Şanslı bir nesil olarak çoğumuz masallarla büyüdük. Tabii ki çocukluk yıllarımızda masalların detaylarından çok sonuyla, mutlu bitip bitmemesiyle ilgileniyorduk. Bildiğimiz peri masallarının gerçek anlamını ya da detaylarını nadiren düşündük ya da düşünüyoruz. Ancak hikayelerin derinlerine inerseniz, Rapunzel’in aslında mutsuz bir aşkla ilgili olduğunu görebilirsiniz. Pamuk Prenses ve Yedi Cücelerin hikayesinde ise bir üvey anne yoktu. İşte dinleyerek büyüdüğümüz masallar hakkında yetişkinleri bile şaşırtabilecek 5 detay
1. Rapunzel bekar bir anneydi
Birçok insan bir kuleye kilitlenmiş prenses hakkında yapılan animasyon filmini hatırlıyor ve seviyor. Filmde Gothel annesi tarafından kaçırılıyordu. İşler aslında bu kadar basit olsaydı bu hikaye de derleme de olmazdı. Başlangıçta, Rapunzel’in hikayesi sadece komik bir hikaye değildi; kadınlara evlilik öncesi ilişkilerinin zararları hakkında bir uyarı olarak anlatılan bir hikayeydi.
Orijinal hikayede ise işler şu şekilde gelişiyor; prens birkaç gece üst üste Rapunzel’in kulesine geliyor. Bir süre sonra Rapunzel elbisesinin çok sıkılaştığını ve karnının günden güne büyüdüğünü fark ediyor. Üvey annesi ise onun hamileliği öğreniyor, Rapunzel’in saçlarını kesiyor. Ardından ise onu uçsuz bucaksız bir çöle bırakıyor. Ancak Rapunzel vazgeçmiyor, ikizlerini doğuruyor ve yalnız yaşıyor. Prens sonunda onu ve ikizleri buluyor. Sonrası da bildiğiniz gibi; sonsuza dek mutlu yaşıyorlar.
2. Pamuk Prenses kendi annesi tarafından ormana götürüldü
Pamuk Prenses ve Yedi Cücelerin klasik hikayesinde, Pamuk Prenses’in kötü üvey annesi onun güzelliğini kıskanıyor, bu yüzden onu ormana götürüyor. Ama masalın ilk baskısında Pamuk Prenses’i ormana götüren üvey annesi değil, öz annesi.
Pamuk Prenses’e ormanda yürümesini, çiçek toplamasını söylüyor. Onu oraya götürenlerin ise orada bırakmasını emrediyor. Farklı bir versiyona göre ise, prensesin annesi bir hizmetçisinden “sinir bozucu kızından” kurtulması için yardım istiyor. Araştırmacılar, üvey anne karakterinin çocukları korkutmamak için daha sonra ortaya çıktığını düşünüyor.
Walt Disney hikayeyi değiştirdi. Yeni versiyonda; Pamuk Prenses uykuya dalmadan önce Prens ile tanıştı. Ancak orijinal hikayede prenses prens onu öptüğünde uyanmıyor, bir at gezisi sırasında uyanıyor.
3. Çizmeli kedi aslında bir kedi değildi
İtalyan Yazar Giovanni Francesco Straparola’nun yazdığı ilk Çizmeli Kedi hikayesinde, küçük bir erkek çocuk annesi öldükten sonra bir kedi alır. Ancak bu bir kedi değil, aslında bir peridir. Kediye dönüşen peri ise; sahibinin, ölen bir efendinin mülkünü almasına, prensesin kalbini kazanmasına ve kral olmasına yardımcı olur. Daha sonra Charles Perrault hikayeyi değiştirdi. Çizmeli kedi, sihirli güçleri olmayan bir kediye dönüştü.
4. Alexander Volkov, Oz Büyücüsü fikrini çalmadı
Bazı okuyucular Lyman Frank’ın Muhteşem Oz Büyücüsü ile Alexander Volkov’un hikayesi arasındaki benzerlikleri fark ettiler. Peki fikri kim çaldı?
Alexander Volkov, İngilizce öğrenmeye başlamaya karar verene kadar uzun süre matematik öğretmeniydi. Pratik yapmak için Frank’in kitabını çevirmeye başladı. Yazar hikayeyi birkaç kez değiştirdi, yeni karakterler ekledi ve yeni sürümü kendi kitabı oldu. İlk kitabını yayınladıktan 20 yıl sonra Ellie hakkında bir devam kitabı yazdı.
5. Cinderalla’nın ayakkabılarının camdan yapılması
Walt Disney Studios tarafından popüler hale getirilen Sindirella’nın camdan ayakkabıları orijinal hikayede aslında camdan değil. Hikayenin ilk versiyonlarından birinde, Külkedisi altın ipliklerden yapılmış ayakkabılar giyiyor. Farklı bir versiyonunda ise 3 kez baloya gidiyor ve birinde ipek, birinde gümüş birinde ise altın iplikten yapılmış ayakkabılar giyiyor. Venedik versiyonunda ise, ayakkabı elmastan yapılmış. Charles Perrault’un versiyonu ayakkabıların camdan yapıldığını söylüyor. Ancak çoğu versiyonda peri, Sindirella’ya basit ayakkabılar veriyor.
Kaynak: 1