İyi bir şehirden beklentiniz nedir? Sanat, tarih, sosyal yaşam, mimari yapı, gece hayatı ya da doğal güzellikler mi? Tercihiniz ne olursa olsun, burada kesinlikle size göre bir şey var. Arabadan çok bisikletin olduğu, görünce ‘’keşke burada yaşasam!’’ diyeceğiniz; dünyanın en yaşanabilir kentleri listelerinin daimi üyesi Kopenhag’a gelin birlikte göz atalım.
Kopenhag Danimarka’nın başkenti ve en büyük şehridir.
Şehir, İskandinavya başkentleri arasında ‘’en canlı başkent’’ olarak göze çarpıyor.
Muazzam kanalları, trafiğe kapalı caddeleri ve birbirinden ünlü şeflerin hizmet verdiği restoranları düşünüldüğünde buna hak vermemek imkansız.
Kopenhag’a ilk kez giden herkes gibi, siz de öncelikle rıhtımda renkli evlerin bulunduğu Nyhavn bölgesini görmek isteyeceksiniz. Burada kanal turlarına katılabilir, kafe ve restoranlarda vakit geçirebilirsiniz.
Tarihi saray ve kalelerden hoşlanıyorsanız, Kopenhag’da birçok kale ve saray göreceksiniz.
Küçük Denizkızı masalının yaratıcısı, Danimarkalı ünlü masal yazarı Hans Christian Andersen’in anısına yaptırılan Denizkızı heykelini muhakkak görmelisiniz. Heykel aynı zamanda şehrin simgesi konumundadır.
Dünyanın trafiğe kapalı en uzun caddelerden biri olan Stroget Sokağı, Kopenhag’ın en eğlenceli merkezlerinden. Hemen her köşede farklı bir gösteri sizi bekliyor!
Yorulduğunuzda, Kopenhag’ın birbirinden güzel parklarından birinde dinlenebilir, hatta yaz ise güneşlenebilirsiniz.
Kopenhag birçok müzeye ev sahipliği yapsa da, ”Copenhagen National Museum” kesinlikle görülesi.
Ünlü Tivoli Bahçeleri de Kopenhag’da yer alıyor. 80 dönümlük araziye kurulmuş bu park, tıpkı bir masal diyarı gibi.
Kopenhag’ın en ilginç yapılarından biri de kuşkusuz Rundetaarn Kulesi’dir. Astronomik keşifleriyle ünlü Tycho Brahe’nin kullanımı için 17.yy’da inşa edilen kule, Kopenhag’a kuşbakışı bakmak için ideal nokta.
Bisiklet, bisiklet, daha fazla bisiklet… Evet Kopenhag’da her yer bisiklet! Bu yüzden havası temiz, insanları sağlıklı ve mutlu; oldukça yaşanası, muhakkak görülesi bir şehir.
Son olarak, Kopenhag’ın yaşanmışlık dolu, masalsı sokaklarına doyacağınız güzel bir film tavsiyesi…