Daima turist çeken tarihi yapılar, ziyaretçilerinde hayranlık uyandırırlar. Ancak modern mimarinin de büyüleyici yanları yok değil! Günümüzde dünyanın dört bir yanındaki mimarlar, birbirinden ilginç projelere imza atıyorlar. Akıllara durgunluk veren bu yapılar, çarpıcı mesajlarıyla da dikkat çekiyorlar. Sizler için görünce hayranlığınızı gizleyemeyeceğiniz modern mimari örneklerini araştırdık. Tapınaklardan otellere, bu yapılara bayılmamak elde değil! İşte modern mimarinin en etkileyici 10 örneği…
Seminole Hard Rock Hotel & Casino
2019 yılında Hollywood’da açılan bu görkemli yapının tamamlanması yaklaşık on yıl sürdü. Devasa bir gitar şeklinde olan bina, gece boyunca ışıklarla süsleniyor. 34 katlı binanın içerisinde 638 oda bulunuyor ve her bir oda nefes kesici bir manzarasıyla dikkat çekiyor. Projenin maliyeti ise yaklaşık 1.5 milyar dolar.
Markthal Rotterdam
Rotterdam’da bulunan bu hibrit bina, büyük kemerlerden oluşuyor. Gündüz saatlerinde market, akşam saatlerinde ise restoran olarak hizmet veriyor. Bir dizi apartman dairesinin birleşimi olan bu alan, 11 bin metrekarelik bir duvar resmi ile süslenmiş. Renkli iç mekanı vurgulamak adına dış cephe gri taşlarla kaplanmış.
Bosjes Chapel
Güney Afrika’nın Western Cape Winelands bölgesinde bulunan bu göz alıcı yapı, görkemli dağların eteğinde yer alıyor. Çatısından minberine, havuzundan eğilimlerine görenleri büyülüyor desek yeridir. Kanat benzeri bu görünüm, bir ayetten esinlenerek tasarlanmış. Uzaktan bakıldığında şapelin adeta uçuyormuş gibi gözüktüğünü fark edebilirsiniz.
Santiago Bahá’í Tapınağı
Kapılarını 2016 yılında ziyaretçilerine açan bu tapınağın inşaatı yaklaşık 6 yıl sürdü. Her dinden bireyin rahatlıkla ibadet edebileceği bu tapınağın 9 girişi bulunuyor. Dokuz patika ve dokuz çeşmeyle süslenen yapı, adeta bir çiçeği andırıyor. Sufi dansçılardan ilham alınarak dizayn edilen tapınağın iç kısmı yarı saydam mermerlerle kaplı. Bu sayede gün doğumunda ve gün batımında eşsiz renklere ev sahipliği yapıyor.
Chhatrapati Shivaji Maharaj Havalimanı
Hindistan’ın en yoğun ikinci havalimanı olan Chhatrapati Shivaji Maharaj Havalimanı, adını 17. yüzyıl Maratha imparatoru Chhatrapati Shivaji’den almıştır. Terminal binasının uzun açıklık çatısı, 30 çelik kolon tarafından desteklenmektedir ve dünyada eşi benzeri yoktur. Ek olarak terminalde dünyanın en uzun ve büyük kablo duvar sistemi vardır. Kesonlu panellerin her biri üzerine ışık düştüğünde çeşitli renkler üreterek görsel şölen sunar. Adeta camdan inşa edilmiş bir saray gibi!
Jiunvfeng Study
Çin’in en ünlü kutsal dağı Tai’de yer alan bu yapı, dağlarda gezinen bir bulutu andırmaktadır. Uzun bina, hem dağın hem de kanyonun panoramik bir manzarasını sunar. Bulutlardan ilham alan bu yapı, gece saatlerinde LED ışıklarla aydınlatılır. Yapının tamamı mimari ve doğa arasındaki çizgiyi bulanıklaştıracak şekilde topografyaya uygun olarak inşa edilmiştir.
City of Arts and Sciences
Valensiya, Avrupa’daki en büyük sanat ve bilim komplekslerinden birine ev sahipliği yapmaktadır. Ek olarak binanın içerisinde Avrupa’nın en büyük akvaryumu bulunmaktadır. Ayrıca kompleksin içerisinde şehrin gözü olarak bilinen işitsel ve görsel bir bina yer almaktadır. Bu harika kompleks her geçen gün genişlemeye devam ediyor. Dolayısıyla ziyaretçilerin ilgisi de hiç bitmiyor!
Lotus Tapınağı
Listemizdeki en eski bina olan Lotus Tapınağı, 1986 yılında Delhi’de inşa edilmiştir. Tıpkı Santiago Bahá’í Tapınağı gibi farklı dinlerden insanlara da açıktır. Lotus tasarımı, Tanrı’nın mesajını somutlaştırmayı amaçlar. Mimar Fariborz Sahba, bu tasarımıyla pek çok ödül kazanmıştır. 27 mermer yapraktan oluşan binanın mermerleri Yunanistan’dan ithal edilmiştir. Daha iyi bir aydınlatma elde etmek için birden fazla kubbe eklenmiştir.
One Central Park
Sydney’de bulunan One Central Park, yaşayan duvarlarıyla dikkat çekiyor. Eşsiz tasarıma sahip iki kulede bir gökyüzü bahçesi, havuz, restoranlar, dükkanlar ve daireler bulunuyor. Binaların yanlarında dış cepheyi süsleyen 35 bin bitki bulunuyor. Gökyüzü bahçesinin altında ışığı büyük kulenin gölgesiyle filtreleyen bir heliostat sistemi bulunuyor. Bu sistem aynı zamanda havai fişekleri andıran bir aydınlatma sistemi olarak da kullanılıyor.
The Wave
2019 yılında hayata geçen bu proje, Danimarka’da bulunuyor. Sahil boyunca uzanan ve tıpkı bir dalga gibi görünen bu binaların her birinde yaklaşık 100 daire bulunuyor. Gündüz saatlerinde okyanus suyuna yansıyan bu tasarım, gece saatlerinde ise küçük dağları andırıyor. Yani tıpkı gezegenimiz gibi bu binalar da saatlere bağlı olarak değişiyor. Proje hayata geçirilmeden 10 yıl önce, yani 2009 yılında da çeşitli tasarım ödüllerine layık görülmüştü.
Kaynak: 1