Parayla saadet olur mu diye aklınızda soru işaretleri varsa cevabımız çok net; evet olur. Ama çoğumuz milyoner değiliz maalesef, sonsuz paramız yok. Bilim insanları da kısıtlı olan paramızı bizi mutlu edecek şeylere harcamamızı söylüyor.
Sağlıklı bir toplumun en önemli göstergelerinden biri insanların mutluluk oranıdır. Bilimsel araştırmalara göre, para temel ihtiyaçlarımızı giderene kadar bizi mutlu ediyor, ancak sonraki aşamalarda o kadar da fazla mutlu etmiyor. Bilim insanları, sınırlı olan paramızı daha çok eşya satın almak yerine daha anlamlı şeylere harcayarak gerçek mutluluğa erişebileceğimizi söylüyor.
1. Satın aldığımız eşya uzun süre bizimle kaldığı için, 2 saatlik konserin vereceği mutluluktan daha fazlasını verdiğini düşünürüz. Ama bu teori tamamen yanlış
2. Doktor Thomas Gilovich, mutluluğun en büyük düşmanı adaptasyondur diyor
3. Yeni eşyalar almak bizi sadece kısa bir süreliğine tatmin ediyor. Yeni şeyler başlangıçta heyecanlı olsa da sonunda ona adapte oluyoruz
4. Yeni bir cep telefonu veya BMW araba satın almak yerine, müze gezmek, outdoor aktiviteler yapmak, yeni beceriler edinmek bize aslında daha çok mutluluk veriyor
5. Eşya veya deneyim satın almak ilk etapta aynı derecede mutluluk verse de, uzun vadede deneyimin verdiği tatmin daha yüksek oluyor
6. Bir kere alıp uzun süre kullanabileceğimiz bir eşya, kısa süreli bir deneyim kadar bizi mutlu etmiyor
7. Adapte olduğumuz eşya kısa süre içinde sıradanlaşırken, edindiğimiz deneyim kimliğimize artı değer katan bir anı olarak kalıyor
8. Yani sanılanın aksine, karakterimizi oluşturan sahip olduğumuz eşyalar değil, yaşadığımız deneyimlerin toplamı
9. Kötü deneyimlerimiz ise zamanla anlatabileceğimiz komik bir hikayeye dönüştüğü veya karakterimizin şekillenmesine yardımcı olduğu için hep değerli kalıyor
10. Beraber tatile gittiğimiz bir insana, aynı model cep telefonuna sahip olduğumuz bir insandan daha yakın hissediyoruz
11. Hatta beraber yapmamışsak bile aynı yerleri görmüş ve deneyimlemiş olmak birbirimizle daha fazla bağ kurmamızı sağlıyor
12. Başkalarıyla deneyimlerimizi kıyaslamak, pırlanta yüzüklerimizin karatını veya arabamızı kıyaslamak kadar kolay olmadığı için bizi mutsuz edemiyor
13. Ayrıca eşyalarımızın kalitesini etrafa gösterme kaygımız, satın aldığımız deneyimleri gösterme kaygımızdan çok daha fazla ve bu bizi mutsuz ediyor