Dün bir gazeteci, Nuh Köklü, bir kartopu yüzünden kalbinden bıçaklanarak öldürüldü. Kartopu? KARTOPU? Kartopuna karşı bıçak? İç güvenlik yasası? Esnaf polistir açıklamaları? Kafamızda deli sorular…
Nuh Köklü’yü dükkanının camına bir kartopu isabet etti diye öldüren bir esnaf. “Raporum var ertesi gün de elimi kolumu sallar çıkarım” diyen bir esnaf.
Ülkece toplu bir cinnete doğru ilerlediğimizin en büyük kanıtlarından biri olan bu olay hakkında söylenecek çok söz, olayları bu raddeye getiren sebepler hakkında tartışılacak çok nokta var. Esnafı kahraman eden, palalıları serbest bırakan, 19 yaşındaki gencecik bir çocuğun dövülerek öldürülmesine zemin hazırlayan, esnafa polislik yetkisi veren, insanların üzerine tomalarla yürüyen ama esnaf mağdur oluyor diye yaygara koparan, mecliste çekiçlerle birbirlerini yaralayan bir “şeyler” oluyor ülkede.
Dedik ya söylenecek çok söz var; ama bundan önce…
Nuh Köklü’yü aramızdan ayıran dün gecenin detaylarını Yeldeğirmeni Dayanışması‘ndan dinleyelim:
“Yoldaşımızı, canımızı, can arkadaşımızı, Nuh Köklü’yü yitirdik
Yeldeğirmeni Dayanışması ve Forza Yeldeğirmeni’nden arkadaşımız Nuh Köklü’yü psikopat bir esnaf gözümüzün önünde katletti.
Altıyol Boğa’da saat 20:00’da “İç Güvenlik Paketi”ne karşı #direnözgürlük nöbeti tuttuktan sonra mahallemize dönerken kar topu oynamaya başladık
Olayın gerçekleştiği aktar dükkanı
Karakolhane Caddesi’ne geldiğimizde camına sadece bir kar topu isabet eden Aktar dükkanından çıkan KATİL küfürlü bir şekilde, camının kırılma ihtimali üzerine bağırmaya başladı.
Sakinleştirme çabamıza rağmen üslubunu değiştirmeyen KATİL “silahı getirir hepinizi öldürürüm, raporum var ertesi gün de elimi kolumu sallar çıkarım” diyerek dükkana koştu ve elinde bir beyzbol sopasıyla dışarı çıktı
Tanıdık geldi mi?
Sopayı savurduğu anda elinden alıp olayı kapatmak için ısrar etmemize rağmen tekrar içeri koşup elinde ekmek bıçağıyla çıkan KATİL önce kendisini engellemeye çalışan kadın arkadaşımıza bıçağı savurdu ve şans eseri bıçak omzunun üstünden geçti. Onu itip erkek arkadaşımıza ulaşan KATİL bıçağı ile montunu kesti ancak yaralayamadı.
Ardından karşı kaldırımda kalan başka arkadaşa yönelen KATİL çöp konteynırının arkasına onu sıkıştırıp itince NUH yardıma koştu
ve KATİLE müdahale etti ve kayıp düştü.
O esnada NUH’a dönüp doğrudan göğsüne saplayan KATİL ayağa kalkarak bıçağı önüne gelene savurmaya devam etti
On onbeş adım atan NUH yere yığıldı ve sağlıkçı arkadaşımız tampon yapmaya başladı. Bu esnada psikopat halen “bana bir şey olmaz yarın çıkarım” diye bağırıyordu. Arkadaşlarımız Nuh’u taksi ile hastaneye götürdüler.Bütün bu olanlara ve toplanan yaklaşık 150 kişinin kınamalarına rağmen küfürlerine, kadın arkadaşlara tacizlerine devam eden…
KATİL dükkana girip bıçağı ve ellerini yıkadıktan sonra telefonda sırıtarak biriyle konuşmaya başladı
Dışarı çıkıp önüne gelene küfür etmeye devam edince mahalleli psikopata müdahale etti ve bu esnada yere düşerken dükkanın kapısındaki camı kırıldı. Bunu açıklama nedenimiz, haberlerde sanki kartopu camı kırmış gibi takdim edilmesidir.
Gezi Direnişinden beri omuz omuza olduğumuz hayat dolu bir yoldaşımızı kaybetmenin hüznü ve öfkesiyle yazıyoruz bu satırları
Bu bir nefret cinayetidir!
Neşe içinde kartopu oynayan, kadınlı-erkekli bir gruba duyulan nefretin sonucuydu bu olay.
Esnafa polislik yetkisi veren iktidarın yarattığı bir ölümdü… Tahammülsüz, psikopat bir toplumda bir Devrimcinin bu kadar kolay ölmesini hazmedemiyoruz. Bu kadar kolay olmamalı!
O kadar canımız yanıyor ki anlatamayız…
Bu akşam saat 19:00’da NUH yoldaşın katledildiği Karakolhane Caddesi’nin girişinde karanfillerle anma yapacağız. Bizi bu zor günümüzde ne olur yalnız bırakmayın…”
Yazımızı Nuh’un ölmeden önceki son sözleriyle bitirelim: “Ne olur bu bir rüya olsun.”