Özellikle büyüklerimizden “Her şeyde bir hayır vardır” lafını çok duyarız. Birazdan anlatacağımız hikayenin ana fikri de aslında bu cümleyle bağdaşıyor. Tabii ki başkalarının hakkını ya da malını gasp etmek şüphesiz bir suç. Ancak bu kez bu suç, daha büyük bir suçun ortaya çıkmasına sebep olmuş. ABD’de yaşayan Matthew Hahn, hırsızlık yapmak için girdiği evde çaldığı kasanın içerisinde kullanılmış çocuk bezleri ve çocukların istismar edildiğine dair deliller buldu. Sonra ne mi oldu? Detaylara birlikte bakalım.
ABD’de yaşayan Matthew Hahn genç yaşlardan itibaren uyuşturucu kullanmaya başladı. Bağımlı olan Hahn liseyi bıraktı ve uyuşturucu satın alacak parayı bulmak için hırsızlık yapmaya başladı
Beş yıl hapis yatan ve 2011 yılında tahliye olan Matthew Hahn iki ağır suçtan hüküm giymişti. ABD’de California eyaleti yasalarına göre üçüncüsünde ömür boyu hapis cezasıyla karşı karşıya kalacaktı
ABD’de pek çok eyalette geçerli olan “üç vuruş” yasasına göre ağır suçlardan iki kez hüküm giyenler, üçüncü suçlarında müebbet hapis cezası alıyor. Yasaya göre suçlulara müebbet hapisten daha az ceza verilemiyor.
Matthew Hahn 2011 yılında tahliye olduktan sonra, okula gitmeye başladı ve bir işe girdi. Ancak en yakın arkadaşının intiharının ardından ise yeniden boşluğa düştü
Hahn, “Birkaç yıl iyi gittim. İyi bir işim vardı. Okula gidiyordum. Üniversiteye gidecektim. Ama bir trajedi yaşadıktan sonra tekrar boşluğa düştüm ve başa döndüm” diyor.
Hahn bunun üzerine tekrar uyuşturucuya ve hırsızlığa başladı. 2005’te Los Gatos’da bir gece, evine küçük bir çelik kasa getirdi
Kasayı açtığında ise içinde gördükleri onu hayrete düşürdü. Çünkü kasadan ilk çıkanlar kullanılmış bebek bezleriydi. Bunun yanı sıra kasada fotoğraflar da bulunuyordu
Fotoğraflarda kasanın sahibi küçük çocuklara cinsel istismarda bulunuyordu. Öte yandan kasada videoların olduğu bir hafıza kartı da vardı
Matthew Hahn; “Gerçeküstü bir şeydi. Kasadan başka şeyler de çıktı. Bir silahla fotoğraflar da vardı. Bunların sahibiyle ilgili belgeler de vardı. Bir de dijital kamera kartı buldum. Kartı bilgisayara taktım. Gördüklerime inanamadım. Fotoğraflarda, kasanın sahibi bir çocuğa cinsel tacizde bulunuyordu” diyor.
Matthew Hahn evi soyduğu için tabii ki böyle bir şeyi polise anlatamazdı. Çünkü bu kez müebbet hapis cezası alabilirdi. Bu nedenle bulduğu delilleri polise postaladı
Hahn delilleri çaldığı adamın adını ve adresini de yazıp “Lütfen bu hayvanın icabına bakın” diyerek polise postaladı. Hikayeyi annesine değiştirerek anlattı. Kamera kartını ikinci el pazarından aldığını söyleyerek annesinden haberleri takip etmesini istedi. Annesi bir hafta sonra arayıp bir adamın gözaltına alındığını haber verdi.
Soyulan evin sahibi John Robertson Aitken, hırsızlık sonrasında polise başvurmuştu. Delilleri alan polisler hırsızlıkla ilgili konuşacaklarını söyleyerek onu sorguladı ve tutukladılar
Matthew Hahn ise bu sırada hırsızlığa devam etti. Hahn, Çaldığı bir eşyayı eBay’de sattı. Seri numarasını takip eden polis sekiz hafta sonra Hahn’ı gözaltına aldı
Tabii ki bu durumda müebbet hapis cezası ile karşı karşıyaydı. Hahn sorgusu esnasında polislere “En azından size Aitken’ı verdim” diyerek fotoğrafları polise kendisinin gönderdiğini anlattı. Hahn, birden fazla suçla yargılanıyordu. Anca 400 yıl hapis riskine rağmen çaldığı çelik kasayla ilgili ifade vermeyi kabul etti.
Hahn, duruşma tarihini beklerken bölge savcısı geldi, çelik kasayla ilgili ifade vermeyi kabul edip etmeyeceğini sordu. Birden fazla suçla yargılanıyordu ve daha önce iki kez hüküm giydiği için 400 yıl hapis cezası alabilecekti.
Aitken 25 yıl, Hahn da müebbet hapis cezasıyla karşı karşıyaydı. Bir pedofili zanlısıyla, bir hırsızın alabileceği cezalar arasındaki bu orantısızlık ülkede tepkilere neden oldu
Bu nedenle internette dilekçeler açıldı ve kampanyalar başlatıldı. Bazıları Hahn’ın denetimli olarak serbest bırakılmasını, bazıları ise daha ağır ceza almasını istiyordu. Sonunda Hahn, 14 yıl hapis cezası aldı. Yedi yıl yatıp çıktı. Aitken ve Hahn, aynı cezaevine gönderildi.
Hapishanedeyken ise Hahn’ın hayatı değişti; uyuşturucu bağımlılığından kurtuldu, Aitken’ın taciz ettiği çocuğun annesinin gönderdiği kitaplarla California Üniversitesi’ni bitirdi
Sabıkalı bir kişi olarak iş bulmakta zorlandı, elektrikçi oldu. Eşiyle birlikte yakın bir zaman önce bir ev satın alan Hahn, “En büyük pişmanlığım, kim olduğunu bilmediğim insanlara zarar vermekti. Yaptıklarımın bedelini ödedim. Hikayemi anlatıyorum, çünkü bağımlılıklarından kurtulmaya çalışan diğer insanların aynı şeyleri yaşamasını istemiyorum” diyor.
Kaynak: 1