Daha bir kaç sene öncesine kadar askeri rejimle yönetilen Myanmar; “Asya’nın Kapalı Kutusu” olarak da anılıyor. Bir süredir medyada ismini sıkça duyuran ülke, yıllardır çeşitli politik kargaşaların pençesinden kurtulamıyor. Buna rağmen Myanmar; tarihi bölgeleri, geleneksel dokusu ve çoğunluğu Budist olan nüfusu ile kesinlikle görülmeye değer bir ülke.
1. Myanmar, 1962 – 2011 yılları arasında baskıcı bir askeri rejim ile yönetiliyordu. Bir sürü insanın ölümüne sebep olan kanlı protestoların ardından 2015 yılında Myanmar’ın ‘25 yıl sonraki ilk özgür seçimi’ gerçekleştirildi.
2011’de eski general U Thein Sein’in başkanlığında, ordunun desteklediği Birlik, Dayanışma ve Kalkınma Partisi (USDP) başa geçti. Bir çok muhalif grubun seçimlerde hile yapıldığını savunmasına rağmen, parti 2015’e kadar iktidarda kaldı.
Demokrasi yanlısı muhalif söylemleri sebebiyle ordu tarafından yıllarca ev hapsinde tutulan Aung San Suu Kyi (sağda) önderliğindeki Ulusal Demokrasi Birliği (NLD), 2015 yılındaki seçimlerde oyların büyük çoğunluğunu alarak seçimden galip çıktı.
1990 yılındaki seçimlerde de NLD oyların çoğunluğunu alarak seçimi kazanmıştı ancak ordu seçim sonuçlarını geçersiz saymıştı. Şiddet karşıtı duruşuyla ülkeye demokrasi getirme çalışmaları sayesinde San Suu Kyi, 1991 yılında ‘en ünlü siyasi mahkum’ olarak Nobel Barış Ödülü’nü kazanmıştı.
2. San Suu Kyi’nin seçilmesi ilk etapta değişim rüzgarlarını hissettirse de, Arakan Katliamı ile Myanmar tekrar politik bir kaosa sürüklendi.
San Suu Kyi, Arakan’daki Rohingyalı Müslümanlara yapılan zulme karşı sessiz kalmasıyla dünya liderlerinin ve basının tepkisini çekmişti. Myanmar’ın Budist çoğunluklu ordusu, Ağustos 2017’den beri Rohingyalı Müslümanlara karşı cinayet, tecavüz ve işkence gibi insan hakları ihlalleri işlemekle suçlanıyor. Kriz, Arakan Rohingya Kurtuluş Ordusu’nun, Arakan eyaletindeki polis noktalarına saldırı düzenlemesiyle baş göstermişti.
Birleşmiş Milletler; bir sürü insanın ölümü ve 800.000’den fazla Rohingyalının Bangladeş’e göçmelerine sebep olan katliamı, “Myanmar askerinin etnik temizlik yaptığını” belirterek kınamıştı.
3. Ülkedeki demokrasi yanlısı grupların hala Burma olarak andığı ülke, Myanmar ismini askeri rejim ile yönetildiği 1989 yılında aldı.
Yaklaşık 60 Milyon nüfusuyla Güney Doğu Asya’nın en büyük ikinci ülkesi olan Myanmar, yaklaşık 29 yıl önce bu ismi aldı. Önceleri Burma olarak tanınan eski İngiliz kolonisi ülke, yeni ismini ülkedeki en büyük etnik grup olan “Myanma”dan alıyor. Birleşmiş Milletler ve Fransa ile Japonya gibi çoğu ülke Myanmar ismini kabul ediyor, ancak ABD ve Birleşik Krallık ‘Burma’yı kullanmaktan yana.
Birleşik Krallık Dış İşleri Bakanlığı’nın yaptığı bir açıklamaya göre, “Burma’nın demokrasi hareketi; seçmenlerin hür iradesi ile başa gelmemiş baskıcı bir askeri rejimin meşrulaştırılmasını ve ülkenin resmi isminin değiştirilmesini kabul etmedikleri için “Burma” ismini kullanmayı tercih ediyor. Uluslararası olarak iki isim de tanınıyor.”
4. 9. ve 13. yüzyıl arasında Pagan Krallığı’nın başkenti olan masalsı Bagan şehri, muhteşem manzarası ve tarihi dokusuyla Myanmar’da mutlaka görülmesi gereken bir yer.
Myanmar’ın Mandalay Bölgesi’nde yer alan Bagan şehri, 11. ve 12. yüzyıllardan kalma Budist Tapınakları, pagoda ve stupolar gibi tarihi kalıntıların yoğun olarak bulunduğu bir bölgedir. Bu bölge, zamanında farklı tarz ve mimaride inşa edilmiş 10.000’den fazla tapınak, pagoda ve manastır barındırıyormuş. Depremler ve Moğol istilaları sonucu yaklaşık 2.000 tanesi günümüze ulaşmıştır.
Marco Polo; 13. yüzyılda en şaşalı dönemine denk geldiği Bagan için, “çınlayan çanları ve keşişlerinin hışırdayan elbiseleri ile yaldızlı capcanlı bir şehir” tanımlamasını yapmıştır.
Oraya nasıl ulaşabilirim?: Nyaung U Havalimanı’na Istanbul’dan uçuş 16 saat sürüyor. Oradan Bagan’a geçiş araba ile 20 dakika. Bagan’da gezmek için bisiklet veya at arabası kiralayabilirsiniz. Aynı zamanda, Yangon ve Mandalay Bölgesi’nden buraya tren ve otobüs seferleri düzenleniyor. Arkeolojik bölgeye giriş ücretli. Balonla da şehri kuşbakışı izlemek, turistlerin sık olarak tercih ettiği aktivitelerden biri.
5. Myanmar Geleneksel Kukla Tiyatrosu, 1 metreye yaklaşan boydaki rengarenk ve çeşit çeşit kuklalarıyla dünyaca ünlü.
Geleneksel kukla oyunlarında; tanrılar, hayvanlar, canavarlar ve kraliyetten oluşan 28 ana karakter var. Bu kuklaların sıfırdan yapım aşaması yaklaşık 20 gün sürüyor. Kuklalar tahtadan oyuluyor ve zımparalanıp cilalanıyor. Ardından çeşitli renklerle boyanıyor. Kuklalara giydirilen kıyafetlerin tamamı el yapımı.
Kökeni yaklaşık 600 sene önceye dayanan kukla oyunları, 15. yüzyılda Burma Kraliyeti için en önemli eğlence unsurlarından biriymiş. Günümüzde bu geleneği devam ettiren az yerli kalmış olsa da, Myanmar ziyaretiniz esnasında bir Geleneksel Kukla Tiyatrosu seyredebilmeniz mümkün.
Myanmar Kukla Tiyatrosu ile ilgisi kısa bir video izlemek için tıklayabilirsiniz.
6. Myanmar’da ülke nüfusunun %89’unu Budistler oluşturuyor.
Halkın %89’u Budistlerden oluşuyor. Geri kalan nüfus içinde; %4’er olacak şekilde Hristiyan ve Müslüman, %2 oranında çeşitli Çin inançları ve Animizm, %1 oranında Hindu bulunuyor.
7. Myanmar’ın beşinci en büyük şehri Pathein, yüzlerce yıldır ürettiği rengarenk, el yapımı güneş şemsiyeleri ile ünlü.
Pathein’de nehir kenarında, çay evlerinin yanı sıra deniz ürünleri ile ünlü çeşitli restoranlar bulunuyor. Aynı zamanda Irrawaddy Nehri’nin güneybatısında kalan Mawdin noktası, Budizmin Hint Okyanusu’nu geçerek Myanmar’a ulaştığı ilk nokta olarak kabul ediliyor. Burada bir pogoda yer alıyor (sağda).
8. Yangon, Myanmar’ın en eski ve en kalabalık şehri. Şehir capcanlı olduğu için sürekli yapacak bir şeyler bulmak mümkün.
Yangon’da görülmesi gereken ilk yer, şehrin sembolu haline gelmiş, Shwedagon Pagoda’sı (solda). Altından yapılmış kubbesi 99 metreye ulaşan pagoda, şehrin dört bir yanından görülüyor.
Oraya nasıl ulaşabilirim?: Pagoda bazı bayramlarda kapalı olduğu gitmeden önce websitesini ziyaret edebilirsiniz. 04:00 – 22:00 saatleri arasında ziyarete gidilebilir. Yangon şehir merkezinden taksi ile buraya ulaşmak mümkün.
Chinatown veya Bogyoke Aung San marketlerinden birinde birbirinden lezzetli yemekler yedikten sonra, Kandawgyi Park’ta (sağda) huzurlu bir yürüyüş yapabilir ve doğa ile iç içe olabilirsiniz.
9. Shan bölgesindeki Inle Gölü, berrak ve dingin suları ile bir çok gezgin için yeryüzü üzerinde bir cennettir.
İnle Gölü’ne gitmek için Heho şehrine uçakla gelip buradan arabayla yaklaşık bir saat kadar (35 km) güney yönüne doğru inerek Nyaungshwe Köyü’ne ulaşabilirsiniz. Bu köyde her türlü yeme içme ve konaklama olanağını bulabilirsiniz.
Gölün üzerinde, hem turistlerin hem de yerel halkın alışveriş yaptığı yüzer marketlerden bulabilirsiniz. Yiyecek, hediyelik eşya gibi şeyleri burada bulabilirsiniz.
Myanmar’a gitmeyi planlıyorsanız en uygun konaklama fırsatlarını burada bulabilirsiniz.