Kraliyet evlilikleri, tarih boyunca birçok devletin başvurduğu siyasi bir hamleydi. Kral ve imparatorlar ülkelerinin geleceği için politik evlilikler yapmak zorundaydı. Hayatlarını zenginlik ve refah içinde yaşayan bu insanların muhteşem evlilikler yaptığını düşünebilirsiniz. Özellikle kraliyet üyesi bir erkekse evleneceği kadının çok şanslı olduğunu varsayabilirsiniz. Ancak birçok kadın için kraliyet evlilikleri mutluluk kaynağı değildi. Kadınlar çoğu zaman aldatılıyor ve aşağılanıyordu. Bazı kadınlar sessizce kaderlerine boyun eğiyordu. Bazıları ise kendi kaderini tekrar çizecek kadar güçlüydü. İşte o kadınlardan bazıları…
1. Büyük Katerina
Katerina, III. Petro ile ilk evlendiğinde peri masalı gibi bir hayatının olacağını düşünüyordu. Petro ilk bakışta oldukça yakışıklı, arkadaş canlısı, kibar ve utangaç görünüyordu. Ama bu durum çok geçmeden değişti. Katerina’nın eşi gün geçtikçe daha fazla alkol tüketmeye başladı. Kısa bir süre sonra da alkolizm ve akıl hastalığının pençesine düştü. Prusyalıları, askerleri ve savaşı takıntı haline getiren Petro, oyuncak askerleriyle sürekli savaş tatbikatı yapıyordu. Petro Katerina’yı korkutuyor, gereksiz ziyafetler düzenliyor ve yapması gereken işleri yapmıyordu. Petro’yu varisi olarak seçen İmparatoriçe Elizabeth bile ondan nefret etmeye başlamıştı.
Katerina ilk yıllarını Rus sarayında bekleyerek, öğrenerek ve dinleyerek geçirdi. Kraliçe Elizabeth’in 1761’deki ölümünden sonra Petro tahta çıkınca işler daha da kötüleşti. Çünkü Petro ülkeyi yönetebilecek akıl sağlığına sahip değildi. Katerina yıllarca bekledikten sonra yönetimi ele geçirmek için harekete geçti. Ortodoks Kilisesi ve İmparatorluk Muhafızlarıyla anlaşan Katerina, başarılı bir darbeyle ülkenin tüm kontrolünü ele geçirdi. Petro ise hapse atıldı ve kısa bir süre sonra sessizce öldürüldü.
2. Kraliçe Isabella
On iki yaşındayken İngiltere Kralı II. Edward ile evlenen Kraliçe Isabella’nın düğün gecesi tam anlamıyla felaketti. Kocası II. Edward düğün gününü kibirli sevgilisi Piers Gaveston ile geçirmişti. Gaveston’a kraliçenin takması gereken geleneksel mücevherler bile verildi. Isabella henüz bir çocuk olduğu için o gün ne kadar aşağılandığının farkında değildi. Neyse ki Gaveston 1312 yılında Edward’ın düşmanları tarafından öldürüldü. Onun ölümünden sonra Isabella ve Edward bir süre mutlu bir evlilik yaşadı. Ancak Edward çok geçmeden Hugh le Despenser adında yeni bir sevgili buldu. Haberi öğrenen Isabella, 1325 yılında Fransa’ya giderek Edward’ın baş düşmanı Roger Mortimer ile iletişim kurdu. Mortimer’in desteğini alan Isabella büyük bir orduyla İngiltere’ye geri döndü. 24 Ocak 1327’de II. Edward tahttan çekilmeye zorlandı. Sonra da Isabella’nın küçük oğlu III. Edward, İngiltere’nin yeni kralı olarak ilan edildi.
3. Clevesli Anne
Kraliyet evlilikleri söz konusu olduğunda altı kere evlenen VIII. Henry‘den bahsetmeden olmaz. VIII. Henry’nin tamamen siyasi nedenlerle evlendiği Anne, 1539 yılında Almanya’dan İngiltere’ye gitti. O zamana kadar Henry ve Anne daha önce hiç buluşmamıştı. Kral Henry ve Anne Rochester Kalesi’nde buluştuktan sonra Henry dehşete düşmüş bir şekilde odadan dışarı fırladı. Anne çok güzel bir kadın değildi ve İngilizcesi de zayıftı. Yine de bu evlilik siyasi anlamda İngiltere’ye çok şey katacaktı.
Nihayetinde ikili 6 Ocak 1549’da evlendi. Düğün gecesi kral ve kraliçe cinsel ilişkiye girememişti. Henry, iktidarsızlığı için Anne’i suçluyordu. Anne ise evliliklerinin tamamlandığını savunuyordu. Bu sırada Henry, Katherine Howard ile ateşli bir ilişkiye başlamıştı. Anne ise Richmond Kalesi’ne gönderildi. Kral Henry’yi sinirlendiren tüm eski eşleri ya öldürülmüş ya da sürgüne gönderilmişti. Ancak Anne akıllı bir kadındı ve evliliğin iptal edilmesine itiraz etmeden onay verdi. Clevesli Anne oyunu çok güzel oynamıştı. Artık bir şatosu, güzel bir geliri ve hizmetçileri vardı. Henry’den ve onun diğer eşlerinden daha uzun yaşayan Anne, 1557 yılında hayatını kaybetti.
4. Tamara
Tamar olarak da bilinen Kraliçe Tamara, Gürcistan Kralı Giorgi’nin tek kızıydı. Kral, 1178 yılında Tamar’ı eş hükümdar olarak atadı. 1184 yılında Giorgi öldüğünde, Gürcistan’ın tek yöneticisi oldu ve “Kral Tamar” olarak anılmaya başladı. 1187 yılında Kiev Prensi George (Yuri) Bogolyubski ile evlendi. İkisinin evliliği tam anlamıyla felaketti. Prens George, çok öfkeli ve kötü niyetli bir insandı. Tamar hamile kalamadığı için onu halka açık bir ortamda utandırıyor, insanların içinde pervasız davranışlar sergiliyordu. Tamara 1188 yılında George’dan boşandı ve eski kocasını sürgüne gönderdi. Kısa bir süre tekrar evlenen Tamara, iki sağlıklı çocuk doğurdu. Eski kocası George ise yaşadıklarını sindirememişti. Özellikle Tamara doğurduktan sonra öfkesi iyice büyüdü. Bunun üzerine Tamara’ya karşı büyük bir ordu toplayarak Gürcistan’ı işgal etmeye kalktı. Neyse ki bu isyan çok çabuk bastırıldı. O günden sonra George bir daha asla görülmedi. Tamara ise Gürcistan’ın en büyük hükümdarlarından biri olarak tarihe geçti.
5. Brunswickli Caroline
Galler Prensi George, babası III. George’dan çok farklı bir karaktere sahipti. Sorumsuz, obur, çapkın ve parasızdı. Eğer Protestan mezhebinden zengin biriyle kraliyet evliliği yaparsa hayatı yoluna girecekti. Bunun üzerine 1795 yılında Brunswickli Coroline ile evlenmeye karar verdi. Düğün töreni kötü geçse de Caroline birkaç hafta içinde hamile kaldı. Ancak hamile olduğunu duyurduktan sonra Prens ile ayrı yaşamaya başladılar. George sürekli yasak aşk yaşıyor, eşiyle arasını düzeltmek için hiçbir şey yapmıyor, Caroline’i adeta yok sayıyordu.
Caroline ise Blackheath’teki evinde kendine yeni bir hayat kurmuştu. İtalyan sevgilisi Bartolomeo Pergami ile Avrupa’yı dolaşıyor, yetim çocukları evlat ediniyordu. 1820 yılında Kral George, Caroline’in kraliçe olamayacağına karar verdi. Mahkeme sırasında kamuoyu Caroline’in tarafını tutuyordu. Ancak Lordlar Kamarası, küçük bir farkla kralın yanında yer aldı. George, 19 Temmuz 1821 tarihinde Westminster Abbey’de taç giyecekti. Caroline ise bu töreni bozmaya çalıştı. Ancak onun tören alanına girmesine izin verilmedi. Caroline bir ay sonra hayatını kaybetti. Yine de George’dan intikamını almıştı. Çünkü IV. George saltanı boyunca sürekli kötülendi ve hiçbir zaman desteklenmedi.
6. Prenses Diana
Tarihteki kraliyet evlilikleri arasında belki de en sorunlusu Diana ve Charles’ın evliliğiydi. Leydi Diana Spencer, kraliyet ailesine 19 yaşında oldukça küçük bir yaşta katıldı. Prenses çok romantik ve sıcak kanlı bir kadındı. Charles’ın ise bu ilişkiyi istemediği her halinden belli oluyordu. Prenses Diana, düğünden sadece saatler önce Charles’ın eski sevgilisi Camilla Parker Bowles’a aşık olduğunu öğrendi. Olaydan sonra hemen düğünü iptal edip edemeyeceğini sordu. Ancak herkes bunun için çok geç olduğunu, düğün merasiminin gerçekleşeceğini söylüyordu. Charles, düğünden sonra boş vaktinin tamamını Camilla ile geçirmeye başlamıştı. Diana ile evlilikleri çok kötüydü, ancak mutlu görünmek zorundalardı. Öte yandan Diana davranışlarıyla ülkenin en popüler ismi olmuştu. Charles ise bu durumu kıskanmaya ve karısını sürekli aşağılamaya başladı. Tüm bunlara daha fazla dayanamayan prenses, Charles’ın itibarını ciddi şekilde zedeleyecek bir röportaj verdi. Olaydan sonra ikili ayrılsa da İngilizler Diana’nın tarafını tutuyordu. Ölümünden sonra Diana’nın mirası kraliyet ailesi için hala büyük önem taşıyor.
Bu içeriğimiz de ilginizi çekebilir:
Hep İki Adım Geride: Tarih Boyunca Kraliçenin Gölgesinde Kalan Kraliyet Eşleri
Kaynak: 1