Hayır, teyide ihtiyaç yok, kardeşiniz bir nevi sizin çocuğunuz gibi. Yaş farkı büyüdükçe bu durum daha da belirgin bir hale geliyor. Ama öyle atla deve değil, 1-2 yaş farkı bile olsa hayatınızdaki yeri çocuğunuzla eşdeğer aslında. İnanmayanları aşağı alalım bizzat ispat edeceğiz.
1. Bir yere mi gidecek, bir yere mi bırakılması gerekiyor? Bilin bakalım kim götürecek?
2. Hayat, ilişkiler, okul, iş hayatı hakkında asla dinlemeyeceği, duymak istemediği öğütleri veren kim?
3. Peki ya anne babanızdan aldığı harçlıkların haricinde, hatta ondan bile fazlasını sürekli kimden tırtıklıyor?
4. Sürekli “yapma” dediğiniz şeyleri yapıyor mu? Yapıyor değil mi? Yapmasa şaşardık.
5. Peki her zaman, ama her zaman arkasını toplayan, batırdıklarını temizleyen kim? Hadi canım?!
6. Kılık kıyafet, saç, makyaj, vb. konularda her daim akıl veren, yardım eden siz olmayasınız sakın?
7. Anne ve babanızın bile bilmediği kötü alışkanlıklarını düzeltmeye çalıştığınız oluyor mu? Ne, her zaman mı? Hayret.
8. Erkekler veya kadınlar hakkında bilmesi gereken her şeyi elbette sizden öğreniyor.
9. Tıpkı bir annenin veya babanın olması gerektiği gibi karşılıksız, bedava bir bakıcı gibisiniz öyle değil mi?
10. Ve tabii ki bunun karşılığı olarak her başarısından kendinize pay çıkarıyor, bununla gurur duyuyorsunuz.
11. Ödevlerinde, projelerinde, tezlerinde, kısacası okul ile ilgili her şeyde akıl hocası sizsiniz.
12. Hele üniversite hayatında her şey sizin elinize bakıyor. Tercihten, kayıt olmaya; ders seçiminden, yaz okuluna kadar her konu size geliyor.
13. Her konuda onu rahatlama görevi bilin bakalım kimin omuzlarında, hayır da diyemiyorsunuz ki!
14. Sizin eleştirilerinizden, onu yola sokma girişimlerinizden bıkmış durumda mı? Olması lazım.
15. Yaptığı yanlışlar, hatalar, yaşattığı kötü şeyler sizi gereğinden fazla etkiliyor, sanki annesiymişsiniz gibi…
16. Aranızda bir yaş fark olsa bile ona karşı davranışlarınız neden bu kadar olgun ve aklı başında?
17. Yalnız kaldığınızda bebeğini uyutmuş anne kadar mutlu olmanızın sebebi ne ola ki?
18. Bütün bunlara karşın onu çocuğunuz gibi seviyorsunuz, bu bile bir işaret değil mi?