Sosyal medya Melek Baykal’ın başörtülü kadınlara saygısızlık yaptığı haberleriyle sallanıyor. Ülkenin en sevdiği mağduriyet meselesi olan başörtüsü sayesinde yine linç kültürü fişfikleniyor. Her gün kadınların öldürüldüğü, kız çocuklarının tecavüz edilip yakıldığı, hakimlerin şiddet gören kadınların faillerine ceza indirimi vermek için birbirleriyle yarıştığı günlerde, mağdur olacak yeri yine aynı noktadan bulmayı başardık: Başörtüsü.
1970’lerden beri dönemin siyasal islamcıları tarafından dayatılan bir baş bağlama stilini dinin gerekliliği, zorunluluğu olarak öğretenler, Melek Baykal’ı sosyal medyada linç ediyor. Gündelik hayatta hiçbir farklılığa, hatta özgür yaşam lafının telaffuzuna bile tahammülü olmayanlar, yine hep bir ağızdan “modernlik kafanın içindedir, örtünme özgürlüğüne müdahale, başörtülülere hakaret” goygoyu yapıyor. Evet başörtüsü de bir karar ve özgürlüktür, tıpkı diğer özgürlükler gibi.
Melek Baykal’dan başörtülülere hakaret denilen paylaşım işte bu
Bu mu hakaret? Bu mu haddini aşmak? Bu mu özgürlüklere dil uzatmak? Pardon biz yanlış ülkede mi yaşıyoruz? “Hakarete uğradık” diye ortalığın ayağa kalkması için gaz verenler etekli bir kız gördüğünde arkasından neler diyorlar? Bir bankta elele oturan gencecik sevgilileri itip kakarak uzaklaştıranlar kimler?
Baykal’ın paylaştığı bir diğer fotoğraf
Kadınlarla el sıkışmayı bile ayıp, günah, haram görenler ve bu görüşü ısrarla yaşamlarımıza dayatmak isteyenler, Melek Baykal’ın medeniyet ya da modernite anlayışına neden tahammül edemiyorlar? Sizin gündelik yaşamda başkalarına karşı tahammülünüzden daha fazla bir tahammülsüzlük mü var ortada?
Tüm Anadolu başörtülü olsun ve ifade özgürlüğünün dibine vuralım?
Özgürlük kavramının ardında itelenen tek tip örtünme zorunluluğu aslında herkesin malumu. Her fırsatta mağduriyet kozuna oynayanlar son 10 yılda Anadolu’da yaşanan tek tip yaşam biçiminin de mimarları. Anadolu’yu yıllardır karış karış gezen Mehmet Yaşin’in, 2009’de verdiği röportajda söylediklerini hatırlayalım: “Anadolu, alkolsüz bir yarımada olacak, bırakın Konya ya da Erzurum’u, turizm kenti Balıkesir’de bir tek içkili lokanta kaldı. O da ne kadar direnecek belli değil”
“Karma eğitim insan fıtratına aykırıdır” ama medeniyet inanın kafasının içindedir?
Yozgat eski fotoğraflar
Daha geçen gün “Karma eğitim insan fıtratına aykırıdır” etiketiyle yine sosyal medyada medeniyet kavramı “son derece ilerici” bir üslupla paylaşılıyordu. Bu paylaşımların yapıldığı iklimde zaten 4+4+4 eğitim sistemi geçerli ve bu garabet yüzünden her yıl binlerce kız çocuğu bırakın karma eğitimi, herhangi bir eğitim kurumuna dahi devam edemeden kendilerini bekleyen malum kadere zorunlu bırakılıyor. Konunun geçtiği Yozgat’ta 2012-2013 öğretim yılında 45 okul imam hatipe dönüştürülmüş. Bu tek tipleşme ve mecburiyet normal ama Melek Baykal’ın medeniyet kavramı hakaret öyle mi? Pek inandırıcı gelmedi doğrusu.
Evet başın açık veya kapalı olması bir medeniyet göstergesi olamaz, olmamalı
Tüm Anadolu topluca aynı anda başını açsa, ülke bir anda aydınlığa kavuşacak ya da medeniyet güneşinin parladığı yer falan olmayacak. Ama şunu da kabul edelim yaşadığımız iklim, başörtüsü üzerinden mağduriyet kasılacak bir iklim değil. Hatta başörtülü olmanın birçok kapıyı ardına kadar açtığı günlerdeyiz.
Tüm bireysel hak ve özgürlüklerimiz tam ama Melek Baykal’ın sosyal medya paylaşımı eksik
Evet, isteyenin istediği gibi giyinip kuşandığı bir yer olsun Türkiye, gerçekten de harika bir şey bu. Evet, 2015 yılında hâlâ bu tip gereksizliklerle vakit kaybetmeyelim. Herkes birbirinin yaşam tarzına saygılı olsun. Örneğin Yozgat nüfusunun beşte birini oluşturan Alevilerin cemevlerini ibadethane olarak kabul ettirebilmek için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitmelerine gerek kalmasın. Ya da Yozgat otogarında oruç tutmadığı için bir savcı dövülerek burnu kırılmasın, sonra sadece adam savcı çıktı diye korkup özür dilenmesin. Melek Baykal kendisiyle fotoğraf çektirenlerin yaşam tarzı ya da kıyafetleriyle muhatap olmasın… Kimsenin örtünmesi ya da açılması ile ilgili bir derdimiz yok, neden olsun ki? Ama biraz samimiyetten kimseye zarar gelmez diye düşünüyoruz.