İtalyan usta Antonio Stradivari’nin son şeklini verdiği keman, yüzlerce yıldır kullanılan bir yaylı enstrüman. Bu enstrümanı hakkını vererek çalan birçok isim var hepimizin bildiği. Ama 1782-1840 yılları arasında yaşamış bir isim var ki, bilmeye ve dinlemeye değer: Niccolo Paganini.
Kimisi diyor ki “Gelmiş geçmiş en büyük virtüöz, üstüne adam gelmedi”; kimisi de diyor ki “Tamam, kendi zamanının en iyi kemancısı, ama şu anda ondan çok daha iyi çalan üstatlar var”. Bu konuda görüşler farklı olsa da, istinasız herkesin birleştiği bir nokta var. O da, kemanın ve bu enstrümanın icrasının, Paganini’den önce ve Paganini’den sonra diye ikiye ayrıldığı.
Ölüm yıldönümünde bu efsaneyi saygıyla anıyoruz.
Sekiz yaşında kemanla tanıştı
Efendim Paganini usta 27 Ekim 1782’de Cenova’da dünyaya gözlerini açmış. Sekiz yaşında babasından keman dersleri almaya başlayarak müzik dünyasına adım atmış.
Bekle beni Parma
11 yaşında müzik eğitimi almak için Parma’ya gitmiş. (11 yaşındaki çocuk nereye gidiyor öyle kafasına göre! Muhtemelen babası bakmış başa çıkamıyor, postalamış Parma’ya.)
13 yaşında turnelere başlıyor
Paganini konser vermeye ve turnelere çıkmaya 13 yaşında başlamış.
Bu kadar da iyi çalınmaz ki!
Adam o kadar iyi keman çalıyormuş ki, “Bir insanın bir kemandan bu sesleri çıkarması mümkün değil” diyerek, “Bu adam kesin şeytana satmış ruhunu, bu adam şeytanın oğlu.” diye etiketlemişler Paganini’yi. Bu anlayış ölümünden sonra da sürmüş. Mezarının üstüne kutsal toprak dökülmemiş ve 1926’ya kadar oradan oraya taşınmış.
Marfan Sendromu
Hani demişler ya şeytanın oğlu, ruhunu şeytana sattı falan diye. Hah, o işin aslı adamda Marfan Sendromu denilen bir hastalık olmasıymış. Parmakları normalden daha uzun ve esnek olduğu için, keman çalarken bazı pozisyon geçkilerine gerek duymadığı rivayet edilir.
Kemanla kalsa iyi
Kemanla da yetinmemiş, mandolin, gitar ve viyalo da çalmış Paganini. Gitar için konçertolar bestelemiş.
Kumar masasında kaybedilen Stradivarius
Paganini, keman çalışıyla olduğu kadar kumara olan düşkünlüğüyle de tanınır. Hatta Livorno’da vereceği bir konserden önce kumarda Stradivarius kemanını kaybettiği ve zengin bir tüccarın ona “Guarnerius” keman hediye ettiği, konsere de bu kemanla çıktığı bilinir. Paganini’nin hayatı boyunca kullandığı bu keman halen Cenova’da sergilenmektedir.
Bitmek bilmeyen testosteron
Üstadın en bilindik taraflarından birisi de o bitmek bilmez, dibi görünmez cinsel isteğiymiş. Sapıklık derecesinde cinsellik düşkünü olduğu, üstüne üstlük “herkesin ağzı açık izlediği müzisyen” havasını kullanarak birçok kadını arzularına alet ettiği söylenegelir.
24 Kapris
Bu, Paganini’nin solo keman için yazdığı en ünlü eseridir. Toplam 24 parçadan oluşur ve parçalar 1’den 24’e doğru gittikçe zorlaşır.
Staccato – Pizzicato
Paganini’yi Paganini yapan detayların başında gelir bu ikili. Staccato ve Pizzicato denilen çalma tekniklerine bambaşka bir boyut kazandırmıştır.
Halkın sanatçısı
Şaka değil, gerçekten öyle. Onu dinlemeye sadece aristokratlar, burjuvalar değil, sıradan insanlar da gelirmiş. Millet bu ustayı dinlerken büyülenirmiş resmen. Özellikle kadınların kendilerinden geçtikleri iddiası vardır.
Paganini kimlerden dinlenir?
Belli başlı Paganini yorumcuları Itzhak Perlman, Ilya Gringolts, Hilary Hahn, Shlomo Mintz, Leonid Kogan, Zino Francescatti, Yehudi Menuhin ve David Garrett’tır.
Paganini çalan küçük kız
Paganini kendi zamanının en büyük virtüözüydü şüphesiz, ama günümüzde eserleri çocuklar tarafından da icra edilebiliyor.
Hakkındaki efsaneler
Hapse düştüğü ve eziyet olsun diye tek telli bir keman verildiği, keman çalan bir dilenciye yardım ettiği ve ona bir daha dilenmek zorunda kalmaması için çok para kazandırdığı, yine bir konserde kemanının üç telinin koptuğu, o konseri tek telle bitirmek zorunda kaldığı ve konserin sonunda kemanını parçaladığı rivayet edilir. Rivayetler bunlarla kalmaz; kemanı parçalaması herkes tarafından çok beğenilince Paganini’nin her konser sonunda kemanını parçalamaya başladığı ve insanların sırf bunu görmek için konserine geldiği de söylenir. Bir de kadınların konserlerinde orgazm olduğu da efsaneler arasındadır.
Paganini’ye saygıda kusur etmeyenler
Paganini’den etkilenen müzik adamları da az değil. Liszt, Brahms, Rahmaninov, Schumann bunlardan birkaçı. Bir de Paganini’yi idolü olarak belirlemiş bir gitarist var; İsveçli Yngwie Malmsteen.
Yakışıklı sanmayın sakın
Bu kadar kadını peşinden koşturmuş falan ya hani. Yani sanmayın ki öyle yakışıklı, kaslı, büyüleyici bir tipi varmış. Bildiğiniz tipsiz herifin tekiymiş. Ama işte o dönem “keman var, huzur var”mış.
Paganini: Maalesef bir Klaus Kinski filmi
Klaus Kinski’nin yönettiği ve başrolünde oynadığı muhteşem (!) film, Paganini’nin hayatını konu etmiş. Büyük ustanın hayatıyla ilgili fikir vermesi açısından izlenebilitesi olan bir film. Bunu garanti ediyoruz, ama bir kez izledikten sonra ikinci kez izlemeyeceğinizin garantisini de veriyoruz.
Paganini Horror
Bu film, Paganini’nin ruhunu şeytana satması efsanesinden yola çıkılarak çekilmiş. Bir köşke giden bir grup müzisyenin, çaldıkları müzikle Paganini’nin ruhunu uyandırması anlatılıyor filmde.
Robert Bloch / Kemancının Ücreti
Robert Bloch’un bu hikâyesinde, Niccolo Paganini’nin, Niccolo adlı genç bir kemancıya, bir virtüöz olması için ruhunu şeytana sattırması anlatılıyor.
Gırtlak kanseri mi, yakıldı mı?
27 Mayıs 1840’ta Nice’te gırtlak kanserinden ölen Paganini’nin ruhunu şeytana satması bahane edilerek yakılarak öldürüldüğü de rivayet edilir.
Bonus: Paganini’nin insan yüzüne ettiği
http://youtu.be/Vi05p7CXPIM
İzleyin, seveceksiniz…