Tarih boyunca insanlar yaşadıkları her olayı belirli bir mantığa oturtmaya çalıştı. Birçok doğa harikası da zamanında açıklanamadığı için sadece ilahi güçlere dayandırıldı. Güneş tanrısı Ra, Zeus’un yıldırımları, Vikinglerin ruhları olduğuna inanılan kuzey ışıkları…
Zamanla bilimin gelişmesi ve birçok tepkinin sebebini öğrenmemiz, günümüzde yaşanan olayları daha açıklayabilir kıldı.
Belki de bundan binlerce yıl önce yeni bir ruhani akıma sebep olabilecek bir doğa olayı, Maiken adlı yatla okyanusa açılan İsveçli Fredrik Fransson ve ekibinin başına geldi. Ekibin yaşadıkları olay o kadar enderdi ki o an yatta kim olursa olsun olanlar karşısında hayrete düşerdi.
1. Ekip, Güney Pasifik’te seyir halindeyken okyanusun üzerinde esrarengiz bir renk değişimi fark etti.
2. Masmavi olması gerekirken sarı renkte olan yüzeye doğru ilerlediklerinde gözlerine inanamadılar.
3. Parlak taşlardan oluşan ve okyanusun ortasında duran bir çöl!
4. Daha çok yakınlaştıklarındaysa gördüklerinin hayal olmadığına emin oldular.
5. Ekip daha sonra çöl görünümlü yüzeye doğru yelken açmaya karar verdi.
6. Üzerinden geçtiklerindeyse, sihirli bir asa işlevi gören Maiken adlı yatın taş yüzeyi ikiye böldüğünü fark ettiler.
7. Bir süre sonra taşların kilometrelerce yayıldığını ve okyanusun neredeyse görünmediğini fark eden ekip bu durumdan tedirgin oldu ve hızlarını arttırdı.
8. Yeterince uzaklaştıklarına karar verdikten sonra, denizin altından gelen bir gürleme duydular. Arkalarına baktıklarında suyun kabarmaya başladığını gördüler.
9. Gürültünün ve taşların kaynağı, suyun altında bulunan ve o an patlayan bir volkandı.
10. Gökyüzü bir anda dev bir bulut tabakasıyla kaplanmıştı
11. Duman dağıldığında okyanusun üzerinde esrarengiz bir şey dikkatlerini çekti
12. Şok içinde kalan ekip gördükleri şeye inanamadılar: Bir adanın doğuşuna şahit olmuşlardı!
13. Tanık oldukları olayın gerçekliğine inanabilmek için biraz daha yakına gittiler
14. Evet, her şey gerçekti. Yeni adanın tepeleri oluşmaya başlamıştı bile
15. Bir hayat boyu anlatabilecekleri hikayeye tanık olmuşlardı.