Tarih, birbirinden korkunç eylemlere imza atan kötü insanlarla dolu. Ancak tarihteki kötü insanlar listesinin üst basamaklarında hiç kuşkusuz seri katiller var. 1957 yılında İngiltere’de dünyaya gelen Mary Bell de o seri katillerden biri. Ancak Bell’i, bildiğiniz diğer tüm seri katillerden ayıran oldukça ilginç bazı özellikleri var. Her şeyden önce, 1960’lı yıllarda İngiltere’nin en önemli gündem maddesi haline gelen Bell, daha önce gördüğünüz hiçbir seri katile benzemiyor. Çünkü Bell, sadece 11 yaşında küçük bir kız çocuğuyken iki korkunç cinayet işlemiş bir isim! İşte tarihin en ilginç seri katillerinden Mary Bell hakkında bilmeniz gerekenler.
Mary Bell, 1957 yılında İngiltere’nin Newcastle şehri yakınlarındaki Corbridge bölgesinde dünyaya geldi
Tahmin edebileceğiniz gibi, oldukça sorunlu bir ailede yaşama gözlerini açmıştı. Annesi Betty Bell, akli dengesi yerinde olmayan son derece sorumsuz bir kadındı. Sık sık Mary Bell’i tek başına bırakarak kayıplara karışıyordu. Birlikte oldukları zamanlarda da kızıyla ilgilenmek konusunda başarılı değildi.
Mary Bell, henüz bebeklik dönemlerinde dahi pek çok ev kazasının kurbanı olmuştu! Bu sebeple annesi tarafından öldürülmek istendiğine dair dedikodular, yaşadıkları bölgede kulaktan kulağa yayılmıştı. Mary Bell, babasının kim olduğunu ise hiçbir zaman öğrenemedi…
Son derece sorunlu bir bebeklik dönemi geçiren Mary Bell, takip eden yıllarda çevresinin “tuhaf” olarak nitelendirdiği bir çocuk haline geldi
Çoğu zaman oldukça sessiz ve sakindi. Ancak öğretmenlerinin ve okul arkadaşlarının yakından bildiği şekilde Bell’in davranışlarını kestirmek mümkün değildi. Sürekli değişen bir ruh haline sahip olan Bell, bazı zamanlarda okul arkadaşlarına yönelik şiddet eylemlerine başvurmaktan geri durmuyordu.
Yetiştiği yoksul ve sorunlu ortam, Mary Bell’in yaşamında şiddet ve hırsızlık gibi unsurların normalleşmesine sebep oldu
Yani 11 Mayıs 1968 tarihinde, sadece 3 yaşındaki bir çocuğu ağır şekilde yaralaması onu yakından tanıyanlar için çok da şaşırtıcı değildi. Bell, yalnızca iki hafta sonra ise ilk cinayetini işleyecekti…
Mary Bell, 25 Mayıs 1968’de, 11. doğum gününden sadece bir gün önce Martin Brown isimli 4 yaşındaki çocuğu boğarak öldürdü!
Küçük çocuğun cansız bedeni, Mary Bell’in yaşadığı bölgedeki terk edilmiş bir evin üst katında bulundu. Yapılan otopside çocuğun cesedinde herhangi bir şiddet izine rastlanmadı. Bu durum sebebiyle yetkililer, Brown’ın kazara boğulduğunu düşünüyorlardı…
11 yaşına girmeden bir gün önce ilk cinayetini işleyen Bell, cinayetten sonraki günlerde tuhaf davranışlar sergiledi
Kısa süre önce öldürdüğü çocuğun evine giderek, çocuğu görmek istediğini söyledi. Brown’ın ailesi çocuklarının hayatını kaybettiğini söylediğinde ise “Onun öldüğünü biliyorum, onu tabutunda görmek istiyorum.” şeklinde bir karşılık verdi. Ancak Bell’in sergilediği daha başka tuhaf davranışlar da vardı.
Martin Brown’ın öldürüldüğü evde yapılan incelemeler sırasında oldukça ilginç bazı notlar ele geçirildi
Yetkililer bunu bilmese de notlar Mary Bell tarafından yazılmıştı. Polislerin bulduğu kâğıtlarda, “Martin Brown, seni biz öldürdük. Geri dönebileyim diye öldürüyorum. Sizler faresiniz ve Martin’i biz öldürdük.” gibi ifadeler yer alıyordu. Yetkililer bu notların tatsız bir şakanın parçası olduğunu düşünüyordu…
11 yaşındaki katil Mary Bell, ikinci cinayetini aynı yılın temmuz ayında işledi
Bu seferki kurbanı Brian Howe isimli üç yaşındaki çocuktu. Howe, 31 Temmuz 1968 günü sabah saatlerinde Bell ile birlikte görülmüştü. Ancak küçük çocuktan bir daha haber alınamadı. Talihsiz çocuğun cansız bedeni ise aynı günün akşamında, ıssız bir arazide bulundu. Bell, tıpkı ilk cinayetinde olduğu gibi bu sefer de kurbanını boğarak öldürmüştü.
Ancak bu defa, küçük çocuğun bedeninde oldukça bariz şiddet işaretleri vardı. Vücudunun çeşitli bölgelerinde çok sayıda bıçak yarası göze çarpıyordu. Ayrıca karın bölgesine de “M” harfini andıran bir şekil kazınmıştı! Fakat talihsiz çocuğun bedenindeki izlerin çok da güçlü olmayan bir kişinin marifeti olduğu anlaşılabiliyordu. Yetkililer bu sebeple civardaki çocuklardan şüphelenmeye başladı…
İngiltere’yi sarsan iki cinayetin ardından 100’den fazla dedektif, bölgede yaşayan 1.200’den fazla çocuğu sorguladı
Sorgu sırasında verdikleri çelişkili ifadelerle dikkat çeken yalnızca iki isim vardı: Mary Bell ve arkadaşı Norma Bell. Norma Bell, Mary’nin cinayetlerine tanıklık eden, 11 yaşındaki seri katilin en yakın ve tek arkadaşıydı. Arkadaşını sorgu sırasında ele vermişti. Mary ise bir süre sonra cinayetleri işleyenin kendisi olduğunu itiraf edecekti…
3 ve 4 yaşlarındaki iki çocuğu acımasız bir şekilde öldüren Mary Bell, 17 Aralık 1968’de müebbet hapis cezasına çarptırıldı
Mahkeme heyeti, Bell’in “diğer vatandaşlar için tehlikeli bir birey” olduğuna hükmetmişti. İngiltere’nin en genç seri katili, basının da ilgi odağı konumundaydı. Ancak aradan geçen yıllar sonunda unutuldu. Ta ki, 1977 yılına kadar!
Mary Bell, 1977 yılında hapishaneden kaçtı!
Böylece İngiltere’de bir döneme damgasını vuran çocuk seri katil, yeniden ilgi odağı haline geldi. Kaçtıktan kısa süre yakalanan Bell, bir kez daha hapishaneye gönderildi. Ancak 1980 yılında çıkarılan bir yasa ile affedildi ve serbest bırakıldı. İlerleyen yıllarda ismini değiştirdi ve olabildiğince gözlerden uzak bir yaşam sürmeye çalıştı…
İlginizi çekebilir:
Kaynak: 1