Ana sayfa » Seyahat » Loughareema: Kuzey İrlanda’da Saatler İçinde Boşalıp Yeniden Dolan Tuhaf Bir Göl
Loughareema: Kuzey İrlanda’da Saatler İçinde Boşalıp Yeniden Dolan Tuhaf Bir Göl
Kuzey İrlanda'da bulunan bir göl öyle kaprislidir ki sabah kahvaltınızı yaparken sular altında olan yeri öğlen yemeğinize oturduğunuzda kupkuru bulabilirsiniz…
Kuzey İrlanda’nın sisli tepelerinde, ziyaretçilerini her seferinde şaşırtan bir doğa harikası gizleniyor: Loughareema, yani Kaybolan Göl. Burası sıradan bir göl değil; sabahları göz alıcı bir su birikintisi olarak karşınıza çıkarken, birkaç saat içinde ortadan kaybolup geriye yalnızca bataklığa benzeyen kuru bir zemin bırakabiliyor. Sanki doğa, kendi sihirbazlık gösterisini sergiliyor ve gölü istediği zaman sahneye çıkarıp aynı hızla yok ediyor. Bu gizemli döngü, gölü hem bilim insanları hem de meraklı gezginler için büyüleyici bir keşif noktası haline getirmeyi başardı.
Kuzey İrlanda’nın Antrim Kontluğu’nda, doğa severleri ve meraklı gezginleri büyüleyen bir göl bulunuyor: Loughareema
Yani halk arasında bilinen adıyla “Kaybolan Göl.” Adından da anlaşılacağı üzere, bu göl bildiğiniz göllerden değil. Sabah saatlerinde kocaman, yansıyan bir su yüzeyi görürken öğlene doğru orada yalnızca bataklığa benzeyen boş bir çukurla karşılaşabiliyorsunuz. Bu hızlı değişim, gölün eşsiz bir yeraltı drenaj sistemi sayesinde gerçekleşiyor. Gölü besleyen üç ayrı dere var; fakat işin ilginç kısmı, gölün tek çıkışının göl tabanındaki gizemli bir gider olması. Bu çıkış zaman zaman tıkanıyor, ardından kendiliğinden açılıyor ve işte o anda bütün göl sularını adeta görünmez bir tünelden başka bir yere aktarıyor. Bilim insanları bile bu mekanizmanın nasıl bu kadar düzenli işlediğini hâlâ tam olarak açıklayamıyor.
Loughareema’nın asıl gizemi, suyun bu kadar hızlı dolup boşalmasını sağlayan yeraltı sistemi
Jeoloji Derneği’nin araştırmalarına göre, gölde biriken sular Carey Nehri’ne bağlanan yaklaşık 2,5 kilometrelik gizli bir su yoluna taşınıyor. Ancak bu akışın ne zaman başlayacağını ya da duracağını kestirmek neredeyse imkânsız. Bazen göl saatlerce dolu kalırken, bazen birkaç saat içinde tamamen kuruyabiliyor. İngiliz Jeoloji Araştırması’ndan hidrojeolog Paul Wilson’un dediği gibi, “Loughareema dinamik bir manzara ve yaklaştığınızda sizi neyin beklediğini tahmin etmek heyecan verici.” Gerçekten de göle gitmeye karar veren bir ziyaretçi, şansına bağlı olarak devasa bir su kütlesiyle karşılaşabilir ya da kupkuru bir düzlük üzerinde yürüyebilir. Bu sürpriz etkisi, gölü yalnızca jeologların değil, macera arayan turistlerin de gözdesi hâline getiriyor.
Bu doğa harikasının işleyişinde küçük ama etkili bir detay var: dere suları yalnızca suyu değil, beraberinde taş, çakıl ve organik atıkları da göle sürüklüyor
Bu malzemeler zamanla gölün altındaki “gideri” tıkıyor. Gider kapandığında su yükseliyor ve göl doluyor. Ancak su belirli bir seviyeye ulaşınca, oluşan basınç tıkanıklığı aniden açıyor. Sonrasında ise göl, dakikalar içinde boşalmaya başlıyor. Bu süreç neredeyse gözle görülebilecek kadar hızlı ilerliyor ve gölün adı gibi “kaybolmasına” yol açıyor. İşte bu döngü yüzünden göl hiçbir zaman sabit bir görünüm sergilemiyor. Aynı gün içinde sabah fotoğraf çeken bir gezgin, öğleye geldiğinde aynı noktada bambaşka bir manzara bulabiliyor. Bu doğa olayı, adeta suyun kendi kendine oynadığı bir sihirbazlık gösterisi gibi görünüyor.
Loughareema gölünün ortasından geçen küçük bir yol var. Sular yükseldiğinde bile bu yol genellikle arabaların geçebileceği kadar yüksek kalıyor, fakat yine de sürücülere tuhaf bir deneyim yaşatıyor
Bir bakmışsınız gölün içinden geçiyormuşsunuz gibi bir manzarayla karşılaşıyorsunuz. Çevresinde ağaçsız turbalıklar, sisli hava koşulları ve geniş bataklık alanlar bulunuyor. Bu habitat, bölgeye adeta masalsı bir atmosfer katıyor. Ücra ve tenha oluşu da göle ekstra bir gizem katmayı başaran detaylardan birisi. Gölü ziyaret edenler yalnızca doğa bilimcilerin değil, aynı zamanda fotoğrafçıların ve doğanın mistik yanına ilgi duyan gezginlerin de ilgisini çekiyor. Burası, Kuzey İrlanda’nın en ilginç doğa duraklarından biri olmayı fazlasıyla hak ediyor.
Her ne kadar bilim insanları Loughareema’nın mekanizmasını araştırsa da, hâlâ cevaplanmamış sorular var. Bu yeraltı drenaj sistemi ne zaman oluştu? Böylesine verimli çalışmasının ardındaki jeolojik süreçler neler? Tüm bu sorular henüz net bir yanıt bulmuş değil. İşte bu belirsizlik, gölü yalnızca bir jeoloji harikası değil, aynı zamanda bir gizem kaynağı hâline getiriyor. Kimi insanlar gölü “doğanın kaprisli oyuncağı” olarak tanımlarken, kimileri ise onun Kuzey İrlanda’nın büyülü atmosferini yansıtan en iyi örneklerden biri olduğunu söylüyor. Belki de en güzeli, Loughareema’nın tüm gizemini korumasına izin vermek ve onu doğanın küçük bir mucizesi olarak kabul etmek.