Büyükannelerimizin dedelerimizin ne kadar zor şartlar altında evlendiklerini, evlendikleri zaman neredeyse hiçbir şeyleri olmadığını hepimiz eski aile hikayelerinden duymuşsuzdur. Onların yavaş yavaş geleceklerini inşa etmeleri bizi duygulandırıp hayrete düşürmüştür ve onların evliliklerine, aralarındaki sevgi ve saygıya hayran kalmadan edememişizdir. Bu Çinli çiftin hikayesi de hem bizi hayrete düşürürken hem de maddiyata değil gerçek aşka inanmamızı sağlıyor.
Çin’de Yaşayan Li Suying (77) ve kocası Liang Zufi (81) evlendikten üç sene sonra Nanchong yakınlarındaki bir mağaraya taşınıyor…
Çiftin mağarada yaşamaya karar vermelerinin sebebiyse Çinde bir ev almaya ya da kiralamaya paralarının olmaması.
Liang mağarada bir yaşam kurmanın çok zor olduğunu söylüyor, eşi için de “Zor bir hayatı oldu” diyor.
Mağarayı yuvaları haline getirinceye kadar çok çalışmışlar ve uğraşmışlar.Şimdiyse televizyonları bile var!
Çiftimiz, önce mağarayı temizliyor; sonra üç yatak odası bir mutfak ve bir de oturma odası yapıyor…
Bir zaman sonra çocukları oluyor ve onların her biri için de oda inşa ediyorlar. Dört çocukları var ve hepsi mağarada büyümüş ve zamanı geldiğinde yuvalarını bırakarak kendi ailelerini kurmuşlar.
Artık yuvaları olan bu mağaraya Liang, elektrik ve ev aletleri getiriyor…
Çinli çift kendi yemeklerini bahçelerindeki organik tarımla üretebiliyorlar.Ayrıca mağaralarının yakınlarında temiz su yatağı ve bir de kümesleri var.
Civarda yaşayan insanlar, çiftimize, o mağarada yaşayamayacaklarını; daha iyi bir yere taşınmalarını söylüyorlar ama nafile.
Buna rağmen çift umutsuzluğa kapılmıyor ve o mağaranın onların ”yuvası ” olduğunu o mağarada yarım asırdan fazla yaşayarak herkese kanıtlıyorlar.
Çiftimiz yaşadıkları mağaralarıyı seviyor; çünkü burası sıradan bir eve göre çok daha güzel! En basitinden yazları serin ve kışları ılık.
Ancak bu azimli çiftin, civarda komşuları olmadığı için, bazı zamanlar kendilerini yalnız hissettiği de olmuş…
İki insan birbirini sevince, samanlık seyran olurmuş değil mi? Aynen aynen, biz de öyle düşünüyoruz. ?
Ve bunu bize, gözlerinin içindeki parıltıyla; birlikte verdikleri mücadeleyle kanıtlayan Liang ve Li’ye sonsuz mutluluklar diliyoruz.