Bu dünyaya sadece uğrayıp geçmiş önemli bir kadın şairimizdir Nilgün Marmara. Çünkü 29 yaşında vazgeçmiştir yaşamaktan kendi isteğiyle. Bu vazgeçiş yerkürenin tüm arka bahçelerini gördüğünden midir; yoksa hayatın neresinden dönülse kardır diye düşündüğünden mi; bilinmez…
Cemal Süreya, Nilgün Marmara’nın ardından; “Bu dünyayı başka bir dünyanın bekleme odası gibi görüyordu.” demiştir.
İsmini duyunca bile insanda garip bir hüzün hissi uyandırır bu küçük kadın. Bize bıraktığı sayıca az sayılabilecek eserlerinde geçen her dize ise, anlaşılabilmek için üzerine uzun uzun düşünülmeyi gerektirir. Tıpkı onun bu dünyadan vazgeçme nedeni gibi.
İşte üzerine söyleyecek çok fazla şey olan önemli şairimiz Nilgün Marmara’dan 16 çok anlamlı dize. Her biri için en az 5 dakikanızı ayırmanızı öneriririz.
1. “Ölüm, yaşayabilmek için sonsuzca kaçındığımız, ama sözcükleri yaşatabilmek için kucak açtığımız…”
2. “Kafka, insan vücudundaki karanlığı görmüştü yalnızca, ışığı, aydınlığı gözden kaçırmıştı.”
3. “Dilsiz şarkıcıları düşünüyorum da öylesine kendilerini kendi yağlarında kavuran varlıklar! Bıçaksız bıçakları, çölsüz çölleri, kumsuz kumluları… Çocukluğun ilk hecesi: Acı, sonraki çift hece: Doyum.”
4. “Çocukluğun kendini saf bir biçimde akışa bırakması ne güzeldi. Yiten bu işte!”
5. “Nasıl’ı, nasıl niçine çevirmeli; ayırt etmeli gelmeyenleri hep gidenleri olanlardan; suyu karadan?”
6. “Delilik sevgilim, bir sözcük üzerine kurulmuyor, var olanı dürtüyor, eşeliyor, o bölgede yer ediniyor.”
Bir sabah, bedenimin tüm hücrelerini ele geçirmiş bir acıyla uyanıyorum, bundan böyle, nereye baktığı bilinmeyen gözlerinizle her karşılaştığımda katlanacak bir acıyla.