Ana sayfa » Seyahat » National Geographic Gezginlerine Göre 2026 Yılında Mutlaka Ziyaret Edilmesi Gereken 25 Yer
National Geographic Gezginlerine Göre 2026 Yılında Mutlaka Ziyaret Edilmesi Gereken 25 Yer
National Geographic 2026 yılında ziyaret edilmeye değer 25 yeri açıkladı. Dolomitler’den Karadeniz kıyılarına, Yamagata’dan Rabat’a kadar bu liste gerçek anlamda göz dolduruyor!
Dünyayı yeniden keşfetmeye hazır mısınız? National Geographic editörleri, fotoğrafçıları ve gezginleri tarafından özenle seçilen bu yerlere mutlaka göz atın! National Geographic 2026 yılında ziyaret edilmesi gereken 25 farklı destinasyon, sizi sıradan tatillerden çıkarıp hem kültürel hem doğal hem de deneyimsel bir yolculuğa çıkarıyor. Bu listede sadece popüler rotalar değil aynı zamanda henüz keşfedilmeyi bekleyen yerler var. Gelin, öne çıkan birkaç destinasyona birlikte göz atalım.
National Geographic 2026 yılı seyahat önerileri listemize başlıyoruz. Alpler’in bu efsanevi bölgesi, kış sporları tutkunlarından doğa aşıklarına kadar herkesi büyülüyor. 2026 Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yapacak olan bu alan, devasa kayalık duvarları, sivri sırtları ve nefes kesici manzaralarıyla dikkat çekiyor. Dolomitler, yaz aylarında ise mor kar çanları ve sarı gelinciklerle donanmış çayırlara ev sahipliği yapıyor. Ayrıca, bölgedeki gastronomi de göz ardı edilmemeli. 19. yüzyıldan kalma bir tekstil fabrikasının restore edildiği yapı içinde yer alan “Atelier Moessmer” gibi mekanlar, yerel ürünlerle hazırlanan yüksek konsept menüler sunuyor.
2. Kanada – Banff, Alberta
Bu bölge, okuyucuların favorisi olarak seçilmiş: doğa ile şehir hayatının şaşırtıcı derecede dengeli bir karışımını sunuyor. Kanada’nın ilk ulusal parkı içindeki bu kasaba, turkuaz renkli buzul göller, dağ zirveleri, sıcak kaplıcalar ve yerel sanat galerileriyle dolu. Kayak sezonu uzun sürüyor (kasımdan mayısa kadar) ve kasabanın kendisi de yüksek kaliteli konaklama ve gastronomi seçenekleriyle dolu. Yani ister doğa yürüyüşü ya da kayak yapmayı planlayın, ister sadece manzaranın ve dağ havasının tadını çıkarın, Banff bu yıl kesinlikle görülmesi gereken yerler arasında.
3. Japonya – Yamagata
Kalabalıktan uzaklaşıp huzur arayanlar için: Japonya’nın Yamagata bölgesi, saklı doğası, geleneksel tapınakları ve ‘kar canavarları’ (juhyō) olarak bilinen buzla kaplı ağaç manzaralarıyla öne çıkıyor. Örneğin, Zao Dağı çevresindeki Onsen kasabası Ginzan Onsen ya da Yamadera tapınağı gibi yerler, sıra dışı ama bir o kadar da dingin bir Japon deneyimi sunuyor. Kışın ya da baharın erken aylarında gidildiğinde, bir gölün üzerindeki erimiş karlarla kaplı orman gölgesinde kürek çekmek bile mümkün. Yamagata, geleneksel Japonya’yı hissetmek isteyenler için harika bir alternatif.
Evet, Türkiye’den de bir yer var listede: Karadeniz kıyıları. Henüz Ege ya da Akdeniz kadar kalabalıklaşmamış bu bölge, sıra dışılığı ve doğallığıyla dikkat çekiyor. Kuzey Anadolu Dağları’nın eteğinde, maviyle yeşilin buluştuğu sahiller, geleneksel çay terasları, tarihî kasabalar ve doğa sporu imkânları… Trabzon, Rize, Bartın ve Samsun gibi yerler farklı yönleriyle öne çıkıyor. Örneğin, Sümela Manastırı’nın arkasındaki sarp kayalıklar ya da Kaçkar Dağları’nda yapılan trekkingler… Aynı zamanda Karadeniz mutfağı da bölgede bir ayrıcalık: kıymalı Akçaabat köftesi, mısır unlu kuymak, taze deniz ürünleri gibi birçok lezzeti tadabilirsiniz.
5. Fas – Rabat
Atlas Okyanusu kıyısında yer alan bu Fas başkenti, yerel tarih, modern mimari ve kültürel etkinliklerle dolu. 12. yüzyıldan kalma Kasbah of Oudaya’dan başlayarak, Fransız döneminden kalan geniş bulvarlara geçiyorsunuz; hepsi bir arada. Zaha Hadid’in tasarladığı yeni Kraliyet Tiyatrosu ve Mohammed VI Kulesi gibi modern yapılar da şehre bir çağdaş hava katıyor. Bunun yanı sıra, Rabat’ın 2026 yılı için UNESCO tarafından “Dünya Kitap Başkenti” ilan edilmiş olması (UNESCO 2026 World Book Capital) ziyaret için ayrı bir neden daha sunuyor.
6. Özbekistan – Khiva (Hive)
Tarihi İpek Yolu’nun daha az bilinen ama büyüleyici bir durağı… Khiva, daha fazla araştırılmayı hak ediyor. 2026 yılı için bölgede yüksek hızlı tren hizmetinin başlaması ve şehre ilk beş yıldızlı otelin açılması planlanıyor. Bu yönleriyle “şimdi ziyaret et” denebilecek nadir yerlerden. Şehrin içindeki İçhan Kalesi UNESCO Dünya Mirası) içinde mozaikli kubbeler, ahşap direkli camiler ve özenle restorasyon yapılmış saraylar var. Fakat Khiva sadece mimarisiyle değil; kavun festivali, geleneksel dans ve güreş etkinlikleriyle de yaşayan bir kültür sunuyor.
7. Ruanda – Akagera Ulusal Parkı
Afrika’daki safari rotalarının içinden sıyrılarak daha sakin ama etkileyici bir seçenek sunan Akagera, “big five” (büyük beşli) vahşi yaşamı sessiz ve huzurlu bir ortamda deneyimlemek isteyenler için ideal. Yıllık sadece yaklaşık 50.000 ziyaretçi alıyor olması bir artı. Yakın dönemde yapılan beyaz gergedan nakilleri ve biyolojik çeşitliliğin korunması yönündeki çalışmalar da parka ayrı bir anlam katıyor.
8. Güney Kore – Dongseo Trail
Aktif bir yürüyüş, doğa ve keşif tatili planlıyorsanız Kore’de yeni açılmakta olan bu kıyıdan kıyıya yürüyüş parkuru, tam size göre. Toplamda 527 mil (≈850 km) olması planlanan bu rota, doğu kıyısından batı kıyısına uzanacak ancak şimdiden birçok bölümü yürüyüşe açık durumda. Balıkçı kasabası Uljin’den, köprüyle bağlanan Anmyeondo adasına kadar uzanan bölümler arasında günübirlik yürüyüş imkanları sunan segmentler bulunuyor. Bu da yürüyüşçüler için gece çanta taşımadan, konaklama endişesi olmadan keyifli bir rota demek.
9. Portekiz – Guimarães
Tarihi kökleri derinlere dayanan bu şehir, 2026 yılında Avrupa Yeşil Başkent unvanına sahip olacak. Bu özelliğiyle hem tarih hem de sürdürülebilirlik açısından öne çıkıyor. 10. yüzyıla uzanan kaleleri, kırmızı tuğlalı yapıları ve Orta Çağ’dan günümüze uzanan surlarıyla Guimarães, sizi gerçek anlamda tarihi bir yolculuğa çıkaracak. Ayrıca, tamamen vegan-vejetaryen mutfak sunan restoranlardan yaratıcı yerel tatlara kadar lezzet düşkünleri için de ideal bir rota.
10. Meksika – Costa Chica (Oaxaca Kıyıları)
Meksika’nın sık ziyaret edilen sahil kentlerinin dışında kalmış ama bir o kadar büyüleyici olan bu kıyı şeridi, sessizliği, sörf imkânları ve özgür ruhlu topluluklarıyla dikkat çeken bir alternatif. Yeni yapılan erişim yolları ve artan uçuş seçenekleri sayesinde bölgeye ulaşım kolaylaşıyor. Sadece rahatlamak değil, aynı zamanda kültürü, plajı ve doğayı bir arada yaşamak isteyenler için bir seçenek.
11. Brezilya – Rio de Janeiro
Plajlar, karnavallar, samba ruhu… Rio’nun tanıdık yüzlerine ek olarak, 2026 yılında yeniden açılması planlanan müzeler ve yenilenen otellerle birlikte şehri yeniden ziyaret etmek için ekstra nedenler var. Özellikle Cristo Redentor’a çıkan yeni yürüyüş rotası, Pão de Açúcar’a çıkan teleferik ve sabah‐gün doğumu saatlerinde canlı müzik gibi deneyimler şehri “oldukça farklı” bir hale getiriyor.
National Geographic 2026 yılında seyahat etme motivasyonunu artıracak olan bu listeyi özenle hazırlamış! Her bir destinasyon, sadece “görülmesi gereken yer” olmanın ötesinde; kültürle, doğayla ve deneyimle dolu
Bu destinasyonlar seçilirken birkaç ortak tema göze çarpıyor:
Keşif ve alternatif rotalar: Listede sık duyulmuş rotalardan uzak ama keşfedilmeyi hak eden yerler de var: Costa Chica, Guimarães gibi.
Yenilik ve gelişim: Örneğin Khiva’da yeni bir otel açılması, Banff’ın doğal ve şehir yaşamını dengelemesi, Kore’de yürüyüş parkurunun açılması…
Sürdürülebilirlik ve koruma bilinci: Akagera Ulusal Parkı’nda koruma çalışmaları, Karadeniz kıyısında doğayla iç içe olma imkânı.
Kültür, tarih ve deneyim: Rabat’ın kitap başkenti olması, Yamagata’daki geleneksel deneyimler, Banff ya da Dolomitler gibi doğal mirasın içinde olma hissi.
National Geographic 2026 seyahat önerilerinde toplam 25 farklı noktaya yer verdiği bu kapsamlı seçkide daha birçok alternatif mevcut. İşte listenin devamı 👇🏻