Köpekler, kediler veya diğer hayvanlar… Birbirleriyle iletişim kurdukları kadar bizlerle de kurdukları iletişimde dil gibi yararlı bir aracı kullanamadıkları için başka yöntemlere yönelmek zorunda kalıyoruz. Biz onlara sözcüklerle hitap etsek de onların bir kuyruk sallayışı, bir bakışı bizim çözmemiz gereken denklemler oluyor… Dellisen Larsson’ın arkadaşının köpeği ise tıpkı bir insan gibi eylemler gerçekleştiriyor.
Her gün 17:15’te ağzında yemek kabıyla önlerine geliyordu. Çünkü 5 dakika sonra yemek vaktini biliyor, her ihtimale karşı hatırlatıyordu.
İş yapmaya çalıştığınızda bir yerlerden sizi izleyen birini fark edersiniz. Patronunuzdan bile daha istikrarlı!
Dışarı çıkmak istediğinde her zaman uygun ayakkabı seçerek getirir.
Film boyunca gözlerini ayırmadan dikkatlice izler.
Ve yine bir diğer doğru ayakkabı…
Bir şeyler yazmaya çalıştığında dikkatinin gitmesi gereken yeri gösteren işaretleri görebilirsin.
Akşam uyandırmak istediğinde duvardaki ışık düğmesine basarak odayı aydınlatır.
Ve o muhteşem gülümseme…
Kaynak: 1