Muhsin Bey, toplumsal yozlaşmanın doğrudan eleştirisini yapan 1987 yapımı bir Yavuz Turgul filmi. Başrollerinde Şener Şen ve Uğur Yücel’in yer aldığı hikâye, köyden İstanbul’a türkücü olma hayaliyle gelen Ali Nazik’in çaresizlik içerisinde Muhsin Bey’e sığınışını anlatıyor. Ali Nazik, içten içe kısa yoldan köşeyi dönme hayalleri kurarken Muhsin Bey onun mevcut piyasa içerisinde ziyan olup gitmemesi için varını yoğunu ortaya koyuyor. Ancak karşılığı beklediği gibi olmuyor.
Filmdeki bazı replikler, tüm bu gidişatın işaret fişekleri olarak karşımıza çıkıyor. Sizler için listeledik…
1. “Türkücü olacağam dedim beni bir temiz dövdüler.”
Ali Nazik, Muhsin Bey’e hayat hikâyesini ucundan bucağından anlatır. Türkücü olma hayaliyle yola çıkmış ve Muhsin Kanadıkırık’ı bulmuştur. Tutunacak tek dal Muhsin Bey’dir. Tutunur.
2. “Emmim yani Bitli Salman demişti ki, bu dünyada kimseye güvenme bir tek Muhsin Kanadıkırık’a güven.”
Ali Nazik’in güvenmekten başka çaresi yoktur. Bunu zamanla Muhsin Bey de anlayacaktır.
3. “Nasılsınız bakalım? Suyu görünce kendinize geldiniz değil mi? Efendim, ne dediniz? Peki, baş üstüne. Bir daha müziğinize zamanında başlarım.”
Muhsin Bey’in yalnızlığı kendi içerisinde güzeldir. Dayalı döşeli bir yalnızlıktır. Çiçekleriyle konuşur, onlara müzik dinletir, mahcup olur.
4. “Dün gece beni sırtında dişçiye taşımış, dişimi çektirip eve getirmiş. Hikâyesini anlattı, garibim be… İçin parçalanır. Sesi de bi güzel…”
Ali Nazik, Muhsin Bey’e kol kanat olur ve onu yıllardır çektiği diş ağrısından kurtarır. Bir gece Muhsin Bey’i sırtına vurduğu gibi dişçiye kadar taşır. Muhsin Bey, bu saflık ve temizlik karşısında içten içe mutlu olmaya başlar.
5. “Ama ben bu çocuğu para pavyona verip ziyan ettirmem. Büyük oynamalıyız. Yeni bir ruhla. En büyükten başlamalıyız.”
Ve Ali Nazik’in elinden tutmaya karar verir. Koruyacak, kollayacaktır.
6. “Yeni birini bulduk. Türkücü bi çocuk, Ali Nazik. İyi biri. Elinden tutmaya karar verdim.”
Bu düşüncesini içten ve samimi bir dille ifade eder. Artık Ali Nazik’in elinden tutacaktır.
7. “Agam, bene açık söyle. Ben kitipiyoz bi Ali Nazik’im. Türkücü bile degilem, bi garibem. Senin gibi anlı şanlı biri beni ne yapsın?”
Ali Nazik, Muhsin Bey’in rakibinin karşısında ezilip büzülür ancak Muhsin Bey’i satmaz. Kendinin farkındadır.
8. “Agam, kusura bakma. Kendimi kurtarmam lazımdı.”
İşler Muhsin Bey için yolunda gitmez, cezaevine düşer. Ali Nazik arabeskçi olur. Kendince gerekçeleri vardır. Çekinmeden dile getirir.