1254 yılında Venedik Cumhuriyeti’nde doğan Marco Polo, dünyanın geniş bir bölümünün Avrupalılar tarafından bilinmediği bir dönemde Orta Asya ve Çin’e seyahat eden tüccar, gezgin ve maceracıydı. Maceralarından döndüğünde hemşerilerine Asya’nın gelenek ve kültürlerini tanıtır ve anlattıkları ilgiyle takip edilirdi. Marco Polo seyahat kitaplarında Asya coğrafyasının ana hatlarını çizmiş, halkın geleneklerini anlatmış ve Moğol imparatoru Kubilay Han’ın sarayındaki yaşamdan bahsetmişti. İşte Marco Polo hakkında bilmediğiniz 13 gerçek
1. Marco Polo maceralarına çok genç yaşta başladı
Marco Polo, doğuya doğru büyük yolculuğuna çıktığında henüz deneyimli bir gezgin ve tüccar değildi. Aslında henüz 17 yaşındaydı. 1271’de Polo, babası Niccolo ve amcası Maffeo ile birlikte evden ayrıldı ve Kubilay Han’ın sarayına ulaşmayı umarak Asya’ya doğru yola çıktı. Bu onun evden ilk ayrılışı ve kendi doğumundan bu yana dünyayı dolaşan babası ve amcasıyla ilk karşılaşmasıydı.
2. Çin’i keşfeden ilk Avrupalı tüccar o değildi
Marco Polo’nun Seyahatleri isimli kitap, Uzak Doğu’nun bilgisini Avrupa’ya taşısa da, Marco Polo aslında Çin’i ziyaret eden ilk Avrupalı değildi. Hatta Çin’i ziyaret eden ilk Polo bile değildi. Marco, Asya yolculuğuna çıkmadan önce Niccolo ve Maffeo Polo zaten Çin’e seyahat etmiş ve Kubilay Han ile tanışmışlardı.
Marco’nun yolculuğu bazı açılardan Niccolo ve Maffeo’nun orijinal maceralarının devamı niteliğindeydi: İki yaşlı gezgin büyük Moğol imparatoruyla arkadaş olmuş ve ona Hıristiyanlığı, papayı ve Roma’daki kiliseyi anlatmışlardı. Batı dinini merak eden Kubilay Han, gezginlerden, din hakkında daha fazla bilgi edinebilecekleri 100 Hıristiyan erkeğin yanı sıra Kudüs’teki kandilden bir miktar kutsal yağ getirmelerini talep etti. Niccolo ve Maffeo Avrupa’ya döndüler ve burada genç Marco Polo’yu aldılar ve tekrar doğuya doğru yola çıktılar.
3. 24 yıl boyunca 24.140,16 km yol kat etti
Marco Polo hakkında bildiğimiz en ilginç bilgilerden biri de bu! Polo, 17 yaşında evinden ayrıldıktan sonra 24 yıl boyunca Venedik’e dönmedi. Yirmi yıl boyunca, Asya’nın bazı kısımlarını geçerek, İpek Yolu boyunca karada ve denizde yaklaşık 24.140,16 km yol kat etti.
4. Hapishanedeyken hayat hikayesini yazdırdı
Marco Polo 1295’te Avrupa’ya döndüğünde maceraları henüz bitmemişti. Venedik, Cenova Cumhuriyeti’ne karşı savaştaydı. Marco’da vatanı adına savaşa katıldı. Denizde yaşanan bir çatışmanın ardından Polo, Ceneviz güçleri tarafından yakalanıp hapse atıldı. Orada, popüler aşk romanı yazarı ve başka bir mahkum olan Pisalı Rustichello ile arkadaş oldu. Hikayesini, daha sonra Marco Polo’nun Seyahatleri olarak anılacak olan kitap taslağını Rustichello’ye yazdırmaya başladı.
İlginizi çekebilir:
Sizi Zamanda Sürükleyici Bir Yolculuğa Çıkaracak En İyi 23 Tarih Dizisi
5. Kağıt para kavramını Avrupa’ya tanıtan kişiydi
Moğol İmparatorluğu, Avrupa’dan çok daha önce kağıt para kullanmaya başlamıştı. Polo, kitabında o zamanlar ona tuhaf gelen bu para birimini tanıtmış ve şakacı bir şekilde Kubilay Han’ı, adi metalleri altına çevirmek yerine dut ağaçlarını paraya dönüştürebilen bir simyacı olarak betimlemişti. İmparatorun tebaası tarafından kağıt paraya sanki altın veya gümüş kadar değerliymiş gibi davranılması onu büyülemişti.
6. Yak (Tibet sığırı) tüyünden etkilenmişti
Marco Polo, yolculuğu sırasında Chow Chow köpeği, misk geyiği ve yak gibi o zamanlar Avrupa’da bilinmeyen çok sayıda hayvanla karşılaştı. Bunlardan yak, Polo’nun favorisi gibiydi. Kürklerinin ipeksi yumuşaklığına hayran kalan yak tüylerini Venedik’e getirdi ve burada sergiledi.
7. Polo yeni ve sıra dışı yiyeceklerden de bahsetti
Pek çok kişi Marco Polo’nun makarnayı İtalya’ya getirdiğine inanıyor ama bu doğru değil. O zamanlar makarna Avrupa’da zaten bilinen ve sevilen bir yiyecekti. Seyahatleri sırasında, Roma döneminde yaygın olarak kullanılan ancak aradan geçen yüzyıllarda nadir hale gelen birçok ilginç baharatla karşılaştı. Kitaplarında, Moğolların at sırtında yolculuklarına devam etmek için sütü kuruttuklarından ve daha sonra şişelerini tozla doldurduklarından bahsetmişti.
8. Gergedanların tek boynuzlu atlar olduğunu düşünüyordu
13. yüzyılda Avrupa folkloru, tek boynuzlu atları yalnızca genç bir bakirenin yardımıyla evcilleştirilip yakalanabilecek boynuzlu, ata benzer hayvanlar olarak tanımlıyordu. Marco Polo’nun hayvanla ilgili açıklamaları bu batıl inancı çürütmüştü. Ona göre tek boynuzlu atlar, saf kalplere yönelen sakin ve güzel yaratıklar değildi. Bufalo gibi saçları, fil gibi ayakları, yaban domuzu kafaları ve alınlarının ortasında siyah bir boynuzu olan çirkin ve tehlikeli canlılardı. Polo okuyucularına tek boynuzlu atların çamur ve toprakta yuvarlanmayı ve dikenli dilleriyle insanlara saldırmayı sevdiklerinden bahsediyordu. Modern tarihçiler onun aslında gergedanları tanımladığını iddia ediyor.
9. Marco Polo büyücülüğe ve kötü ruhlara inanıyordu
Polo, kitabı boyunca sihirbazlar ve büyücülerle karşılaşmalarını anlatır. Kubilay Han’ın sarayında, saray çatılarından havayı kontrol edebilen (sözde) astrologlarla ve ziyafetlerde şarap sürahilerini havaya kaldıran sihirbazlarla tanıştığını iddia eder.
Bunun nedeni muhtemelen batıl inançların olduğu bir çağda yaşamış olmasıdır. Kitabı boyunca sadece büyüyle ilgili ilk elden deneyimleri anlatmakla kalmıyor, karşılaştığı mitleri ve söylentileri gerçekmiş gibi tekrarlıyor.
10. Kubilay Han’la yakın arkadaş olduğunu iddia ediyordu
Polo, kitabında, sadece Kubilay Han’ın Shangdu’daki sarayına gitmekle kalmayıp imparatorla arkadaş olduğunu ve hatta onun sağ kolu ve danışmanı olduğunu da yazmıştı.
11. Kubilay Han, kendisine altın bir tablet vermişti
Marco Polo nihayet maceralarına son verip eve dönme zamanının geldiğine karar verdiğinde Kubilay Han, Venedikli tüccara o kadar bağlanmıştı ki, onun isteğini reddetti. Polo’nun seyahatlerinde güvende olmasını sağlamak için imparator ona, yolculukları sırasında malzeme almasına yardımcı olacak ve herkesin imparatorun koruması altında olduğunu bilmesini sağlayacak altın bir tablet verdi.
12. Marco Polo maceralarını biraz abartmış olabilir
Marco Polo ve onun hayalet yazarı Pisalı Rustichello şüphesiz harika hikaye anlatıcıları olsa da, tarihçiler onların bazı hikayelerinin biraz abartılmış olabileceğini düşünüyor. Hatta bazı tarihçiler Polo’nun Çin’e ulaşıp ulaşmadığını sorguluyor ve onun seyahatleri sırasında diğer tüccarlardan hikayeler almış olabileceğini öne sürüyor. Polo’nun tarihsel önemi tartışmaya açık olmasa da hangi hikâyesinin gerçeği yansıttığı belirsiz.
13. Kristof Kolomb‘a ilham verdi
Marco Polo’nun seyahatleri birçok kaşife ilham verdi. Christopher Columbus, Atlantik Okyanusu boyunca yaptığı gezilerde Marco Polo’nun kitabının bir kopyasını yanında getirdi. 1960’larda bir grup gezgin, İtalya’dan Çin’e at sırtında değil araba ve römorklarla seyahat ederek Marco Polo’nun tam rotasını takip etmeye bile karar verdi.
Marco Polo hakkında ilginç gerçekler yazımızın sonuna geldik. Bu içerik de ilginizi çekebilir:
Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde Anlattığı Osmanlı’daki Vampir ve Cadı Hadiseleri
Kaynak: 1