Amerikan Türk Cemiyeti (ATS) ve Moon and Stars Project tarafından bu yıl 13. kez tertiplenen New York Türk Film Festivali, 16 – 25 Mayıs tarihleri arasında New York’taki ‘School of Visual Arts Theatre’da gerçekleştirilecek.
Amerika’da yapılan tek düzenli Türk Film Festivali olma özelliğini kazanan ve son on üç yılda 300’den fazla Türk filminin gösterimini gerçekleştiren New York Türk Film Festivali, Türk sinemasının ABD’de tanınmasına aracılık etmek ve Türk filmlerinin bu ülkede dağıtımını özendirmek amacıyla düzenleniyor.
Biz de New York’lu dostlarımıza bir hatırlatalım, programlarına eklesinler istedik. Bugün New York’lu bir dost kolay bulunmuyor çünkü.
Kelebeğin Rüyası
Yılmaz Erdoğan’ın senaryosunu ve yönetmenliğini üstlendiği film 2013 yılında vizyona girdi. Başrolleri Kıvanç Tatlıtuğ, Mert Fırat ve Belçim Bilgin üstlendiği film 2. Dünya Savaşı döneminde geçiyor. Zonguldak’ta kömür ocağında çalışan iki şair belediye başkanının kızı Suzan (Belçim Bilgin) ile yakınlaşırlar ve bu arkadaşlık ikilinin şiir tutkusunu artırır ama verem iki arkadaşı çoktan ele geçirmiştir.
Yozgat Blues
Mahmut Fazıl Coşkun, uzun bir aradan sonra Yozgat Blues ile yeniden karşımızda. Aldıkları bir iş teklifi sonrasında Yozgat’a taşınan müzik öğretmeni ve şarkıcı Yavuz ve öğrencisi Neşe hayatlarının önemli bir dönüm noktasına adım atmak üzeredir. İcra ettikleri müzik türüyle bu yeni şehirde kimsenin ilgisini çekemeyen ikilinin çabalarına, buraya taşındıkları ilk günlerde tanıştıkları Sabri’nin yardımları da eklenir ancak sonuç yine olumsuzdur ancak bu olumsuz sonuç beklenmedik gelişmelere gebedir.
Sev Beni
Ukrayna – Türk yapımı ortak filmin yönetmen koltuğunu Maryna Gorbach ve Mehmet Bahadır Er paylaşıyor. Ushan Çakır’ın canlandırdığı Cemal çıktığı yurt dışı seyahatinde genç ve güzel Sasha ile tanışır. Geceyi beraber geçirmek için ayrıldıkları gece kulübünden sonra olaylar alışılmış şekilde devam etmez. Kiev’de başlarına gelen zorluklarla mücadele eden Sasha ve Cemal bu süreçte birbirlerine aşık olurlar.
Mavi Dalga
Merve Kayan ve Zeynep Dadak yönetmenliğinde çekilen filmde; Balıkesir’de üniversiteye hazırlanan Deniz, yakın dostları Esra ve Gül ile beraber başka bir kentte okumanın hayalini kurmaktadırlar. Ailesi tarafından beklediği ilgiyi göremeyen Deniz bir gün kıymetli bir tablonun yanmasından sorumlu tutulur. Hayat, erkeklere, geleceğe dair kafası karışık, ergenlik sorunlarından bunalırken bir de bu olay her şeye tuz biber ekmiştir. Bir süre sonra Deniz yaşadığı sıkıntılarda yalnız olmadığını fark edecektir…
Zerre
Yönetmenliğini Erdem Tepegöz’ün yaptığı 2012 yapımı film ilk kez 2012 Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde gösterime girdi. 12. İstanbul Bağımsız Film Festivali’nde tekrar gösterilen film Nisan 2013’te Türkiye genelinde de gösterime girmiştir. Film ilk gösterim yeri olan Altın Portakal Film Festivali ve Uluslararası Malatya Kristal Kayısı Film Festivali’nde 5 ödül almıştır.
Ferahfeza
Baskıcı babası ve arkadaşı Kısmet’le Tuzla tersanesinde çalışan Ali’nin hikayesini Elif Refiğ yönetiyor. Hayalci bir genç olan Ali hayatını değiştirmek istemektedir. Bir gece Kısmet’le şehri başka bir açıdan görmek için bir kulenin tepesine tırmanır ve yarım kalan bir gemi grafitisi görür. Ali, grafitiyi yapan kişinin hayatını değiştireceğine ve kendisini buralardan götüreceğini inanır.
Yabancı
80 Darbesinde Fransa’ya göç eden devrimci bir ailenin kızıdır Özgür. Paris’te doğup, babası tarafından büyütülmüş ve Türkiye’ye hiç gelmemiştir. Hayatı pek umursamayan Özgür, babasının vasiyeti üzerine cenazesini Türkiye’ye getirir. Yönetmenliğini Filiz Alpgezmen’in yaptığı film Özgür’ün İstanbul’da yaşadığı olayları konu ediniyor.
Umudun Kızları
Doğu ve Güneydoğu illerinde okula gönderilmeyen kız çocukları hakkındaki belgeselin yönetmeni Ayşegül Selegna Taşkent. Belgesel Van’daki bir kaç kız öğrencinin çeşitli zorluklarla baş ederek okuma haklarını elde etmeye çalışmalarını ve daha iyi bir gelecek umutlarına dört elle sarılmalarını anlatıyor.
Benim Çocuğum
Yönetmenliğini Can Candan’ın yaptığı aile ve belgesel türünde bir film olan Benim Çocuğum, Türkiye’deki LİSTAG eşcinsel dayanışma örgütünün 5 ailesinin katılımıyla hayata geçirilen belgesel projesinde lezbiyen, gey, biseksüel ve trans çocuklara anne ile babalarının gözünden bakılmasının hikayesi anlatılmıştır. Ebevyenlerin ve çocukların hissettiği inkar, travma, çaresizlik, korku, utanma ve kabullenme insani duygular itiraf öyküleriyle beyazperdeye yansıyor.
Kısa film seçkisi bonusu:
Festival ayrıca izleyicilerine Nail Pelivan’ın Tıraştan Sonra, Hakan Hücum’un Mesut, Adem Demirci’nin Korkuluk gibi filmlerinin de yer aldığı bir kısa film seçkisi de sunuyor.
Vicdan filmleri bonusu:
Ayrıca festivasl ilk kez Hrant Dink Vakfı tarafından 2009’da başlatılan vicdan filmleri yarışmasına uygun 5 dakikadan kısa amatör ya da profesyonel filmleri de kabul ediyor. Uluslararası bir jürinin onayından geçen filmleri de festivalin sonunda bir gösterimle izleyicileriyle paylaşıyor.
Yeni Dünya’da yaşayıp da vakti olanlar, yolu düşenler bu güzel festivali affetmesinler, gitsinler.