık; bunu kesinlikle bilirdik. 🙂 Olmadığımızı kabul edemiyorsak, olmak için de çaba gösteremiyoruz demektir. Hem kadının hem de erkeğin cinsel ilişki esnasındaki mutlulukları ve tatminleri eşdeğer öneme sahip ve bu durum, kaliteli cinsel yaşam için olmazsa olmaz bir gereklilik.
Gözler: Partneriniz size kendinden çok emin bir biçimde kışkırtıcı bakıyorsa…
Bu tür bakışlarla dikkatinizi çekmeye ve ilişkiden daha fazla zevk almanızı sağlamaya çalışıyor olabilir. Partnerinizin bu davranışına bir süreliğine tepkisiz kalın. Eğer gerçekten zevk alıyorsa ve bu bir taklit değil de doğal bir davranışsa sizin ne tepki gösterdiğinizi önemsemeyecektir. Fakat orgazm taklidi yapıyorsa, bir süre sonra tepkisizliğiniz karşısında davranışını değiştirecek ve sizi heyecanlandırmaya yönelik başka yollar deneyecektir. Bu durumda hem bir çözüm hem de bir fantezi eylemi olarak gözlerini yumuşak bir şeyle nazikçe bağlayın. Ne yaptığınızı göremediği için; sürpriz dokunuşlarınız ve iç gıcıklayıcı öpücüklerinizle zevkten aklını başından alabilirsiniz.
Vajina: Partneriniz zevk aldığını göstermek için çığlık atıp, ilginç sesler çıkarabilir ve hızlanmanızı isteyebilir
Sizden acele etmenizi ve hızlanmanızı bekliyor. Eğer gerçekten aldığı zevkten ötürü kendinde değilse, sizden zaten böyle bir davranış beklemez ve penisi kendi kendine hareket ettirerek yaşadığı deneyimden zevk almaya çalışır. Hareketlerinizin ritmini, penisinizin idaresini ona bırakın. Bu sırada siz de vajina duvarındaki genişlemeyi hissedebilirsiniz. Unutmayalım ki; tek fırça kullanarak bir şaheser yaratamayız! 😀 Ona haz vermek için kullanacağınız tek bir aracınız yok. Klitorise biraz ilgi göstermeye ne dersiniz? 😀 Eğer yerini bulamadıysanız, utangaç olmayınız; sorunuz. 😀 Sevişme esnasında samimiyetle ve fısıltıyla konuşmak oldukça rahatlatıcı olabilir. Partneriniz size rehberlik edecektir ve etmelidir de… Onun istediği gibi hareket ederek ona, zevk almasının sizin değil; onun elinde olduğunu gösterebilir ve onu aktif rol almaya teşvik edebilirsiniz.
Vücut: Partneriniz yoga yapar gibi, şekilden şekle giriyorsa ve vücuduyla etrafınızda kıvrılarak sizi tahrik etmeye çalışıyorsa…
Bunun bir dozajı var. Bunlar, ön sevişme sırasında yapılan şeylerdir, orgazm olurken değil. Orgazm sırasında kaslar normalden çok daha fazla kasılmış durumdadır ve orgazm olmuş bir kadının dikkat ve denge gerektiren hareketler yapabilmesi oldukça zordur. Pelvisi farklı bir pozisyona girmiştir, bacakları bükülür, tırnaklarını bir yere geçirme ihtiyacı hissedebilir. Yani o tür akrobatik ve zorlama hareketler yapabilmesi pek mümkün değil. Öncelikle bu çabalarından vazgeçmesi için vücudunuzu partnerinize yaklaştırın. Yalnızca biraz rahatlamaya ve ilgiye ihtiyacı var. Bir performans gösterisinde olmadığını hissederek, kendinden keyif alabilmesi lazım.
Ağız: Partneriniz ilişki sırasında size tahrik edici sözler söylüyor ve çığlık atıyorsa…
Tümüyle sallıyor. Orgazm taklidinin bir numaralı göstergesi sözlü olarak partneri tahrik etme çabalarıdır. Size mükemmel olduğunuzu ya da hayatının erkeği olduğunuzu veyahut da bir Adonis olduğunuzu söyleyebilir ve dahası bunu “Dirty Talk” kıvamından hallice yapabilir. Biliyoruz ki, ilişki sırasında bunları duymaktan çok hoşlanıyor ve tahrik oluyorsunuz. Fakat sahiden hayatının erkeği dahi olsanız; eğer gerçekten orgazm oluyorsa; o esnada bunları söyleyebilecek kadar kendinde olamazdı. Hani zevkten kendini kaybetmek denen durum… 😀 Gerçek bir orgazmda çıkan sesler anlamsızdır ve genelde çığlık değil fısıltı şeklindedir. Porno filmlerin etkisiyle orgazm taklidi yapan kadınların en çok başvurduğu yöntem haline gelen “çığlık atma” davranışını engellemenin en kolay yolu; partnerinizle yapabildiğiniz en alçak ses tonuyla, neredeyse bir fısıltı halinde konuşmak…
Kalp: Cinsel ilişkiniz bittiğinde, partneriniz harika bir deneyim olduğunu, hatta normalden üç kat daha zevkli bir orgazm yaşadığını söylüyor; hemen ardından telefonunu kontrol ediyor ya da banyoya yöneliyorsa…
Harika bir deneyim deyyyıldı. Gerçek orgazm yaşandığında kalp normalin iki katı hızda kan pompalar, ağız kurur, deri gerilir, dudaklar ve göğüsler gerginleşir ve nefes alışverişiniz iki katına çıkar. Bu nedenle orgazm yaşandıktan sonra vücut boşalmış bir haldedir; en az bir kaç dakika dinlenme ihtiyacı hissedilir. Tıpkı erkeklerde olduğu gibi… Onu kışkırtmaya çalışın. Cinsel olarak onu heyecanlandırın, gerilim yaratın, merak uyandırın. Onun içinde sürekli hareket etmek yerine, yalnızca birkaç dakikalığına, partnerinizin vücudundaki zevk aldığını bildiğiniz noktalara dokunun ve yavaş yavaş kalp atışlarının nasıl yükseldiğini birlikte keşfedin. Bunu gördükten sonra orgazm taklidi yapmasına gerek olmadığını anlayacaktır. Kim bilir orgazm olursa; belki de bir saat kadar, hareket etmek dahi istemeyebilir. 😀 😛